richie
yorucu bir gündü. okuldan gelip hızlıca yukarı odama çıktım ve çantamı fırlatarak kendimi yatağa attım. hava neredeyse kararıyordu. gözüme hanry'den bir yumruk yemiştim. hala acıyordu. ama Eddie'yi düşünmeme engel olacak kadar fazla değildi. tavana bakıyordum. telefonumun ışığı yandı.
Eddie'den bir mesajeds: hey richie, gözün iyi oldu mu?
richie: evet, iyiyim.
telefonumu kapattım. gözlerim dolmuştu. hanry'den nefret ediyorum. gözlerimi yavaşça kapadım.uyandığımda 1 saat geçmişti.
lanet olsun ne bitmez bi gün bu. birden annem bağırdı
HEEEY RİCHİE EDDİE GELDİ
Eddie'nin ismini duyunca kalbimde birşey hissettim. eds odamdan içeri girdi. telaşla
Richie! şu haline bak! annen seni gördü mü? sana gözüne buz tutmanı söylemiştim! bekle burda hemen geliyorum.
Eddie elinde buzla odaya girdi. eds yanıma oturarak buzu gözüme bastırdı
Richie : ağh yavaş ol
eddie : üzgünüm
eddie daha nazik bir şekilde buzu yüme tutuyordu. aramızda 4-5 santim vardı. kalbim çok hızlı atıyordu. Eddie'ye aşık olduğuma emindim. ama onun bundan haberi olursa benden uzaklaşacağınada emindim. istemeyerekte olsa geri çekildim.
ben iyiyim eds! diyerek yanağını sıktım.
eds elimi ittirerek
tamam. seni rahat bırakıyorum. yarın okulda görüşürüz.eddie gitmişti. aklım çok karışıktı. bu durumu ona söylemeli miyim?