Roku ve Miro arayışlarına devam ediyorlardı.Yolun kenarından geçerken küçük 13 yaşında bir erkek çocuğa rastladılar. Çocuğun adı İzu'ydu." Daha öncekiler gibi Miro onunla konuştu.Diğerlerinin aksine küçük çocuk daha Miro sormadan sizinle gelebilir miyim diye sordu. Miro içtenlikle kabul etti. Roku da kasabasındaki küçük çocukları hatırladığı için çocuğu sevmişti. Eve geldikten sonra Roku Yamato ile antrenman yapmak için özel bir yere gitti. Bu özel yer etrafı kutsal taşlar ile çevrili tavanı açık bir yerdi. Roku antrenmana başladığı zaman Die yanında duruyordu. Çünkü bir sorun çıkarsa yardım edecek başka biri olmuyordu. Bu sırada Miro Moetsuya bir teklif yaptı. Onun gibi birilerini aramak için bu sefer Roku ile değil Moetsu ile gidecekti. Moetsu teklifi kabul etti ve yola koyuldular. Ardından Moetsu sordu,
[Moetsu] Sensei nereye gidiyoruz ?
[Miro] Bende bilmiyorum Moetsu fakat böyle zamanlarda nereye gittiğimizin önemi yok arayacağız.
[Moetsu] Peki sensei
Konuşurlarken Köşede 2 tane kız buldu. Gözleri korkmuş ve hırçın bir şekilde saldırmaya hazır mutant kızlardı. Mutantlar insanlara göre daha güçlü daha çevikti. Fakat özellikleri hepsinin farklıydı. Bu kızların kediye benzer kulakları ve kuyrukları vardı. Ama mutant özelliklerinden kaynaklı güçlüydüler. Kızlar ikizler ve 17 yaşlarındaydılar. Kızların adları Tena ve Tona'idi. Miro uzun bir konuşma yaptıktan sonra kızları kaldıkları yere getirdi. Mutantlar hakkında bilgisi vardı. Fakat mutantlar sadakatleri fazla yaratıklardı insanlar gibi görünür, türlü özellikleri vardı. Kızlar Mironun evine geldikten sonra diğerleri ile tanıştı. Tek tek tanışırlarken Roku yanlışlıkla Tena'nın kulağına dokundu ve Tena hırçınlaşarak Roku'ya saldırdı. Fakat sonrasında özür dileyerek aralarını düzelttiler. Roku yeni insanlar tanıyor ve tanıdıkça güveni artıyordu. Fakat Rokunun eski haline nazaran bir şeyi kalmamıştı acısı azalmıştı fakat gözleri keskinleşmiş suratındaki gülümseme azalmıştı. Saçları solgunlaşmış, kılıç tutmaktan elleri kızarmıştı. Günler hızlıca eriyip gidiyordu.
[2 ay sonra]
Miro ve öğrencileri ortak salonda yemeklerini yiyordu. Mironun gözüne çarpan bu tablo onu duygulandırmıştı. Die ve Rokuyla başlayan bu aile 7 kişilik olmuştu. Ardından Miro lafa daldı,
[Miro] Sevgili Öğrencilerim bugün sizlerle birlikte hepimiz kış için erzak toplamalıyız. Kış uzun olacak ve erzağımız azalıyor hep birlikte gideceğiz.
[Miro] Moetsu ve Die inekleri kesecek , Tena ve Tona derilerini yüzüp satmamız için toplayacak. İzu da bizimle birlikte küçük canavarları öldürecek.
Herkes tamam dedikten sonra İzu sordu,
[İzu]Hey Sensei Roku abi ne yapacak peki?
Herkes Rokuya bakar ve meraklı gözlerle bekler.
[Miro] Roku için özel bir görevim var o da bizle gelicek fakat orada alınan haberlere göre korkunç bir canavar ortaya çıkmış. Zengin bir adam ordaki gizli mallarını korumam için yüklü miktarda para verdi.
[Roku] Sensei Die ve Moetsu varken ben neden geliyorum onlar da halledebilir.
[Miro] Roku bu öylesine bir canavar değil Yamato'yu kullanabilirsin.
Roku'nun dikkatini çekti. Daha fazla bir şey demeden kabul etti ve herkes yola hazırlandı.
[2 saat sonra]
Miro ve ekibi gittiken sonra herkes görevini yapmaya başladı. Roku izini aldıktan sonra canavarın yanına gitti büyüktü ve hemen kendini belli ediyordu. Roku kılıcı çıkardığı anda ortamdaki sesler kesilde ve Rokuya dikkat çekildi. Sanki kötü bir hava vardı. Roku yeni bulduğu bir tekniği denemek istiyordu. Kılıcını çekti ve Elektriğini aktif etti . Tekniğin adı "ağlayan kuştu." Kılıcını keskinleştirip vücuduna elektrik veriyordu. Hızlıca atıldı 15 metrelik dev canavarın ayaklarını kesti. Daha sonra atılarak kalbine kılıcı sapladı. Aslında ölmüştü ama kılıcın kötü yanı ortaya çıkmıştı. Roku'nun içindeki intikam ve öldürme arzusu arttı ve gülmeye başladı. Etrafındakiler ondan korkmaya başladı ama Miro söze girdi,
[Miro] Korkmayın çocuklar Rokuyu bu halde görmediğinizi biliyorum. Ama sizlerin görmesi için ona izin verdim. Ona bu konuda yardım etmeliyiz. Güçlenip daha iyi olması için.
Roku gülüşünden sonra kılıçla kalbini çıkardı. Sonra onu onlarca parçaya böldü. Daha sonra kafasını kesti. Tam parçalamaya devam ederken birden bayıldı. Çünkü kılıç ona ağır gelmişti.Bayılması ardına Miro ve öğrencileri onu yanlarına aldılar ve evlerine doğru gittiler.
[1 saat sonra]
[Roku] Her şey çok parlah ah!
[Miro] Roku iyi olmana sevindim. Bizleri korkuttun.
[Roku] Sensei yine kılıç yüzünden mi ?
[Miro] Evet Roku ama bunu yaptığım için üzgünüm yanındakilerin senin bu yanını öğrenmeleri için göstermek gerekiyordu.
Roku kılıcı bir daha kullanmak istemedi. Çünkü kullanınca içinde tuhaf hisler çöküyordu. Roku'nun diğerlerine kötü yanını göstermesi böyle olmuştu ama birdaha gösterir miydi bilinmiyordu.
[Roku](İçinden mırıldanarak) Sanırım onlara duyduğum sesi söylemeliydim ya da neyse bekleyebilir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kollegen
FantasyEski zamanlarda geçen bu dünya da paralı avcılar vardır ve bunlara Kollegen denir. Kollegenler kendi aralarında gruplara, loncalara ayrılmıştır ve derecelendirilmiştir.(Hikaye içinde anlatılıyor.)Bu dünya da birden fazla tür ve ırk bulunur. Bunlarda...