Alarmın sesiyle uyanırken lanetler okuyarak ayağa kalktım. Şu okuldan nefret ettiğim kadar hiçbir şeyden nefret etmiyordum. Ne olurdu sanki bu saatte okula gitmesek? Gözlerimi ovuşturarak banyoya girdim, yüzümü yıkarken aklıma yine dün olanlar geldi. Ben bu yaşıma kadar gayet normal bir hayat yaşamıştım ama bundan sonra o kadar normal olmayacak gibi hissediyordum.
Lavaboda işimi hallettikten sonra okul için aldığım etekli formayı giyip üstüne en sevdiğim beyaz sweatshirt'ümü giydim. Saçlarımı dağınık bir topuz yaptıktan sonra çantamla telefonumu da alıp aşağı indim.
"Kızım uyandın mı? Günaydın." Dedi babam mutfaktan çıkarken. Sonraysa devam etti. "Senin için tost yaptım."
"Aslında ben sabahları bir şey yemem baba." Dediğimde kaşlarını çatarak baktı.
"Ne demek bir şey yemem?"
"Öyle işte."
"Annen yedirmemiş olabilir ama benim evimdeysen yiyeceksin."
"Çok istiyorsan kalmam baba merak etme."
"O yüzden öyle demediğimi biliyorsun değil mi?" Dediğinde başımı salladım.
"Tamam baba." Dedikten sonra üzerine göz attım.
"Ee sen neden hazırlanmadın?" Dedim hala daha eşofmanlarıyla durmasına şaşırarak.
"Ben 1 saat sonra çıkacağım."
"Ee ben nasıl gideceğim?"
"Servisle." Dediğinde şaşkınca baktım.
"Servis mi? Ne zaman gelecek ki?" Dediğim an kapıda korna sesini duymam bir oldu. Harika! Zamanlamanın böylesi. Babam bana sarıldıktan sonra evden uğurladı.
Şoföre gülümsedikten sonra serviste boş bir yer bulup oturdum. Cama kafamı yaslayarak rahatlamaya çalıştım, kafamda hala daha dün olanları kurguluyordum. Aşırı garipti dün olanlar ve ben hiçbir şekilde bunu açıklayamıyordum.
Bir el gözümün önünde sallanınca dikkatim dağılarak düşüncelerimden sıyrıldım. Sağ tarafa döndüğümde yanıma bir erkeğin oturduğunu farkettim.
"Selam?" Dedi sempatik bir gülümsemeyle.
"Sana da selam." Dedim bende bu samimiyetine şaşırmamaya çalışarak.
"Okulumuza hoş geldin nasılsın?" Dediğinde omuz silktim. "İyiyim teşekkürler sen?"
"Bende iyiyim ne olsun işler güçler."
"İyi iyi ne güzel."
"Hiç arkadaş edindin mi bir sorayım dedim." Dediğinde olumsuzca suratına baktım.
"Pek sayılmaz, arkadaş edinme konusunda beceriksizim."
"Ben hiç öyle sanmıyorum." Dedi şirince gülümserken. Bende onunla beraber gülümseyerek "Nedenmiş?" Dedim.
"Ee yeni arkadaşın benim de ondan."
"Ah peki yeni arkadaşım ismini ne zaman söylemeyi düşünüyorsun?"
"Hemen şimdi, bendeniz Mert Can ama sen bana kısaca Can diyebilirsin." Dedikten sonra elini uzattı. "Peki ya siz?"
"Ben Mehir." Dedim.
"Hmm güzel isim." Dedikten sonra geri yaslandı. O güler yüzlü sempatik çocuk kaybolmuş adeta ölü ve ruhsuz biri vardı karşımda. Şaşırarak suratına baktım.
"Ne oldu?"
"Daha ne olsun, okula gidiyoruz ya."
"Ah o da doğru." Diyerek bende onun gibi yaptım ve geri yaslandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİLMİŞ (KURT ADAM, VAMPİR)
WerewolfYanlış bir şehirde, yanlış bir zamanda, yanlış bir sokaktaydım o gece. Yardım edip etmemek konusunda kararsız kaldığımda keşke etmemeyi seçseydim. Nereden bilebilirdim ki hayatını kurtardığım o kişinin hayatımda bu denli yer edinip, beni felakete sü...