Günler geçiyor, bizim aşkımız gittikçe büyüyor ve evlenme konusu gündemde durabilir hale geliyor. Olum daha 21 e girdim girmedim ne evlenmesi hayat yaşamak için çok erken derken düştüğüm durum beni bir daha büyük konuşmamaya itti.
O sıralarda da bende bir uysallık bir pembe ayı modu inanılmaz. Asla hiçbir şeye kısmıyor kıskançlık yapmıyor yanında sıkıldığımı bile belli etmiyorum. Çünkü altın kural budur değil mi kadın idare etmeli? Neyse böyle günler geçerken birden bana bir mesaj seninle konuşmamız lazım. Ulan ne zor bir cümle. Tehlike buram buram kokuyor 'bir şey var.' Sonu sadece iki seçenek ya ayrılacağız ya başka bir bahanesi var. Tahmin ettiğimden farklı olmadı. Ciddi bir yüz ifadesiyle bir sorun olduğunu anlatmaya kalktı. Ondan öncesini ve sonrasını anlatmıyorum çünkü daha küçük düşürmek istemem sonuçta eski sevgilim ve benimde bir kalitem var. Konumuza dönecek olursak; sorun şu: Ona sevgilisi gibi davranmamam. Bu sanırım hiçbir kızın başına gelmemiştir. Ben yıllarca erkek tayfamın içindeki kız sorunlarını dinlerken hep şunu öğrendim sakın erkeğini sıkboğaz etme, ona ve çevresine saygı duy ve kıskançlık güvensizlerin işidir sen koşulsuz güven. İşte bu üç felsefe bizim ayrılık sebebimiz oldu. Yani erkekler mızmızlandıkları her şeyi seviyorlar ve yani sonuç olarak hala evlenmedim bekârım ve o şuan nişanlı. Bana kocaman bol şans.
Bardaki çocuğu merak eden var mı?
Çoktan kalktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISA BİR HİKAYE-2-
RandomSayın Okuyucu, Bu hikâyede geçen olay ve karakterler tamamen gerçektir. Ağlamak, hıçkırmak, sövmek, sevmek, kahkahalanmak, takdir etmek, yargılamak, yorum yapmak serbesttir. Neyse umrumda değil. Ya da umrumda bilemem. Sonuçta sen okuyucu bunları...