21~Gökyüzündeki Son Yıldız

936 41 15
                                    

  Ünsel keyifle çayını yudumlarken gökyüzünden yere inen kar tanelerini izliyor, onu sakinleştiren ve sebepsizce mutlu eden beyaz parçaların altında eğlenen insanları bir filmin en güzel sahnesine benzetiyordu. Mutlulukla iç çekip başını sallarken Ahsen'in masasına koyduğu kahvaltı tabağında gözüne güzel görünen baharatlarla süslenmiş yumurtasından bıçağıyla bir parça kesip ağzına atacakken odasının dışından kulağına sesler gelmişti. Merakla odasından çıkıp bağırtıların geldiği yöne ilerlerken gözünü asistanı Ahsen'le tartışan Kerem'e dikti. Yerinden kıpırdamadan gür bir sesle "Kerem." demişti. İsminin telaffuz edilmesiyle bakışlarını inatla onu Ünsel'le görüştürmeyen Ahsen'den çekmişti. Ağzını açacakken Ahsen ondan önce davranmıştı.

"Ünsel Hanım... Mesai dışında olduğunuzu söyledim ama beyefendi sizinle görüşmekte epey ısrarlı."

Asistanını boğacak gibi duran Kerem'e "Odama gel..." demişti. Odasına girdiğinde arkasından giren Kerem kapıyı üstüne sertçe vurarak kendini Ünsel'in karşısındaki koltuğa bıraktı. Ondaki gerginliği fark eden Ünsel yerine geçip yarım kalan kahvaltı tabağını kenara çekmiş telefondan Ahsen'i arayıp iki kahve getirmesini istemişti. Kerem, onunla ilgilenmeyen Ünsel'e bir süre kaşlarını çatarak baktıktan sonra Ünsel onun dikkatinin üstünde olduğunu anlamışsa da ona bakmamış ve kahveleri bekliyordu. Ahsen kahveleri bırakıp kahvaltı tabağını ve çay bardağını tepsiye koyarak odadan çıkmıştı.

"Daha fazla buna devam edecek miyiz?

Düz bir tonda "Sakinleşmeni bekliyorum." derken, Kerem "O suratsız kadınla karşılaşana kadar çok sakindim. Gerçi kadınsınız. Hepinizde aynı inat. Karşınızdaki erkeğin gücünü görmezden geliyorsunuz. Sözleşmiş gibi hep bir ağızdan aynı şeyleri deyip duruyorsunuz. Bizle işiniz bittikten sonra başınızdan atmaya çalışıyorsunuz. Kaçmak istiyorsunuz, kaçıyorsunuz. Geride bıraktıklarınız umurunuzda olmuyor." dedi öfkesini kusarak. Ünsel sorunun Zeynep üzerinden olduğunu anlamıştı.

"Belki de senin inat olarak adlandırdığın şey, göstermeye çalıştığın güç gösterisine verilen karşılıktan ibarettir. Kimse kaçırtma olmadan kaçmaz istemez."

Ama onu o noktaya getirmeseydi bunları yapmak zorunda kalmazdı ki... Oturmak rahatsız hissettirince ayağa kalkıp odanın boş yerlerinde dolanmaya başladı. Düşündükten sonra yüzünü sıvazladı ve Ünsel'e döndü.

"Yaşamım boyunca birçok yanılgıya düştüm. Bana çok acı çektiren işler yaptım. Hiçbirinden pişman değilim. Çünkü yapılması gereken yanlışlardı bunlar. O yanlışı yaptıktan sonra ancak onlardan kurtulabilirdim."

Kollarını bağladı ve geri yaslandı. "Doğruyu yanlıştan ayırt edebilmen güzel. Gerçekten pişman değil misin?" Gülerek ellerini iki yana açtı Kerem.

"Ben hırsları uğruna yanlışlara hapsolmuş adamım." Ellerini indirip bakışlarını etrafta gezdirdikten sonra Ünsel'e baktı. "Evet, pişmanlığım hiç olmadı ama son zamanlarda kulaklarımı onlara tıkamaya çalışıyorum. Her geçen saniye içimde onu reddetdikçe dinmeyen bir acı esir alıyor beni. Boğulduğumu hissediyorum. Evet, Zeynep'le olmuyoruz ama bir arada olmayınca da olmuyoruz."

Ünsel'in buruk tebessümünü hissettiğinde yavaş adımlarla koltuğa oturup kolunu kolçağa yasladı ve baş parmağını çenesinde gezindirirken başka yönlere bakıyordu. Ünsel'e göre Zeynep ve Kerem birbirinden ayrılmaz iki parça gibiydiler. Kerem'in sahip olduğu boşluklar bile Zeynep'le doluydu.

♣️♥️♠️

Elindeki albümleri karıştırırken portakal suyundan yudumlamış, ağzına çikolata atmıştı. Bu yaptığına inanamasa da ağabeyi için yapacaktı. Çünkü Kerem'i mutlu görmüyor ve ne yazık ki Zeynep'le mutlu olacağını biliyordu. Sorun şuydu ki; Zeynep, Kerem'i karşısında görünce ne yapacaktı? Özgür'e gidip defalarca onun ağabeyini istemediğini anlatmaya çalışsa da Özgür katiyen onu dinlememiş, en son kapıyı yüzüne kapatmış, üzerine kilitlemişti. Kapıyı yüzüne kapattığı an gözlerinin önünde canlanırken "Aptal..." deyip iki çikolatayı ağzına tıkamış, çiğnemeye çalışıyordu. Esneme sesi duyduğunda Özgür'ün uyandığını anlamıştı. Salonda oturmuş ve albümlerle ilgilenen Itır'ı fark ettiğinde gözlerini ovarak yanına gelmişti.

♣LAVANTA KOKUSU♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin