Jeon Jungkook/Kurtalar ve Vampirler Diyarı

Seeen...

Kısa olucak ama yinede iyi okumalar...

En son dedem iznimi kabul etmişti. Bende hemen odama gittim diycem de 1 saatir bulamadım ya...Dolan, dolan, bir sağ, bir sol, bir yukarı, bir aşağ sonunda labirent tamamlandı! Bulmuştum. Odama girip kapıyı kapadım o kadar sessizdiki şimdi. Öylece etrafa baktım aklıma tekrar annem ve ninem gelmişti. Yine gözlerim yacaştan dolmuştu. Kendimi tutmayacağım. Yavaş yavaş ağlıyarak banyoya gittim ve üstümü hiç çıkarmadan musluğu açtım. Her yerim ıslanıyordu annemi ve ninemi her düşündüğümde, ağlamam giderek artıyordu.

Ben: Annem...

1 buçuk saat sonra...

Saçlarımı kuruduktan sonra öylece yerine koydum ve dolaba baktım umarım kıyafet vardır, ve var hemen ordan bir tane siyah pantolon ve üstünede siyah t-shirt sonrada spor ayakkabı giyerek kıyafet giyinmeyi bittirdim.

Derin bir iç çektikten sonra saçlarımı sadece at kuyrupu yaptım. Artık bu kadar solgunluk yeterdi annem ne düşünüyordur kim bilir ve ninem ne kadar üzülüyorlardır şu halime. Yüzüme biraz gülümseme koydum ve elimi kalbin üzerine koydum.

Ben: Siz benim için hep burda olucaksınız...

Telefonumu masamdan alıp cebime koydum ve odamdan çıktım. Çıkmamla Jungkook önüme çıktı.

Jk: Sonunda bitirebildin hazırlanma işini!

Bu sabahtandır burda mıydı? Güldüm sanki ben bekle demişim gibi sinirini benden çıkarıyordu bide.

Ben: Ne ya?! Hem sen niye burdasın?
Jk: Keyfimizden burda değiliz herhalde. Seni o jimin denen herifin yanına götürücem.
Ben: Kalsın ben tek giderim.
Jk: Hıhı tek gitte feleğini şaş. Üzgünüm ama istesende istemesende ben seninle ge-li-cem!
Ben: Hangi hakla acaba?
Jk: Tabiki kralımızın verdiği hakla. Şimdi gidiyormuyuz, yoksa kalıyormuyuz?

'Tibiki kyalımızın veydiği haklay' keyfim yavaştan geliyordu.

Ben: Öf gel be!

Diyerek sağ tarafa gittim. Ki gitmez olaydım.

Jk: Sağ taraftan gidilmez. Sola dön.

Ona döndüm ve.

Ben: Iıı...şey bende öyle düşünmüştüm zaten.
Jk: O zaman niye sağ taraftan gittmeye kalkıştın?

Etrafıma baktım ve saçmaca cümleler kurdum.

Ben: Gittim ç-çünkü...çünkü beni durdurup durdurmıyacağını merak ettim. Ve durdurdun yoksa ben sola giderim hatta şimdi gidiyorum.
Jk: Tamam hadi gidelim.

Dedi ve önden gitti bende arkasından. Sonunda saraydan çıktık ve bir anda Jungkook kurta dönüşmüştü. Dur ne?

Ben: AAAAAAAA!! GERİZEKALI BEYİNSİZ ÖZÜRLÜ NE DİYE ÖNÜMDE KURTA DÖNÜŞÜYORSUN AAH!!

Bağırmamla Jungkook. Hırlamaya başladı, ama napayım ya ben. Ben şuan ne yapacağımı ne edeceğimi bilemez şekilde korkuyordum. Bağırmamı duyan sanrım suga ve tae gelmişdi bir anda.

Tae: Ne? Noldu? Y/n noldu niye bağırdın?!
Ben: Kuuuurt. Jungkook kurt oldu ve ben kurtlardan çok korkarım ya beni yerse?

Dememle ikisi kısaca birbirlerine baktılar ve sonra gür bir kahka attı. Hahaha çok komik sanki, ben korktuğumu söyleyim onlar gülsün. Bende de kalp var kalp!

Sg: Tamam. Şimdi senin jungkookdan korkmana hiiç gerek yok merak etme yani seni yemez. Tabi aç olmadığı sürece.
Ben: Yaaa annecim..

Diyerek tae'nin arkasına geçtim. Şimdi belliki Jungkook bey çok sıklıdı ve o yüzden saraya geri döndü. Birkaç dakika sonrada insan haliyle geri dönmüştü. Huh! Umarım fazla kızmamıştır, ama kızsa ne olur ki? Hehe

Jk: Gerçekten siz kızlar hakketen malsınız ya. Ve sana gelince suga hyung ne demek aç olmadığım sürece ha?

Omuz silkti ve ellerini cebine atıp sırıtmıştı.

Sg: Napalım biraz eğlenelim dedik o bile olmadı. Neyse.
Tae: Jk gel ben sana kendi arabamı vereyim. Onunla gidip gelirsiniz.
Jk: Peki taehyung teşekkürler. Sende düş önüme korkak kedi!

Korkak kedi senin kendindir! Neden bu sözlerimi dıştan değilde iç sesimle söylüyorum?

Ben: Ya tamam bağırmasana allah halla.

Diyerek jk'un dediği gibi önüne düştüm. Sarayın dışlarına doğru ilerledik uzun süreden sonra, bir eve gelmiştik, bayada güzel ve büyük evdi yanında da araba vardı. Sanarım o tae'nın, tae anahtarı jk'a uzattı.

Tae: Dikkatli olun.
Jk: Peki görüşürüz.

Jkda aldı ve sürücü koltuğuna geçti, arkasından hemen geldim ve yanına oturdum. Birkaç saat sonra hiç onla konuşmadan, arada kaçamak bakışlar atsamda yinede birşey yapmadan gelmiştikde bu jiminin evini nerden biliyordu? O durduğu gibi hiiç onu beklemeden arabadan çıktım. Hemen koşarak kapının önüne geldim ve çalmaya başladım. Birkaç dakika sonra önüme bir kız çıktı ama bu...bu kim ki?!

???: y-y/n...sen?

Lanet olsun. Ulan Jimin 2 gün lan 2 gün! Bu 2 günde nasıl olurda bana bunu yaparsın! BU KIZ KİM YA!?

Kendinize iyi bakın...