~12.Bölüm~
Belda'nın dövmesi (sırt hali)
Göz ucuyla Evrana baktım.
Ah bu kadar karizmatik olmak zorunda mıydı?
Yutkunup kendimi topladım.
Mekana geldiğimizde arabadan hızla indim.
Peşimden hızla geldi.
-Selam diyip bacaklarına sıktım korumaların.
Vakit kaybetmeden içeri yürüdüm. Yolumuza kim çıkarsa ağır hasarlar bırakıyorduk Evranla. Hızlıydık güçlüydük.
-Katil olmak için fazla güzel değil misin diye sordu merdivenlerde kapana kısılmış bir koruma.
-Evet biraz dedim alayla. Sırıttığı sırada omzundan vuruldu. Evrana yandan bir bakış attım.Bir kat çıktığımızda koridorun ful koruma kaynadığımı gördüm. Ceketinin iç cebinden çıkardığım sis bombasını gerileyerek attım.
-Yanında sis bombası mı taşıyorsun dedi Evran şaşkınca.
-50 kişinin içinden sağ çıkmak kolay değil dedim.
-Sen harbi ağır manyaksın dediğinde dudaklarım kıvrıldı. Ve sıkmaya başladım. Nihayet son kata geldiğimizde az bişey kalmış korumaları halledip büyük kapıya geldik. Güçlü bir tekme attım kapı açıldı ve Göt Karan görüş alanımıza girdi korkuyla birlerini arıyordu. Evran koluna sıktı ve telefon yere düştü.
-Selam Göt Karan dedim müthiş bir alayla. Adam bir yandan titrerken bir yandan içinden bana sövmekle meşguldü.
-Siz nasıl o kadar adam ah diye bagırmaya başladı.
-S-sen Evran Kaner m-misin? dedi adam sonuna kadar açtığı gözleriyle yerde. Evran öyle bir bakıyordu ki korkmamak mümkün değildi.
-Tanışmak bu güneymiş göt Karan dedi o da alayla.
-S-sen kimsin. dedi.
-Belda ben Dinçer olan. E sen telefonda bişeyler diyordun dedim korkunç çıkan sesimle.
-Ben ben özür dilerim bilemedim sen olduğunu nolur beni öldürme diye ağlamaya başladı.
Evrana dönüp
-Ağlıyo bıraksak mı dedim.
-Kesin bırakalım ağlıyo sonuçta dedi alayla.
Dudaklarım kıvrıldı ve adamın üzerine gidip topuklu botumun topuğuyla yaralı omzuna bastırdım.
Mütiş bir çığlık atarken zevkle dinledim.
-Neyim varsa vericem söz bırak beni dedi.
Evran koltuğa oturmuş beni izliyordu.
-Vericeksin al şunları imzala dedim ve çekildim Korkuyla diger eline kalemi alıp imzaladı.
Sertçe kağıdı aldım ve tam önüne geçip silahı kaldırıp bay bay yapar gibi salladım ve
-Cehennemde görüşürüz dedim ve Evran beni tamamlayarak adamın kafasına sıktı. Dudaklarım kıvrıldı.
Aynı hizzaya gelip son kez adama baktık ve arkamızı dönüp evden ayrıldık.
Arabaya bindik.
Evran telefonunu çıkardı ve Pusatı aradı. Olduğumuz konumu verip temizletmesini söyledi. Telefonu kapatır kapatmaz bana döndü.
Sert çehresiyle gözlerime bakıp
-İyi bi ikili olduk senle ha dedi alayla.
Dudakları kıvrıldı. Öyle oldu der gibi gibi bi hareket yapıp
-Öyle oldu. dedim. Dudakları kıvrıldı ve son gaz ordan ayrılıp eve sürmeye başladı.
Bişey demeden arabadan indik ve eve girdik. Merdivenlere yöneldim. Onun salona gitceğini görünce ona dönüp
-Eyvallah dedim. Gözlerimin içine baktı bi müddet.
-Kızım sen önceki hayatında erkek felan mıydın kusura bakma ama şu bedenin olmasa erkek olmadığına beni kimse inandıramazdı. dedi üsten Teo.
Kafamı kaldırıp ona dik bir bakış attım.
-A bu beni korkutmaya yetti sustum ben gidiyorum dedi ve gitti. Son defa Evrana bakıp odama çıktım.Günler sonra birkaç saat uyuyabilmiştim sonunda.
Saate baktım.
4 mü?
Resmen 12 saattir uyuyordum. Bu bi ilkti. Nasıl böyle deliksiz uyuyabilmiştim?
Burnuma dolan kokuyla gözlerimi açtım.
Bu Evranın kokusuydu resmen.Kendine has erkeksi kokusu.
Kaşlarım çatılırken kalktım.
Hayatı sorgulamayı kesip banyoya girdim. İşlerimi halledip aşağı indim.
-Oh sonunda kalkmışsın kış uykusuna yattın sandık dedi Teo.
Ona dik bir bakış atıp Evrana takıldı gözlerim bi derin bakıyordu bana.
-İlk defa bu kadar uyudun hayırdır dedi Ozan.
-Bilmem garip dedim içkimi doldururken.
-İlk defa mı uyuyan insan gördünüz canım dedi Işıl.
-En son 8 yaşımdayken bu kadar uyumuştum dedim onlara bakmadan. Oda sesizkeşirken Teo bu gergin ortamı dağıtıp
-E hadi parite gidicez olum. Siz kızlar hala oturuyorsunuz geç kalırsanız beklemem ha dedi.
-Ay götüm beklemezsen bekleme dedi Derin. Onlar atışırken içkimi bitirdim ve Evrana baktım. O da bana bakıyordu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşam Kırıntısı
Ficção AdolescenteGözlerinde yaşam belirtisi olmayan bir kadın düşünün. Tükenmiş sözleri, ölmüş umutları olan bir kadın. Ve bir adam düşünün. Öfkesiyle yedi alemi zangır zangır titreten. Gözleri hep öfkeli bakar o adamın. Hayatadır öfkesi. İkisininde tek panzehir...