(Jin'in anlatımıyla.)Az önce beni öpen ve öptükten sonrada ölen amcamın ismini, daha sonra da Tae'min ismini söyleyerek ölmediğini söylemişti Taehyung.
Vücudum şoktan kala kalmıştım oturduğum koltukla. Ilk önce bana sarılıp daha sonra ise öpmesinden dolayı. Sonra ise itiraf etiği şeylere karşı donup kalmıştım.
Duyduklarıma inanamadım başta, ne demişti Taehyung? O yangında ölmediğini söylemişti, ama bu nasıl olur? Kendi kendime sorduğum soruya verebilecek bir cevabım yoktu. Sadece Taehyung'un anlattıkları vardı.
Ama hayır, bu olamaz babam onun öldüğünü söylemişti. Her ne kadar o anda cesedini göstermese de, öyle demişti. Ve ben yıllarca buna inanıp Tae'm için yas tutmuştum.
Bana Tae'mi hatırlatan şeyleri gördükçe göz yaşı dökmüştüm yıllarca. Benim bir göz yaşım için her şeyi yaparım, diyen babam yapmıştı bunu bana. Beynim almıyordu bu olanlara.
Sonra Taehyung'un anlattıklarından dolayı, o anılar yavaş, yavaş hatırlamaya başlamıştım. O gece konuştuklarımız ve davetliler hepsini hatırlamıştım.
Ama yangının babamın başlattığını bilmiyordum. Babam yangının bilinmedik bir nedenden dolayı ortaya çıktığını söylemişti. Ve konuyu öylece kapanmıştı.
Koca salon bir anda küçülmüş ve oksijen alanımı daraltmış gibi hisediyordum. Içim de git gide büyüyen kötü bir his vardı. Babam böyle bir şeyi nasıl kardeşine ve ailesine yapar, aklım almıyordu.
Dalgın gözlerle Taehyung'a baktım, hala kendime gelmiş sayılmazdım. Duyduklarıma karşı.
Bide ne demişti Taehyung, yani Tae'm ölmediğini de söylemişti.
Ne yapmam veya ne demem gerektiğini inanın bilemiyordum."A-ama neden? N-neden beni bulmadın? Neden bir kez de olsa beni görmeye gelmedin?" Dedim gözlerinin içine bakarak. Kekelememle ağladığımı fark etmiştim, ama umursamadım.
Tanrı aşkına çocukluk aşkım ve şu anki hoşlanmadığım çocuğun aynı kişi olduğunu öğrenmiştim.
Ne yapmalıydım, nasıl bir tepki vermem gerekirdi?"B-ben babanın öyle demesiyle, o an ne yapacağımı bilemedim ve ordan kaçmak istedim. Küçüktüm ve banada zarar vermesinden korktum." Demişti Taehyung, onun da ağlamamak için kendini zor tuttuğunu, yeni fark ediyordum.
Onun ağlamasını veya üzülmesini hiç istemiyordum, tek bir saç teline kıyamazdım ki ben. Ama babam onu derinden yaralamış ve üzmüştü. Ailesini katletmişti, para için.
Kim bilir neler yaşamıştı, küçücük yaşında."S-sonra ne oldu? Ne yaptın gittikten sonra?" Diye sordum.
Tanrım lütfen başına kötü bir şey gelmemiş olsun. Lütfen, lütfen Tanrım, yoksa kendimi asla affedemezdim. Bütün bunların tek suçlusu babam olsa bile, bende suçluydum çünkü onun oğluydum."Sonra Yoongi hyung beni buldu ve birlikte yaşamaya başladık. Daha sonra Amerikaya gittim, eğitimimi ve şirket işlerini ordan idare etmeye başladım." Diye cevap verdi, bir şey saklıyormuş gibi bir his belirdi içimde. Aklım karman çorman olmuştu, bekli yanlış anlamış olabilirdim de.
"Benim bilmediğim yada atlatıdığın bir şey kaldımı?" Diye sordum merakıma yenik düşerek. Başta biraz yerinde kıpırdansada başını olumsuz anlamda salladı. Onu çok sıkmamak için zorlamadım, bekli ileride kendisi anlatmak ister diye düşündüm.
Bana her şeyi anlattığı için rahatlamış gibiydi, yüzünden okunuyordu bu rahatlık. Bana ilgiyle bakmaya başladı, benden bir şey veya bir itiraf bekliyormuş gibi yüzümü incelemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam TAEJİN
Fanfiction{TAMAMLANDI} Taehyung katledilen ailesinin intikamını almaya yemin etmişti.