1 Ay Sonra
"...Derin artık görüyor. Ve ben bu parçamın notalarını yazarken etrafımda dolanıp evimizde nelerini değiştireceğini söyleyip duruyordu. Değiştirdi de. Benim küçük öğrenci evim. Bir kadın eli değmesiyle gerçek bir ev oldu. Ben de kadın olmama rağmen şimdiye dek orayı ev yapamamıştım. Zaten ev olamamasının nedeni benim yalnız olmamdı. Bu kadar uzun süren yalnızlık, kimseye göre değildi. Karşınıza o kişi çıktığında sakın kör olmayın. Dünyanın güzelliklerini paylaşacağınız bir insan her gün yanınızdan geçip gidiyor olabilir. Çevrenize bakın artık, çok teşekkür ederim."
Ellerimi birbirine sürtüp sahneden indim. Basit bir LGBT+ toplantısı gibi görünen şey, ilk defa biriyle beraber gelmem, her zaman söylediğim şarkılardan farklı olarak kendi yazdığım bir şarkıyı okumam ve benim hikâyemi dinlemek istemeleriyle belki de en güzel toplantım olmuştu. Derin'in yanına oturduğumda yanımızdaki gay bir kaç çocuk gülümseyerek bana el salladı. Evet güzel bir hikâyeydi ve herkes bunu farkındaydı.
El ele kurumdan çıktığımızda Derin kolunu omuzuma atıp saçıma bir öpücük bıraktı.
"Aynen böyle sevgilim. Seninle her zaman gurur duyuyorum."
"Alt tarafı hikayemizi bi elli, altmış kişiyle paylaştım Derin."
"İstersen insanlara değil. Çiçeklere anlat bizim hikâyemizi. Ben yine de seninle gurur duyacağım."
"Niye bu kadar çok seviyorsun beni hâlâ anlamış değilim."
"Seni sevmeyip ne yapacağım ya. Baksana şu güzelliğe..." Omuzumu hafifçe okşadı. Onunla bu yollarda bastonu olmadan ilk yürüyüşlerimizdi. Bu güzel anları tadabilmek. Benim için tarifi olmayacak kadar güzel bir histi. Nasıl anlatsam size bilemiyordum bile.
Merhaba Türkü ben, günün birinde bir kadın sevdim. Zor bir kadın sevdim. Engeli olan engelsiz yaşayan bir kadındı. Fakat fazla zordu. Gönlü güzel, ruhu güzel, yüzü güzel bir kadındı. Elinde bir baston akseuar fazlaydı sadece. Bir de perde vardı o güzelim gözlerinde. Göz bebekleriyle hayatı görmesini engelleyen bir perde. Ama bu onun için sorun değildi. Bizim aşkımız engellere takılmadı. Derin engellere takılmadı. Ben engellere takılmadım. Müzik ile dokundum kadının birinin derinlerine her üzüldüğünde müzik yaptım her canı sıkıldığında müzik yaptım. Gülmek istedi müzik yaptım. Ellerini her tuttuğumda parmak uçlarımızın birbirine sürtüşmesinde parça parça notalar dökülürdü. Onu sevdiğim her an; tanrının bize yazmamız için bıraktığı bir sayfanın köşesine karaladığım olduğum notalardı. Sevgilimin hayatını, hayalini yazdım. sonra hayalini gerçekleştirmesine yardım ettim elimden geldiğince. gerisi de tanrıya kalmıştı. o bizi üzmeyi bırakıp 'hadi' dedi; 'buyurun, yaşayın hayatınızı.' Ondan sonra değişti her şey. kadınımın bir küçük operasyonla senelerin acısını alırcasına açışı gözlerini, hayatımızın en güzel günlerine itti bizi. Ağaç kavuğuna yuvarlanarak düşüp de tavşanın peşine giderek Harikalar Diyarı'na giren Alice gibiydik ikimiz de. Şaşkındık, mutluyduk. acaba başımıza bir şey gelir mi bilmiyorduk. ama bekliyordum ben ne yalan söyleyeyim. Her iyilikte bir kötülük olduğu gibi bu güzellikten de bir çirkinlik çıkacağından korkuyordum. Şu ana dek de çıkmadı. Tanrı biliyor ya hala korkuyorum.
#Kalbidengem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkü
ChickLit"Beni göremiyorsun Derin..." "Ama seni duyabiliyorum Türkü." Onu göremiyor olabilirdim, dünyadaki renkleri göremiyor olabilirdim. Ama o sesinin rengini hayal edebiliyordum. Onu sevebilirdim, ama o beni sevebilir miydi bilmiyordum... #KalbiDengem