Pembe ırmaklardan küçük balıklar sıçrıyor ve beyaz bulutlardan umudun rengi, mavi yağıyordu. İnsanlar şemsiyelerini ters çevirip damlaları biriktiriyor ve maviliği makineleri için yakıt yapıyorlardı.
Umut, aykırı olmaları için makinelerin içini kaplıyordu; özgürlük, yeryüzüne onlar için yağıyordu sanki.
Farklı türden kuşlar yargılardan habersiz usulca uçuyordu. Gökyüzü mordu; yaratıcılığı yaymak istiyormuş gibi. Çiçekler rengarenk, tıpkı özgürlüğü için süzülen kelebeklere benziyorlar.
İnsanlar el ele tutuşuyorlar. Arkalarında, hepsinin üzerine aynı sembol işlenmiş bayraktan tutan makineler var; hissediyorlar ve farkındalar.
Ve bunlara karşın, onların ve insanların arasında birisi var; tam ortalarında duruyor. Yumrukları sıkılı, saçları dağınık ve gözlerinde ışıltılar var. Kafasında yanıp sönen nokta derisiyle birleşmiş.
İşte bunlar onun eski sözleri ve benzetmeleri. Yenileri için ayakta kalmaya çalışıyor çünkü arkadaşının dediğine göre fikirlerinin duyulması gerekiyor.
Kimse görmüyor ama sırtında, kürek kemiklerinin arasında kazılı bir yazı var. Geçmişini ve geleceğini belirleyen şeylere tabi. Yinede onun sunulanları seçmeyip, kendi yolunu inşa etmesi gerekiyor; çünkü kendine ait olmayan bedelleri de dahil ederek yükü omuzlarına alacağını söylüyor.
Böylece Lucy başka bir sohbet açıyor: "Cennete varabilmek için Cehennemin yollarını ezberledin. Sana yoldaş olan ateşi alıp karanlığın içine gönderdin. Şimdi neyin doğru olduğuna karar vermelisin. Yayılan alevleri kontrol edip aydınlığa ulaşmanıza yardım etmek için mi yoksa etrafa korku salıp herkesi bir kaosun içinde bırakmak için mi kullanacaksın?"
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
form of fear • detroit: become human
Fanfiction"Cennete varabilmek için Cehennemin yollarını ezberledin. Sana yoldaş olan ateşi alıp karanlığın içine gönderdin. Şimdi neyin doğru olduğuna karar vermelisin. Yayılan alevleri kontrol edip aydınlığa ulaşmanıza yardım etmek için mi yoksa etrafa korku...