Maceracı Hayatı 2

2 0 0
                                    

Şahin pençesi duasını bitirdi. Yanıma gelip bağırmaya başladı.
- Sen nasıl bir koruyucuyu evcilleştirirsin. Böyle birşey yapmış olamazsın. senin cezalandırılman lazım. Şehre ulaştığımızda seni yetkililere şikayet edeceğim.
- Istediğini yap ama şunu iyi bil kimse Kıvrık'ı benden alamaz.
- Gideceğimiz yerde koruyucuların büyüsüyle halledilemeyecek bir şey değil.
- Sen bilmiyorsun ama Burda tek güçlü olan Kıvrık değil.
Dedim yandaki bir ağacı kökünden koparıp son gücümle dağa fırlattım.
- Kıvrık'a dokunacak olan kim olursa olsun öldürürüm anladın mı?
- Ben ölmekten korkmuyorum bir koruyucu özgür olduğu sürece canımı seve seve veririm.
Al işte bir salak. Neyse zaten yeterince güçlüyüm gider bütün koruyucuları öldürürüm olur biter.
- Seni son kez uyarıyorum. Bana karşı yapacağın tek bir hamlede o şehirdeki bütün koruyucuları öldürürüm.
- Koruyucular yüksek seviyelidirler senin gibi bir bacaksız onların kılına dokunamaz.
Al işte vazgeçirmek için ne kadar uğraşırsam o kadar gaza geliyor. Neyse Zamanı gelince düşünürüm. Ya neyse desemde yüzünü gördükçe sinirleniyorum. Bu sırada konvoy düz bir sıra aldı. En öndeki zırhlı araç korna çaldı ve yola çıktık. Bende Kıvrık ile beraber hareket halindeki bir zırhlı aracın tepesinde oturduk bize verilen etleri yedik. 3 saat geçti ortalıkta şeytan falan görünmedi. Sonra biz ufak bir kasabanın içinden geçerken konvoy durdu. Zırhlı kamyonlardan birinin arkası bir kişi tarafından açıldı. Içeri girdi birşey aldı ve ara sokaklara doğru koşmaya başladı.
- Kıvrık öldür ve aldığı şeyi ve kafasını bana getir.
Bu adamın bir yem olduğunu düşünüyordum. Kıvrık kafayı ve aldığı şeyi getirdi.
- Dede bu adam bunu çalıp kaçmaya çalıştı. Nedir bu ?
- Bu bir boyutsal sabitleyici bunlardan biriyle bir şehri satın alabilirsin.
Demek Boyutsal bir sabitleyici.
- Boyutsal kapılar hakkında ne biliyorsun.
- Bana verdiğin bu alet ile öyle bir kapı açabilirsin.
- Zırhlı araçlardaki bütün boyutsal kapı inşaatında kullanılabilecek aletleri bir zırhlı araca topla bende onu koruyayım.
- Ne demek istiyorsun? Sence şeytanlar boyutsal kapı mı inşa etmek istiyor?
- Evet öyle. Bence kendi dünyalarına bir kapı açmak istiyorlar.
- Bu sonuca nasıl vardın.
- Birkaç yıl önce çok güçlü bir şeytan öldürdüm. Beni öldüreceğinden o kadar emindi ki ne sorsam cevap veriyordu. Sonra benim onu öldürdüm ama dedikleri hep kafamda döndü. Kısacası bu dünyaya bir ordu getirmek istiyor.
- Bu çok korkunç birşey ve engel olunmalı.
Ana söylediklerim yalan mı doğru mu bennbilenayirt edemedim.
- Eğer boyutsal kapı inşa ediliyorsa nerede olduğunu anlayabilir miyiz?
- Kapı açılmadan imkansız ve bu kapı ilk defa açılıyorsa 5 saat boyunca kapı boyut kazımı yapıyor. Ama bu gecikme önceden kısa mesafe boyutsal kapısının açılmasıyla engellenebilir.
- Bana bu konuda yardım eder misin? Onlar kapıyı açmadan kapıyı yok etmek isterim.
- Anlıyorum başkente ulaştığımızda gerekli evrakları ayarlayıp,testleri yapacağım.
- Teşekkürler. Bu arada içinizdeki hainleri öldürmem lazım. Kıvrık bile bunu yapamaz ama bence onları kandırabiliriz. Herkese Kıvrık'ın şeytanlarla içli dışlı olanların kokusunu ayırt edebildiğini söyleyeceğiz. Sonra herkesi bir noktada toplayıp korku kokan kişileri öldürteceğiz. Birisi ortaya çıktığında diğerleri de çıkacaktır.
- Böyle bir fikir dahice hemen yapalım
Konvoy şehirden çıktı. Yarım saatlik bir ilerlemeden sonra konvoy tekrar yuvarlak yaptı ve koruma alanı tekrar kuruldu. Sonra Gri cübbeli herkesi topladı.
- Herkes oldukları yere çöküp oturun. Reysay Şehrinden gelen Canavar eğitmeninin kurt köpeği aramızdaki şeytanlarla içli dışlı olmuş kişileri tespit edecek. Lütfen canavar aranızda gezinirken hareket etmeyin ve büyü yapmayın eğer yapan olursa ona saldırmak için emir aldı.
Sonra Kıvrık'ın kulağına fısıldadım.
- Kıvrık büyü yapanları ve şeytan kokusu aldıklarını öldür. Korkanları ve hareket edenleri öldür.
Kıvrık yerde oturanların arasında gezmeye başladı. Birini tuttu önüme attı. Atılan kişi bağırmaya başladı.
- Yaşasın Lord Yiprih ondan büyük şeytan yok.
Derken yanımdaki dede tarafından öldürüldü. Yerde oturanlardan biri ağlamaya başladı. Onuda tutup önüme attı.
- Lord Yiprih bizi yeniden dirilttiğinde siz çoktan ölmüş olacaksınız.
Oda dede tarafından öldürüldü.
- Bunlar çok salak yeniden dirileceklerine inanıyorlar.
- Teknik olarak mümkün ama bedenin sağlam tutulmuş olması gerekiyor.
- O zaman şunun bedenini yak ki tekrar dirilmesin. Bizde bir salaktan kurtulmuş oluruz.
Öldürdüklerini yakmaya başladı. Bunu görenlerden 2 kişi kaçmaya başladı. Kıvrık hemen peşlerine düşüp öldürdü. Kıvrık sonra herkesin içinde dolaştı durdu. Ama kimse açığa çıkmadı.
- Dede birkaç korkak avladık ama bence hala saklanan birileri var.
- Olsun şeytanın adını öğrendik. Birkaç büyülü ritüel ile Yiprih adlı şeytanın yerini öğrenebilme şansım var.
- Dede bak birkaç tane düşman avladım kaç para veriyorsun?
Ben bu dedeye neden bu kadar güvendim ki para veriyor diye herhalde.
- Dördüne toplam bin altın daha fazla etmezler.
- Iyi napayım buda iş görür.
Birkaç saatte 6 yılda kazandığımdan daha fazla para kazandım maceracı olarak hergün bu kadar kazanacak olsam daha ne isterim.
8 saat daha yol gittik. Başkente geldiğimizde ilk dikkatimi çeken şey devasa bir ejderha sarayın üstünde uyuyor. Nerden baksan 400 metre uzunluk bir dağ gibi duruyor.
- Zayıfların Koruyucu Kralı seviye:160
Gp:22.662.788
-Dede bu ejderha neden sarayın üstünde uyuyor.
- O bu ülkenin kralı ve ülkenin en güçlü koruyucu canavarı kısacası o olmasa bu ülke çoktan yıkılmıştı.
Dede konuşurken ejderha uyandı ve gözleriyle doğrudan bana baktı. Kafamın içinde sesler duydum.
- Sen bu ülkenin düşmanı mısın? Eğer değilsen söyle bana benim şehrimde ne arıyorsun.
Bu ses. Sen kimsin nerdesin bana yüzünü göster
- Ben bir ejderhayım şuan sana bakıyorum. Benimle konuşmak için düşünsen yeter ben duyarım.
Benim pisişik bağışıklığım vardı sen nasıl benimle konuşabiliyorsun.
- Bu bir saldırı değil sadece iletişim kuruyoruz. Ama az önce senin zihnini incelemek istedim ama başaramadım.
Anladım bu şehre gelme amacım Şeytanların boyutsal kapı açmalarını engellemek. Eğer başarısız olursam bu dünyaya bir ordu getirecekler.
- Seni anlıyorum ve savaşını desteklemek isterim ve Şehrimde hiç şeytan yok ama Burdan 1400 kilometre kuzey batıda yüzlercesi toplanmış durumda.
Beni ve Kıvrık'ı oraya götürür müsün? En hızlı sen gidermişsin gibi görünüyor.
- Ben burdan ayrılamam ama Kıvrık'a nerede olduklarını gösterebilirim.
Anladım o zaman öyle yapalım. Bir isteğim daha var, benim için bu konvoydaki eşyalara göz kulak olur musun? Şeytanlar bu konvoya saldırı düzenlemeye kalktı ama Kıvrık hepsinin icabına baktı. Amaçları bu konvoydan birşey almaktı ama ne olduğuna emin değilim.
- Anlıyorum ben konvoyla ilgilenirim. Sizin daha hızlı gitmeniz için ayarlama yaptım şehrin dışında bekleyin yakında orada olur.
Anladım bekleyeceğiz.
- Şeytanlarla işin bitince gel seninle konuşmak istediğim 2 konu var.
Ejderha son sözünü söyledikten sonra gözlerini kapattı.
- Dede ben şehre gelemiyorum işim çıktı. Sonra sana uğrayacağım. ismin neydi ve seni nerede bulabilirim.
- Ben Altan bu hafta büyücü kulesinde olurum. Büyücü kulesinin resepsiyonuna kartımı vermen yeterli olur.
- Tamam dede sonra görüşürüz.
Konvoydan atladık. Şahin pençesi bizi gördü.
- Kaçamazsın senin ismini köyünü Her şeyini öğreneceğim. Koruyucu köpek efendimizi senin elinden kurtaracağım.
O sözlerini söylerken büyük bir Şahin arkama indi. Kanat açıklığı en az 8 metre, boyu 3 metre kadardı.
- Hahahahaha artık kaçamazsın.
- Kaçmak isteyen kim.
Bence bu şahinin ejderha tarafından yollandığını herkes anlardı. Ona doğru yöneldiğimde arkasını döndü. Bende üstüne tırmandım.
- Kıvrık atla gidiyoruz.
Şahinin havalanmasıyla yola çıktık.

Kıyametin DengesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin