Yeni Gelen Öğrenci/ Chanbaek

Baek, Sabrımı Zorlama Cevap Ver Lütfen (42)

 

    Baekhyun, uykusundan kendisini çekip sıkıca sarılan Chanyeol'un kolları yüzünden uyandı. Gözlerini açıp ona baktı, uykusunda onu kendisine çekmiş yüzünde tatlı bir gülümsemeyle uyuyordu. "Tanrım, çok güzel görünüyor." Uykulu gözlerle onu izlerken fısıltıyla konuştu. Uyandırıp bu güzel manzaradan mahrum kalmak istemiyordu. Son iki gün onu istemeden de olsa çok üzmüştü. Bunu mutlaka telefi edip onun gönlünü almalıydı. Gerçi Chanyeol onu çoktan affetmişti gülümsedi. Bunu da dün gece kanıtlamıştı, ama Baekhyun'un içi rahat değildi. Ne yapacağını bulmuştu aklına gelen düşünceyle yüzü kızardı. Chanyeol'u uyandırmamaya çalışarak yavaşça kollarından sıyrıldı. Yana döndüp telefonuna uzandı, yazdığı mesajı göndermeden önce dönüp Chanyeol'a baktı. Yakışıklı sevgilisi hâlâ uyuyordu, gönder tuşuna basıp mesajı gönderdi. Şimdi yapması gereken şey sabırla  beklemekti. Yüzünde yaramazlık yapan çocuklar gibi bir ifadeyle sırıtarak onun huzurlu sıcak kollarına yavaşça sokuldu. Baekhyun'un kendine sokulup sarıldığını hisseden Chanyeol, gözlerini açtı. Karşısında kendine gülümseyerek bakan Baekhyun'u görünce kollarıyla sarıp iyice kendine çekti. Dudaklarına gürültülü bir öpücük kondurdu. Sabah olmuş gün ışığı odalarına dolmaya başlamıştı.

    "Günaydın meleğim," dedi kocaman gülümsemesiyle.

    Baekhyun, onun kendisine meleğim demesine alışmıştı artık, bu hoşuna bile gidiyordu. Chanyeol'un gülümsemesine aynı içtenlikle karşılık verdi.

    "Günaydın aşkım," dedi çok seksi bir sesle, ardından utansada uzanıp dudaklarına ateşli bir öpücük kondurdu.

    Chanyeol, ondan bu kadar cesur bir hareket beklemediği için şaşırmış olsada, Baekhyun'un bu hareketi çok hoşuna gitmişti.  Baek, meleğim beni şaşırtmaya devam ediyorsun. Bu çok hoşuma gitti."

    Baekhyun, ona sarılarak iyice sokuldu. Az önce telefonundan gönderdiği mesajı ve yaptığı planı düşündü kıkırdadı, sinsi bir şekilde sırıtp ona baktı. Chanyeol, bu sabah Baekhyun’un bakışlarının tuhaf olduğuna karar verdi, ona garip bakıyordu.

    "Meleğim, bana neden öyle bakıyorsun?"

     Baekhyun küçük bir çocuk gibi dudaklarını öne doğru uzata uzata, Nasıl bakıyorum?" diye cevap verdiğinde, Chanyeol başını hafif kaldırıp yüzüne baktı.

    "Hmm... Dur bakalım, bilemedim şimdi." Bunu söylerken bir eli çenesinde düşünür gibi koymuş gözlerini kısmıştı. "Sanki yaramazlık yapmış çocuklar gibi bakıyorsun."

    Baekhyun, biraz geri çekilip, "Henüz yaramazlık yapmadım amaaa..." Biran sustu. Tanrım, bu cesareti  nasıl bulduğuna kendi bile şaşırarak devam etti. "Amaaa... Her an yapabilirim..." diyerek başını seksi bir harekle geriye attı, dudaklarını şuh bir şekilde aralayıp kısık gözleriyle Chanyeol’a baktı. Chanyeol'un ondan beklemediği bu hareket karşısında nefesi kesilmişti. Utangaç meleği şu an karşısında ateşli bir şeytana dönüşmüştü.

    "B-Baek, sen... Oh, meleğim gel buraya..." Chanyeol onu kollarının arasına çekip bir çırpıda altına almıştı bile. "O yaramazlığı birlikte yapalım meleğim." Arzudan boğuklaşmış bir sesle, eğilip dudaklarını onun yumuşak dudaklarına uzattı. Tadına vara vara dudaklarının her zerresini büyük bir açlıkla sömürürken, Baekhyun da kollarını onun boynuna dolamış aynı istekle öpüşüne karşılık veriyordu.

    Solukları sıklaşmış bedenlerini o tanıdık his sarmaya başlamıştı. Chanyeol, bedenlerini birbirine sürterek öpüşünü derinliştirirken, çalan telefonunun melodisi salondan odalarına geliyordu, istemeden de olsa meleğinin doyamadığı dudaklarından ayrıldı. Baekhyun aldığı zevkten alt dudağını dişleriyle ısırıp ona baktı. Chanyeol yataktan çıkmadan önce eğilip onun dişleriyle kemirdiği dudağını dudaklarının içine alıp, emip şapırtılı bir ses çıkartarak dudaklarından ayrıldı.