Sabak ilk defa sızlanmadan kalktım. Normalde uyumak herşeyimdir ama bu sefer böyle oldu işte. Bütün pozitif enerjiler bendeymiş, benimmiş gibi hissediyorum. Ama bunun tek sebebi Mete değil bunu hissediyorum. Bu gün iyi şeyler olucak. Çok iyi algılayabiliyorum. Kısa bir duş aldım. Bu gün bir değişiklik yapıp siyah saçımın uçlarına lacivert -geçici- sprey sıtım. Sonra çamaşırlarımı giydim. Siyah yırtık şort, üstüne gri t-shirt ve siyah ceket giydim. Ayağıma da siyah rugan topuklu ayakkabılarımı giyim. /Multimedya/ Ev çok sessizdi. Bu muydu yani? Lanet olsun diyerek evden çıktım. Bahçede Bela'yı birkediye havlarken gördüm. Kedi garip bir mırıltı çıkarıp Bela'nın suratına tırmık attı. Güldüm. Ne yani.? Budan sonra gülünmiyecek diye bir şey yok ya. Arabama bindim. Okula geldiğimde Mete'yi aradı gözlerim. Okulun önüne arabayı park ettim. Tam karşıda siyah bir arabaya yaslanmış, Mete'yi gördüm. Arabadan inip Mete'nin yanına gittim. Biz bununla anlaşma mı yaptık? Siyah ceketi,Siyah, Üzerinde 'fuck' yazan t,shirtü, dar pantolonu ve supralarıyla iyi görünüyordu. Belime sarıldı. Sonra beyaz bir mini cooper, içinde Bertuğ ve Ülkü. Bertuğ arabayı park ettikten sonra beni gördü. sol kaşını kaldırıp, sağ kaşını indirebildiği kadar aşağıya indirdi. Kabız olmuş gibi bir hali vardı. Hafif kıkırdadım. Ülkü önde Bertuğ arkada yanımıza geldiler. Ülkü gezeliği bırakmadan
"Müstakbel eniştemiz ve Gece?" Elini uzattı. "Ben Ülkü, Gece sana kuralları anlatmıştır. Yanlş yapan cezasını çeker. " Mete bir kahkaha attı.
"Ülkü, hüç değişmemişsin. Sen aynısın ama Bertuğ için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Dövecek gibi bakıyor ve korkmadım desem yalan söylemiş olurum" Ülkü şaşırdı. Gözlerini kısmış Mete'ye bakıyordu. Mete;
"Yuh yani. Ülkü sen de mi tanımadın?" Kafasını salladı Ülkü. "Hey!, Mete ben, Mete?" Ülkü ağzını beş karış açtı.
" Mete! Çok değişmişsin. Bu.. Bu sen olamazsın. Evrim değişikliğine kafa atmışsın." Bertuğ ise inanmaz şekilde Mete'yi izliyordu.
"Git lan, kandırma bizi. Aklı sıra eğlence arıyor."
"Kimlik falan da ister misin Bertuğ? Benim, benim. Okadar mı değişmişim ya?" Bertuğ Mete'nin dediği gibi "Evrime kafa atmışsın . Bu kadar da olmaz."
"Tamam yeter bu kadar dır-dır. İçeri girelim artık. Sana herşeyi anlattım Meteé
"Bunu yapmak zorunda mıyız Gece?"
"Zorundayız." Bu sırada okula siyah bir audi girdi. İçinden siyah saçlı, dudağında ve burnunda piercing vardı. Görünüşünden metalicacı olduğu belliydi. Tuttum bu kızı. MEte'nin koluna girdim. Sınıfın olduğu kata çıktık. Metalicacı kız pembe beat kulaklığıyla müzik dinliyordu. Mete'nin kolundan çıkıp onun yanına gittim. Çok şeker bir tipti. Kulaklığını çıkardım. Beni şöyle bir süzdü ve konuşmaya başladı
"Kimseye zararım dokunmaz. Beni rahat bırakın yeter."
" Hiçte öyle olmayacak. Bundan sonra benimlesin. Bir nevi yardım."
" İstemiyorum".
"Bende mazeret dinlemek istemiyorum cici kız"
"Kübra" dedi elini uzatarak. Kısa cevaplar vermesi hoşuma gitmişti. Ve gayet başarılıydı. Elini tuttum. Bertuğ ve Ülkü şaşkınlıkla bakıyordu. ,Bu kızı kendime yakın hissetmiştim.
"Gece" kafasını salladı. " Güzel" diye ekledi. İsmimi bende seviyordum. Sınıfa Tonay'da girince ekip tamamlandı. Bu kadar karizmatik olmayı nereden öğrendi? Mete ayakta dikiliyordu. Öküzün trene baktığı gibi bakıyor ve sinirlerimi alt-üst ediyordu.. Elinden tuttum ve sıraya doğru itekledim. Ve Yanına oturdum. Gerçekten çok özlemiştim onu. Tonay'ın alaycı sesi kulaklarımı doldurdu.
" Kötü kızdan eser kalmamış Gece hanım. Sevgiline olan aşkın seni ter-temiz yapmış." Dudaklarım alayla yukarı kıvrıldı.
"Sevgili olduğumuza sen inanırdın birtek zaten" Ona göre mükemmel bana göre iğrenç bir kahkaha attı. Kübra kulaklıklarını çıkarmış, şarkı duyuluyordu. Little me dinliyordu. /multimedya/ Şöyle bir Tonay'ı süzdü. Ben bu kızı kendime benzettim. Kesin bir problem var aralarında.
"Tonay, burası senin okulun değil. Sen kötü çocuk değilsin. Hayatını yaşamayı dener misin biraz?"
" Bu seni hiç mi hiç ilgilendirmez Kübra. Sen kimsin ki?"
"Ben kim miyim?" Cevabını merak ediyordum. Tonay konuştu.
"Tabi ya. Benim koruyucu meleğimsin. Nasıl unuturum?" Kübra başını iki yana salladı.
" Bundan sonra hiç birşeyim olmayacağım kesin. Kardeşim." Gözünden düşen bir damla yaşı sildi. Direk sınıftan çıktı. Koridorun sonundaki tuvalete girdi. Ben de peşinden. Bir kaç moda tutkunu makyaj yapıyordu. Kafamla çıkın işareti yaptım. Sarışın olanı:
"Gece abla yemine makyajı bitirmeden çıkamam, ne derler sonra.?"
"Valla sade halinizi seçiyorum. Makyajlı halinizle köpekler bile suratınıza tuvaletlerini yapar." Kübra'nın kıkırdadığını duydum. Kızlar bir hız çıktılar.
"Anlatır mısın?"
"Beşinci sınıftaydık. Tonay okula yeni gelmişti. Benden bir yaş küçük, ama erken okula yollamışlar. Onu olmayan kardeşimin yerine koydum. Altı sene boyunca hiç ayrılmadık. Tonay soyadını kullanarak rolünde ve iki yılını maaf etti. Onu bu hale getiren ne hiç bir fikrim yok". Sıra bendeydi. Ve ona sebepsizce güveniyordum. O da artık bizdendi.
"Kardeşim, abim ablam, yok. Ne de koruyucu bir sevgilim. Annemi ve babamı kaybettim. Sonra da Mete. Onu kardeşim yerine koydum. Onunla büyüdük. Liseye başlayacakken gitti. Kimsem olmadığı için kendimi savunmak zorundaydım. Kötü kız demeleri , aslında ben ne iyiyim ne de kötü. korktuğum içindi. Annem ve babam olmadığı için küçük düşürülmekten, ezilmekten korkmamdı." Kübra da biliyordu artık. Kübra bizdense, Tonay onun kardeşiyse, o da bizden olurdu. Yani Tonay ile anlaşma yapacaktım. Kübra toparlandığında tuvaletten çıktık. Tonay bekliyordu.
"Özür dilerim. Akılsızın tekiyim, bunu biliyorsun. Beni affeder misin? Abla." Kübra kollarını Tonay'ın boynuna doladı. Hayır, kardeşlik ilişkilerini kıskanmadım. Kübra da bundan sonra kardeşimdi. Her ne kadar yeni tanışsakta ona güvenim -nedensizce- sonsuzdu. Tonay ile aramızdaki itişmeleri bitirmemiz lazımdı. Buna emindim..
-Selamlar.. Selamlar. vote istiyorum. Yorumuda ek olarak. Multide Gece'nin kıyafeti, Kübranın dinlediği şarkı var. Bu bölum @aylinyasan 'a. Neyse. Byss.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Sevgilim
Teen FictionO, aydınlığını arayan bir karanlıktı. Ben ise aydınlığımı çoktan bulmuş, onun da beni bulmasını bekliyordum.