Jeon Jungkook/Kurtalar ve Vampirler Diyarı

Belalı Polis!!! Jeon Jungkook

En son salona geçmiştik. Ve yavaş yavaş akşam oluyordu. Karnım hiç aç değil, ve şuan tek isteyim biraz eğlence.

Jk: Off bu ne ya?! Sıkıldım, otura otura g*tüme bir haller girdi. Film fakan yok mu?
Jm: Var neden ki?
Jk: İzleyelim diye tabi başka ne olsun? Y/n sen gitsene bir mısır patlat falan bizde o zamana kadar jiminle bir tane film seçelim.
Ben: Emirlere bak. Ama neyse dert etmiyeceğim, çünkü bende sıkıntudan patlamak üzereyim.

Diyerek gittim. Önce mısırları patlatım ve 2 tane büyük kaseye doldurdum, sonrada çerzleride birer tane küçük kaselere koydum ve diğer çips vb. leri de koyduktan sonra jimini çağırdım.

Ben: AŞKIIIM!

Dedim ve jimin geldi.

Jm: Efendim?
Ben: Jimin şu tepsiyi alırmısın üstünde içecekler olan.

Diyerek tezgahın köşesindeki tepsiyi gösterdim.

Jm: Tamam. Dur bekle birşey daha koycam.

Diyerek buzdolabından 2 paket...Yaa off nasıl içiyorsa 2 paket kan torbası aldı. İğrenççç

Ben: Aşkım kanın tadı nasıl?
Jm: Gayete güzel, 0 rh+ kan, istermisin?
Ben: Sence?
Jm: Tamam tamam kızma hemen.

Of ya! Sonra bende o sırada mısırları ve diğer abur cuburları alarak, salonun ortasındaki sehpaya koydum. Hepsini koyduktan sonra Jk filmi başlattı.

Ben: Filmin adı ne?
Jk: Alacakaranlık şafak vakti 2
Ben: Pekiii. (Ben bu filmi izledim gerçektende çok güzel bir film. Vampirler kurtlar falan harika)

Biraz izledim izledim derken sonlara doğru. O ne? Adam vampir ve öyle böyle değil uçurak diğer vampirin kafasını kopartıyor! Dur kafasını mı kopartıı?? Acaba Jiminde bir gün bana feci halde kızıpta kafamı kopartırmı acaba?

Jm: Sen ciddimisin?
Ben: Neyde?
Jm: Az önceki sözlerinde.
Ben: Ne dedim ki ben?
Jm: İçinden dedin ki "acaba jiminde benim kafamı böyle kopartır mı?" Dedin ya.

Demesiyle Jungkook beyifendisi de hiç eksik olmadı ve oda güzel ama bir o kadar sesli bir kahka batlatı. Of ya iyiki bu sözü içimde söyliyeyim dedim ya.

Jm: Öhöm boğrada aşkım sakın benden korkma ben sana asla zarar vermem.
Jk: Ahh jimin keşke senin yerinde ben olsaydım ya. Hemen yanlış anlama vampir olarak. İnsanların zihnini okumayı çok isterdim.

Peki ya Jungkook? Kurtlarda insanların etmiş, kolmuş odur budur hepsini koparıp sonraaa... Ühüü ben bu iki vahşinin arasındaki av oldum resmeeen. Vee jimin.

Ben: Bana bak Park Jimin! Zihnimi okumayı kes!
Jk: Bu sefer ne dedi?
Jm: Dedi ki; Ama kurtlarda insanların etlerini kopartıp sonraaa...
Jk&Jm: Hahaha!
Ben: Haha çooook komik ya. Bana bakın, hele özelikle sen jimin. Bir daha içimi okuma, yoksa yemin ederim ki 1 ay boyunca trip yersin. Demedi deme-
Jk: Zaten siz kadınlar hep böylesiniz. 30 yaşınıza kadar trip, 30 yaşınızdan sonra terlik atıyorsunuz.
Ben: Sana geline davşan maskesi takıpta asıl yüzünü gösteremeyen DEVE bir daha benimle uğruşma yoksa sonunuz.

Diyip 2'sinin ensesinden tutup kafalarını birbirine tokuşturdum. Ohhh canıma değsin! İyi yaptım değil mi?

Jk&Jm: Ahhhhhhğğğğ.
Ben: HAKETİNİZ!
Jk: Tamam büyüksün. Lan Jimin siz hep böyle taş kafalımısınız? Beynimiz var diyorsunuz da bu taş kafaya beyini nasıl koyuyorsunuz?
Jm: Sen pilinç kadar aklınla benimle mi konuşuyorsun?
Jk: Benim pilinç kadar aklımı sana versem çok gelir. O yüzden düşünüpte konuş.
Jm: Bana bak sen saygılı olmayı öğrensene bi . Tabi seni yormak istemem.
Jk: Ben-
Ben: Jimin haklısın saygı kelimesi Junkooka çok gelir. Hem sen şimdi burda 1 saat saygı kelimesini anlatırsan değil beynine kazımak dur ne diyorum ki? O beyinizdi değil mi?-
Jm: Noldu Jungkook. Canın mı acıdı?
Ben: Jimin sözümü bitirmeme izin verirmisin? Jungkook sende haklısın malesef ki kendime hem beyinsiz, beyinsiz olduğu kadar da taş kafalı sevgili aldım kendime.
Jk: Noldu lan?
Jm: Farkındaysan Jungkook kız bize laf soktu.
Jk: Laf mı sokmuştu?
Ben: Yok canım arı sokturuyordum.
Jm: Senin iğnen zehir olsa da istediğin kadar sok. Çünkü işte bu kalbe sen kendi adını soktun ya. Senin bana verdiğin o zehir benim pan zehirimdir.
Ben: Jimin-ah...
Jk: Iyyy iğrenç yılışıklar sizi böğğ.

Diyerek sinirle ortamıza geldi ve oturdu. Sonra biraz daha izledik falan derken baya korkulu bir yere geliyordu film. Yani o kadar korktum ki yanındaki jk 'a sarıldım. Film bitiğinde derin bir nefes aldım o sırada ellerim hayla jk'un kolundaydı. Jk'a baktığımda bana öylece bakıyordu bir süre bakıştık, derken jimin bileğimden tutu ve kendine çekti.

Jm: Napıyorsun y/n?
Ben: Ben zanetmiştim ki senin kolunu tutuğumu zanetmiştim. Özür dilerim.
Jk: Ne o jimin, kıskandın mı?

Dedi hınzır bir şekilde sırıtarak.

Jm: Evet. Çünkü farkındaysan sevgilim bir malın kolunu tutuyor. O yüzdende salgın olmasın diye senden uzak tutayım dedim.
Jk: Ben mi sevgiline bayıldım yoksa o mu? Ben değil o benim kolumdan tutu.
Ben: Ayy tamam bakın akşam olmuş hadi yatalım diyecem de. Ben nerde uyucam?
Jm: Sen benim odamda yatıcaksın yani birlikte uyucaz. Jk sende git benim yedek odaya orada uyu.
Jk: Başka isteğiniz prensim? Sen beni salak mı sandın acaba sizi odada yanlız bırakıyım da şey yapın öylemi? Olmaz.
Ben: Jk saçmalama!
Jk: Saçma olan sizsiniz birkerede. Ya sen benle yatıcaksın ya da tek yatıcaksın bu kadar!
Jm: O asla senle yatmıycak!

Jimin bir sür yüzünü sıvazladı ve sinirle.

Jm: Tamam! Y/n sevgilim sen benim yatakta yat yani benim odama git (dişlerinin arasından) ben ve jk yedek odada yatarız.

Dedi of jk of nolurdu karışmasaydın? Ne güzel sevgilim jimin ile yatıcaktım aslında çoğu kez yatmıştım. Ama  napayım ona sarılıp kokusunu içime çekerek uyumayı çoooook seviyorum, şimdi ise jk sayesinde olmuycak! Yukarıya çıktım ve yatağa baktığımda jiminle olan fotoğraflarımız vardı hepsine tek tek göz atıyordum. Ve en son jimin ile ilk öpüştüğümüz fotorafı gördüm han nehrinin ordaydı. Arkamdan biri sarılmıştı, baktığımda bu jimindi.

Jm: Neye bakıyorsun aşkım?
Ben: Seninle ilk öpüştüğümüz anı hatırlıyorsun değil mi?
Jm: Sence? Tabikide hatırlıyorum işte sanki o zaman dünyalar benim olmuş gibiydi. Çünkü işte tam o yerde sana kalbimin kapılarını açtım o an beni kabul etmiyceksin diye içime korku sardı ama sen kabul ettin.

Jimine döndüm ve dudağına hafif bir öpücük kondurdum.

Ben: Seni seviyorum Jimin iyiki hayatıma girmişsin...
Jm: Bende seni seni seviyorum ve hepte sevicem...

Diyerek dudaklarıma yaklaşmaya başladı. Bende ona eşlik ederek hareket ediyordum tam öpüşüyorduk ki. Bay polis malesef TEKRAR geldi yahu biz bunun baskılarından kurtulamıycakmıyız.

Jk: Jim- siz napıyorsunuz?

Dedi tek kaşını kaldırıp ikimiz arasında mekik dokudu.

Ben: B-Bizmi hiiç. Hiçbirşey yapmıyorduk.
Jk: Tabi az önceden de anlaşılıyor birşey yapmadığınız. Jimin hadi gelsene artık ne durdun birşey söylicem dedin hayla gelmedin haydi.
Jm: Geliyorum.

Ve gittiler fotoğrafların hepsine tekrar baktım sonrada hepsini toplayarak bir tane çekmeceye koydum. Duvarlara bakarken hep benim ya da jiminin ailesinin resmi vardı, ama en çok benim vardı. Sonra jiminin gardobuna yaklaşıp. Açsamı yoksa açmasamı? Diye düşünmeye başladım ve en sonunda açtım öylece kıyafetlerini karıştırıyordum, derken içimden bir tanesini giymek geçti. Ve öylede yaptım bir tane mavi t-shirt alıp giydim. Biraz büyük gelsede yinede üstümde çok güzel durmuştu hele kokusu...Ayyy çok uykum var. Artık uyusam iyi olur diyerek Jiminimin yatağına uzandım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım demek isterdim ama olmadı. Çünkü birisinin geldiğini hissetim, biraz bekledim bekledim ve kapı açılma sesi geldi. Gelen kişi iseeee...

Bugünlükte bu kadar oldu, sizi seviyorum kendinize iyi bakın...