●2

31 7 2
                                    

*Vote Vermeyi ve Yorum yapmayı unutma;)*

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Arkamı hızlıca döndüğümde rüzgarın etkisiyle perde nin uçtuğunu gördüm. Ne yani,Arkamda nefes hissettim ama ben.Galiba rüzgardı. Daha fazla oyalanmadan pencereye doğru gittim ve pencereyi kapattım.

Tam perdeyi çekiyordum ki gece lambasının altında birisini gördüm. Öylece buraya bakıyordu. Gözlerim korku ile büyürken hızlıca perdeyi çektim ve hemen yatağa yatıp battaniye mi boğazıma kadar çekip,Gözlerimi sıkıca kapattım.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

"Hyennie ben Kantine gidiyorum,Geliyor musun?"

Elimde ki topu yorgunlukla kenara fırlattım ve Lisa'ya döndüm. 2 buçuk saate yakındır Voleybol oynuyorduk sınıfça ve ben yorgunluktan ölmek üzereydim.

"Hayır,Ben burada kalıp biraz dinleneceğim.Sen tek gitsen olur mu?"

"Tabi ki.Ben gidiyorum."

El salladım.Lisa da gidince kenarda bi köşe ye tam oturuyordum ki öğretmenimin sesini duydum.

"Hyennie,Bugün burada ki topları sen topayacaksın.Spor salonunun Anahtarını Kapıya asıyorum. İşin bittikten sonra Bay Lee'ye ver."

Önünde eğilip selam verdim.

"Peki,Öğretmenim."

* * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Kalan son topu da koyduktan sonra derin bir nefes alıp,Kendimi yere attım ve ellerimi iki yanıma attım ve gözlerimi kapattım.

Yorgunluktan bedenim halsiz düşmüştü.Bugün kahvaltı da yapmamıştım. Keşke annemi dinleseydim.

Bir sonra ki ders Tarih dersiydi. Ama yorgunluktan kalkacağım yoktu.Kafamı yan tarafa çevirip gözlerimi açtığım da,Spor salonunun girişinde kollarını birleştirmiş ve bana bakan bir çocuk görmüştüm.

Gözlerim hızlıca açılırken,Ayağa kalktım ve duvar kenarına oturdum ve gözlerimi o çocuktan kaçırdım.

Yanıma geldiğini hissediyordum ama tepki vermiyordum. Önümde bir çift ayakkabı gördüğümde,kafamı kaldırdım.

Kahverengi saçları alnına düşmüş, hafif aralanmıştı. Güzel ve Pürüssüz bir yüzü vardı.

"Ne işin var burada?"

Dediği şey ile Kaşlarımı çattım ve ayağa kalktım. Uzun boyluydu. Kafam göğsüne geliyordu.Direkt gözlerimi ona diktim.

"Asıl senin burada ne işin var?"

Histerik bir şekilde gülüp saçlarını karıştırdı.

"Soruma cevap ver ufaklık."

Kaşlarım çatık iken,Söylediği söz ile daha çok Çatılmıştı. Okulumuz da ki kızlar çoğunlukla Minyon du.Benim boyum 168 falan dı.

"Hah! Ben mi Minyonum! Sen bi kendine bak deve!"

Söylediğim söz üzerine gülen yüzü düşmüştü.sinirli bi şekilde;

"Bana bak! Doğru konuş benimle.Kiminle konuştuğunun farkında Mısın!"

Gözlerimi biraz kısıp onu süzdüm. Biraz daha dikkatli baktığımda bunun Bizim okulda ki kendini Beğenmiş,Kendisini Okulun Bad Boy'u olarak gören beğinsiz WooBin olduğunu fark ettim.Okul da fazla sosyal tipli bir kız olmadığım için onunla fazla görüşmüyordum. Büyük ihtimal en fazla üç veya 4 kez görmüşümdür onu.

"Hah! Tanıdım seni.Okulda kenini beğenmiş züppe sensin değil mi!"

Aklıma gelen şey ile gülen Yüzüm bi anda düşmüştü. Okulda duyduğum kadarıyla binbir bela açan birisiymiş. Geçen hafta bir kız onu derste kopya çekerken hocaya söylediğinde kıza yapmadığını bırakmamış.Kız ise en sonunda okulumuzun çatısından kendisini atmıştı. Ama WooBin ne yaptıysa kanıt olan her şeyi kaldırmıştı.

Benim sönen Yüzüm, onun Gülmesini daha çok sağlıyordu.

"Ne oldu? Bi anda düştü yüzün küçük hanım!"

Bi anda yüzü normal hale dönerken hem korkmuş hem de şaşırmıştım. Ani tepkiler veriyordu.Psikolojisi bozuktu galiba.Bi anda kolumu sertçe tutup sıkıca tuttuğunda korkudan yerin dibine girmek istemiştim. Utanmasam şuracıkta sıçardım büyük ihtimal.

"Bana bak.Bir daha bana ters ters cevap verirsen seni gebertirim tamam mı?"

Korkudan hala cevap veremiyor,Ona bakıyordum.

"Anladın mı beni dedim!"

Sesinin spor salonunda yüksek ses ile yankı yapmasıyla korkudan sıçramıştım.Hemen başımı Aşağı-yukarı onaylar biçimde salladım. Yüzü alay ile gülerken,elini kaldırıp tam bana vuracakken,gözlerimi sıkıca kapatmıştım.

Hala tepkisizce beklerken vücudumda bir sızı hissetmiyordum. Gözlerimi yavaşça açtığımda,Karşımda tanımadığım bir çocuk daha görmüştüm. WooBin on bana vuracak olan elini hava da tutmuştu. Gözlerim Şaşkınlık ile büyümüştü.

"Ona dokunmaya kalkarsan,Yoona nın ölümüne senin sebep olduğunu herkeze söylerim.Elimde kanıtlar var.Müdüre söylemem ile anında seni okuldan postalarlar. Devamını sen anlamışsındır."

WooBin Histerik bir gülüş sunmuş, elini ondan hızlıca çekmişti. Karşımda ki çocuğun dibine kadar girmiş,nerdeyse aynı boyda olmuşlardı.

"Neyden bahsediyorsun sen Velet?  Onu ben öldürmedim."

"Öyle mi? Peki Yoona'nın ölümüne sebep olmadan önce ona mektup gönderip,eğer kendisini öldürmezse,Tüm sevdiklerini öldüreceğini ve elinden her şeyini alıcağını da söyleyen sen değil miydin?"

Duyduklarım karşısında şok olurken,WooBin in gülen yüzü duydukları karşısında düşmüştü.Sinirle karşısında ki çocuğu itmiş ve spor salonunu terk etmişti.

Gözlerim hala duyduklarım karşısında şok ile bakıyordu. Ne yani,Yoona bilerek intihar etmedi mi? Ölüm raporu da bu yüzden başka bir sebep yazıyordu. Ailesi ona şiddet uygular,Kızını satmak istedikleri için öleceği yazıyordu.

Hala şok ile spor salonunun kapısına bakarken,Önümde bi el görmüştüm. Kafamı kaldırıp çocuğa baktığımda,bana içten bir gülümseme ile bakıyordu.

"Şey..Ben Jin."

Olayı hala üstümden atamadığım için yüzüme zoraki bir gülümseme koydum ve elini tuttum.

"B-bende Hyennie"

Elimi hemen çekmiştim. Doğru düzgün yutkunamıyordum bile.Umarım WooBin bana bir şey yapmazdı. Kafamı kaldırıp Jin'e baktığımda,gülümseyip bana bakmış ve iki işaret parmağını alıp ağzına koymuş ve gülümseme yapmıştı.

Bende o anın etkisiyle gülmüştüm.

Çok tatlıydı aynı zamanda da Yakışıklı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 22, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Horror Game | Min YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin