Bölüm 17

390 35 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Lady Gaga - The Cure

Ω

Kendimi uzun zamandır bu kadar huzurlu ve mutlu hissetmemiştim. Dostlarım yanımdaydı, Kai'e söylemek istediğim her şeyi söylemiştim ve geçmişime dair hiçbir izim kalmamıştı. Tekrar nefes aldığımı hissediyordum.

Lisa ve Jisoo evlerine geçerken Luhan'la el ele yürümeye başlamıştık. Ayların verdiği özlem vardı. Ona saatlerce sarılıp bana huzur veren kokusunu içime çekmek istiyordum. Beni hayata bağlayan yegane kişiydi.

"Sana bir sürprizim var Sehun. Hiçbir şey sorma. Eve geçtğimizde göreceksin."

Ona dönüp gözlerinin içine baktım. Sımsıcaklardı ve bana sevgiyle bakıyorlardı. Eğilerek yanağından öptüm. Kısa biri değildi ama Luhan öylesine kısa duruyordu ki, yanında kendimi dev gibi hissediyordum. Hayal edip kıkırdadığımda benimle birlikte gülmeye başladı.

Kapıyı açarken gözlerimi zorla kapatmıştı. İçeriye kör gibi girdim. Yuvama geri dönmüştüm. Tekrar evimde olmaktan mutluydum. Gitardan notalar yükselirken "Gözlerini açabilirsin." dedi.

Evin tavanı balonlardan gözükmüyordu. Her yer balon kaplıydı ve masanın üstünde favorim olan meyveli pasta vardı.

"Seni soyacağım çünkü yorgunsun.
Arzu ettiğin gibi seni kolluyorum,
Sen kollarımda uykuya daldığında.
Havalı şeyler olmayabilir
Ama sana her şeyi vereceğim."

Meleksi sesi kulaklarıma dolduğunda yüzümü bir gülümseme kapladı. Gitarı bıraktı ve hoparlörlerden gelen ritme uygun adımlarla yanıma yaklaştı. Üstümdeki ceketi çıkartırken sadece onu ve ne kadar güzel olduğunu izliyordum.

"İstediğin her şey kollarımın arasında.
Bu yüzden bebeğim bana evet de,
Ve ben sana her şeyi vereceğim.
Bu yüzden bebeğim bana evet de,
Ve geceleri hep senin olacağım.
Senin yanında olacağım."

Başımı iki yana salladım. Ağzımı açtığımda parmağıyla dudaklarımı bastırdı. Nefesini yüzümde hissediyordum ve bu beni tahrik ediyordu.

"Eğer çareyi bulamazsam ben,
Seni aşkımla düzelteceğim.
Ne bilirsen bil ben,
Seni aşkımla düzelteceğim.
Eğer iyiyim dersen,
Yine de seni aşkımla iyileştireceğim."

Tişörtümü çıkarttığında nefesim kesilmişti. Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Bense büyülenmişçesine onu izliyordum.

"Gözlerini kapat, favori şarkını sana söyleyeceğim.
Bu ninniyi sana yazdım.
Şimdi sus bebeğim, ağlama.
İstediğin hiçbir şey yanlış olamaz.
Seni aşkımla düzelteceğim."

Yanağımdaki yaşı silerken daha fazla dayanamayıp onu öptüm. Dudaklarımız birleştiği an beynimde havai fişekler çaktı. Bugüne dek ne kadar kendimi kandırsam da, onu kaybetmek istemesem de onu istiyordum.

Tişörtünü çıkartmaya çalıştım ama elim titrediği için beceremedim. "Siktir et." diyip yakasından tutup yırttım. Çıplak bedenlerimiz birleşirken çölde mahsur kalmış suya aç biri gibi yapmıştım dudaklarına tekrar.

Hayatımın en güzel öpücüğüydü. Pantolonumu çıkartırken bana bakıp gülümsüyordu. Çıplak kaldığımda ona bakıp gülümsedim. "Seni seviyorum Luhan." Yanaklarımın kızardığından emindim. Bana sıkıca sarılıp kulağıma fısıldadı. "Ben de seni seviyorum Sehun, hem de ilk gördüğüm andan beri."

Elinden tutup yatak odasına ilerlerken hiçbir şeyden korkmuyordum. Sonunda yalnızlık olsa bile Luhan'a değerdi.

Hayatımın en rahat uykusundan uyandığımda Luhan kollarımın arasında hala uyuyordu. Saçlarından öpüp kokladım uzun uzadıya. Cennet gibi kokuyordu, o benim dünyadaki cennetimdi.

Onca zaman onun bana verdiği sevgiyle ayakta kalabilmiştim. Bu kadar kör olduğuma küfrediyordum. Yanımda bana değer veren, beni çok seven biri varken uzun süre bir göz aldanmasına kanmıştım. Luhan'a Kai'den bahsettiğim, omzunda ağladığım tüm anılar beynime doluyordu. O beni her halimle sevmiş, yanımda olmuştu.

Yavaşça başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Dudağıma ufak bir buse kondurup elimi okşadı. "Neyin var?"

Yutkundum. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. "Aptallığıma yanıyorum. Önce seni görmedim, sana bir şerefsize olan aşkımı anlatıp durdum. Ondan sonraysa seni sadece arkadaşım olarak görmek için elimden geleni yaptım. Bu kadar kör oluşuma inanmıyorum. Aradığım aşk aslında bir adım ötemdeymiş."

Göz kapaklarımdan öpüp alnını alnıma yasladı. "Bunların hiçbirinin önemi yok. Bunca sene sana olan hislerimi sakladım, bunu anlamanı istemedim. Çünkü seni iyileştirememiştim hala. Gözlerinin içine baktığımda kırgınlıklarını görüyordum. Hazır değildin, değildim. Şimdiyse hazırız ve kalan hiçbir şeyin önemi yok. Bundan sonra ben senin kollarının arasında ölene dek mutlu yaşayacağız. Anlaştık mı?"

Elini tuttum ve göğsünü okşadım. "Anlaştık." derken onun ölümünü düşünmek bile kalbimi acıtmıştı.

Ω

İNTİKAM |HUNHAN|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin