Bağırdığım anda ikiside aynı anda bana döndüler. Sinirlerime hakim olamıyorum. Karnıma bir an büyük bir sancı girdi. Ama şuan çok sinirliyim. Belkide sinirdendi.
''Siz ne yaptığınızın farkında mısınız?'' Zack hemen lafa atladı.
''Bella bak onun bir suçu yok. Hepsi benim yüzümden."
''Kapa çeneni Zack! Hele senin yaptığına inanamıyorum! Senin bir sevgilin var." dediğimde gözlerini devirdi.
''Yeter artık! Kesin sesinizi!" diyen Harry'e baktım. Gözlerim yavaş yavaş ağırlaşıyordu. Zor bile olsa Anna'ya döndüm.
''Hele ki sen Anna, hele ki sen...benim...kar--'' daha fazla kendimi tutamayıp gözlerimi karnımın sancısı yüzünden kapatıp, kafamı soğuk zeminle buluşturdum.
Halton'ın Ağızından
Bella ne olduğunu anlmadığım bir şekilde bayıldı. Yere eğilip onu uyandırmaya çalıştım ama bir türlü o güzel gözleri açılmıyordu. Onu kucağıma alıp koltuğa yatırdım. Bu yaptıklarına bende Bella kadar kızdım. Şüphelenmiştim. Yemekte bakışmaları çok değişikti. Fakat Zack'in de kendini bu kadar çabuk kaybetmeside çok tuhaftı. Bella'nın kardeşi nasıl bir özelliğe sahip? Erkekleri ilk görüşte kendine aşık etmek mi? Yok. O olmaz. O zaman ben giderdim. Belkide Zack'i gözüne kestirmişti. Ah bunu düşünmeyi kesmeliyim. Şuan daha büyük bir sorunum var.
''Beğendiniz mi yaptığınızı? Şimdi kim bilir ne oldu?''
''Tamam Halton sakin ol. Bilerek yapmadık herhalde." Zack beynimi çatlatıyordu.
''Birde bilerek yapsaydınız." diyerek kükredim. Vampirler bayılır mı? Belkide hayır. Ama Bella bir melezdi. Bunu kendime bir türlü ezberletemiyorum. Kafamda ki düşünceleri atıp, Bella'yı uyandırmaya devam ettim. Ama bir türlü uyanmadı.
''Zack gidip dolaptan kavanozdaki kanı getir. Belki susuzluğundan bayılmıştır. Anna sende git Lady'i çağır. Çabuk!'' diye bağırınca ikiside işe koyulmuştu.
Zack getirdiği kanı, biraz avucuma aldım. Daha sonra Bella'nın ağızını aralayıp içirmeye çalıştım. Hepsini almadığı için ağzının kenarlarından taşmıştı. Peçeteyle sildim ve bekledim. Gala uyanmamıştı. Kafayı yemek üzereydim. Bir türlü uyanmıyordu. Kapının çalmasıyla çatık kaşlarımla Zack'e döndüm.
''Ne bakıyorsun? Kapıya bak." dediğimde gözlerini devirerek kapıya yöneldi. Olayı ciddiye almıyordu galiba.
Gelen Anna Ve Lady'di. Anna'nın yüzüne baktığımda gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Bence hak etmişti. Galiba sinirden kendimden geçiyorum. Çünkü kimseye acımıyordum.
''Ne oldu Halton?" diyen Lady'e döndüm. Bu sefer kapıdan gelmişti. Bu ilginç. O bizim evde birden belirirdi.
''Bilmiyorum. Çok sinirlendi ve bayıldı." dememle gözlerini yavaşça açan Bella'ya döndüm. Sonunda!
''H-Halton?" dedi kısık sesle.
''Bella... sevgilim... bebeğim iyi misin?'' diyerek alnını öptüm.
''Bilmiyorum? Karnıma büyük bir sancı girdi ve bayıldım." dediğinde Lady lafa girdi.
''Sancı girdi öyle mi? Çocuklar hepiniz mutfağa gidin, ben Bella ile ilgileneceğim." dediğinde başımla onaylayıp Zayn ve Anna'yı alıp mutfağa doğru yöneldim. Bella'dan uzak durmaları gerekiyordu.
Bella'nın Ağızından
Lady kısa sürede bir sıvı yaptı. Balık yumurtası, kelebek kanadı ve keçi pankreası karışımı. İğrenç! Bu sıvıyı karnıma 3 damla damlattı. Çok sıcak olduğu için önce inledim sonra minik bir tıslama çıkardım. Gözlerim yanma acısından kırmızıya dönüşmüştü. Sıcaklık bütün vücuduma yayılıyordu ve bu sıcaklık karnımın sancısı daha da arttırdı. Kısa süre sonra acım geçti ve Lady'nin yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
''Niye gülüyorsun?'' Komik bir şey mi vardı? Ben burada bayılmıştım.
''Dur! Herkes gelsin öyle söyleyeceğim..." Benden uzaklaştı ve diğerlerine seslendi. "Gelebilirsiniz!" diye bağırınca hepsi gelmeye başladı. Bende oturduğum yerde doğrulup oturur pozisyona geçtim.
''Neyi var Lady?'' diye lafa girdi Halton.
''Halton, Bella'nın yanına geç." Önce ikimizde anlamasakta Halton yanıma geldi.
''Hadi Lady öleceğim şimdi meraktan." Daha fazla kendimi tutamamıştım. Umarım kötü bir şeyim yoktur. Yoksa kara çemberin lanetli büyüsü beni çarpmış mıydı?
''İkinizide tebrik ederim çocuklar. Hamilesin Bella!" dediğinde gözlerimi kocaman açıp, yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirmiştim.
Halton bana dönüp, birden kucağına aldı. Ayaklarımı yerden kesip beni hızlıca döndürdü. Açıkçası bende şuan çok mutluyum. Bir bebeğim daha oluyor. Melez olmayı seviyorum. En azından normal insanlar gibi doğum yapabiliyorum. Biraz fazla acıyor ama sorun etmiyorum.
''Halton dur! Şimdi kusacağım." dediğimde beni durdurdu.
''Pardon! Ama ne yapabilirim ki? Çok mutluyum." dedi ve ellerini yüzüme koydu.
Yanıma yaklaşan Zack ve Anna'yı görünce, yüzümde ki gülümseme kayboldu. Anna elimi tutunca hızlıca ondan elimi çektim. Yaptıkları terbiyesizliği unutmuş değildim.
''Tebrik ederim abla." demesi çok acıklıydı. Yaptığından pişman değildi ama onunla konuşmamam onu üzüyordu.
''Tebrik ederim Bella." dedi Zack. Hızlıca onlara döndüğümde, ikiside gözlerini bana çevirdi.
''Sizinle işimiz bitmedi. Sonra yine görüşeceğiz." deyip yukarı çıkmak için merdivenlere yöneldim.
Odama doğru giderken Ally'nin aralık olan kapısını fark ettim. Kapıdan gizlice ona bakmaya başladım. O kadar tatlı oynuyordu ki onu hep böyle izleyebilirdim. Elimi karnıma koyup düşüncelerime daldım. Ally'nin bir kardeşi olacağını bilmesi lazım. Bir kardeşi olunca eminim çok sevinecektir. İçeri girdiğimde koşarak bacaklarıma sarıldı.
''Ne oldu anne?''
''Bir şey olmadı bebeğim. Sadece seninle bir şey konuşacağım." deyip odasındaki koltuğa oturduk. Kapının çalmasıyla ikimizde kapıda duran Halton'a baktık.
''Bu haberi benimle vermek istemez misin?'' dediğinde hafifçe sırıtıp başımla onayladım. Hemen yanımıza oturdu. Ally'nin tam ortamızda olması bizim için çok iyiydi.
''Halton istersen sen söyle."
''Yok, sen söyle." Hadi ama!
''Hayatım sen söylersen daha iyi." Şuan fazla heyecanlanmıştık.
''Sevgilim ben şuan heyecandan ölüyorum. Dilim dönmüyor sen söyle."
''Anne ne oluyor?''dediğinde Ally'nin saçlarını okşamaya başladım.
''Tatlım, sen her zaman biriyle vakit geçirmek, biriyle oynamak isterdin hani..."
''Evet?" Ah bu niye bu kadar zor?
''Bizde sana bir kardeş getiriyoruz." dedik Halton ile aynı anda. Diyeceğim şeyi hissetmiş olmalıydı. Harry'nin özelliği bu olmalı. Hisleri normalden daha güçlü.
''Yani--''
''Yani karnımda kardeşin var." Elimi karnıma koyduğumda, gözleriyle takip etti. "Senin bir kardeşin olacak."
Ally'nin mavişleri nerdeyse laciverte dönüştü. Kaşlarını sinirle çatınca bende biraz şaşırdım. Halton önce bana sonra Ally'e baktı. Ally elinde ki oyuncağı yere fırlatıp parçalanmasını sağladı. Resmen vücudum taş olmuştu.
''Ben kardeş istemiyorum!''
Ardından zenin bir göle dönüştüğünü gördüm. Sinirinden burada boğulacaktık. Ama kısa süre sonra Ally bunu kontrol etti ve ortamı düzgün bir hale soktu. Ama düşünceleri, gözlerinden belli olduğu gibi değilmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Karım
VampirHer insan normal bir evlilik, normal bir yaşam sürerken; ben zarar vermekten korkuyorum. Çünkü ben normal değilim. Kan içer, sihire inananırım. Gündüzü sevmez, geceyi yaşamak isterim. Yine de her saati yaşarım. Gözlerim kırmızı olur, dişlerimi acıma...