Satırların Arasında (Askıda)

11. Bölüm. (1)

Yine uyarıyorum, bölüm 13.618 kelime. Aslında daha da uzundu (26 bin kelime civarıydı) ama gözlerinize kıyamayıp part olarak ayırdım. Gelecek part da aşağı yukarı bu kadar. 😂

Bir de bir şey söylemek istiyorum. Yorumlar artıyor diye sevindim ama oylar düştü. 😔 Lütfen oy vermeyi ihmal etmeyin. Keyifli okumalar! ❤

✒✒✒

Hilal gözlerini araladı. Hâlâ yolda olduklarını görünce gözlerini kırpıştırdı. İçi geçmiş olmalıydı. Esnerken başını kaldırdı, Leon'a baktı. Göz göze gelmişlerdi.

"Uçağı kesinlikle kaçırdık."

Leon güldü.

"Hiçbir şey kaçırmadık."

Hilal başını yine Leon'un göğsüne yasladı.

"Ne zamandır yoldayız İstanbul trafiği böyle işte. Gerçi karşısı, Avrupa yakası daha berbat."

Gözlerini cama çevirdi.

"Neden bu kadar uzun sürdü?"

Havaalanına daha önce gitmemişti. O yüzden tedirgindi. Belki de düşündüğünden daha uzun sürüyordu. Camdan bakarken piste benzer bir yerde olduklarını fark etti, kaşlarını çattı. Piste arabayla giriş yapabileceklerini sanmıyordu. Leon, Hilal'in tepkisini izlerken yanağını okşadı.

"Sana beklerler demiştim."

Araba durdu, Hilal ellerini Leon'un göğsüne koyup doğruldu.

"Leon burası havaalanı değil."

Leon kaşlarını kaldırdı.

"Haydi ya. Öyle mi? Tüh."

"Dalga geçme! Ne karıştırıyorsun?"

Leon yarım ağız güldü, kapıyı açıp arabadan indi. Hilal'de kendi tarafındaki kapıyı açıp indi. Yanılmamıştı, gerçekten bir pisttelerdi. Arkasını döndüğünde büyük bir uçak gördü. Dudakları şaşkınlıkla aralandı. Leon çalışanlara bavulları işaret etti, Hilal'in yanında durdu. Hilal ise Leon'un neden beklerler dediğini şimdi anlamıştı. Şaşkınlığını gizlemedi.

"Leon sen özel uçak mı getirttin?"

Başını çevirdi, Leon'a baktı. Leon omuzlarını silkti.

"Ne yapsaydım? Bütün uçuşlarda yan yana koltuk bulamadım. Ayrı ayrı gitmek istemedim."

Hilal güldü.

"Sadece yan yana oturamayacağız diye mi yani?"

Leon başını salladı, uçağa baktı.

"Hem böyle daha rahat olacağız."

Hilal gülümsemesini bozmaya çalışmadı, Leon'un yan profilini inceledi. Yaptığı her hareket dengesinin bozulmasına neden oluyordu. Normalde böyle bir şey yaptığı için sinirlenirdi ancak şimdi yanaklarını sıkmak istiyordu. Leon uçağı işaret edip yürümeye başlayınca Hilal başını dikleştirdi. Neden içinden geleni yapmıyordu ki? Leon çekinmeden, rahatça sevebilirken Hilal neden bu kadar geriliyordu?

"Leon."

Leon durdu, derin bir nefes aldı. Hilal'e döndü.

"Hilal eğer tahmin ettiğim şeyi söyleyeceksen..."

Hilal gözlerini kırpıştırdı.

"Ne tahmin ediyorsun?"

Leon yutkundu. Gözlerini kaçırdı. Hilal onun başını eğdini fark edince yaklaştı.