*Rüzgar'ın ağzından*
Konakta her zamanki gibi sessiz bir ortam vardı . Bakalım planım tıkırında gerçekleştikten sonrada sessiz kalacaklar mıydı? Sabah geç uyandığım için sevgili ailem kahvaltısını etmiş ve dağılmışlardı. Mutfağa indiğimde Hafize ana - beni büyüten manevi annem - "günaydın "dedi "ve " sana kahvaltı hazırladım çabuk otur da baban olacak adam kudurmasın" bende ona " tamam ana " diye karşılık verdim. Kahvaltıda Hafize Ana benim için en sevdiğim yemek olan kuymak yapmıştı. Onu bir güzel yedikten sonra evden çıktım ve şirkete doğru yol aldım. Şirkete vardığımda Karaca'yı takip eden adamım Hikmet beni aradı. Karaca sıradan bir kızdı Fırat normal bir kıza asla kız veya kadın gözüyle bakmazdı. Beni çok şaşırttı açıkçası . Eveeeeet iti an çomağı hazırla diye boşuna dememişler. Fırat aniden odaya daldı . "Abicim o ağalık yarışması için hiç uğraşma aşiretin yeni ağası ben olacağım benim evleneceğim kadın bile hazır hem babam ben varken ağalığı sana mı bırakacaktı , buna inandın mı gerçekten yazık çok yazık." Bu söyledikleri bir kulağımdan girdi diğerinden çıktı onu tabi ki yakmayacaktım. ikimizin de konuşma üslubu düzgündü çünkü o dört yıl Antalya'da ben ise dört yıl Rize'de üniversite okumuştum . Rize'de bir şive vardı lakin merkezde herkes düzgün konuşurdu. Anlaşılan artık planı devreye sokma vakti gelmişti ...
*Haldun Ağa'nın ağzından -geçmiş-*
Yine masamın başında şirket dosyaları ile uğraşıyordum . Gonca- ikinci eşi Fırat'ın annesi- ağlayarak yanıma geldi bu hali beni telaşlandırdı.
~ Gonca ne oldu ne bu halin?
- Ağam sana söyleyeceğim ama çocuğa kızmayasın.
~ De hele ne oldu?
- Ağam Rüzgar bana bir mektup yazmış beni hiç anne gözüyle görmemiş bana ne kadar aşık olduğunu bu mektupta anlatmış.
dedi ve hıçkırıklara boğuldu. Rüzgar benim Zeynep'te kalan tek hatıram idi. Onu her şeyden korurdum bana nasıl ihanet etmişti. Gonca'yı odadan yollayarak Rüzgar'ın odasına daldım . Ders çalışıyordu. Ayağa kaldırdığım gibi tokadı yapıştırdım . Ve " ulan it bunu bana annene nasıl yaparsın" diye bağırdım. Yere düşünce tekmelemeye devam ettim . Hiç sesi çıkmıyordu . Suçlu tabi nasıl sesi çıksın sonra abim Reşat geldi ve Rüzgar'ı yerden aldı bana da bağırıyordu" ulan dengesiz o sana Zeynep'te tek hatıra ne yaparsın çocuğa " ama gözüm dönmüştü bir kere " aramıza girmeyesin abi vardır bir bildiğim çık dışarı" çocuğu beni dinlemeden aldı gitti. Aslında Zeynep'in vasiyeti olmasa yollarım onu çiftliğe çoban olarak ama Zeynep'im Rüzgar'ı okutmanı onu doğacak olan diğer çocuklarımdan ve analarından koruyup kollamamı istemişti ama bu yaptığından sonra anca okuturdum. Fazlası bu ihanetten sonra mümkün değildi . ( Ama bilmiyordu ki Rüzgar'ın bir suçu yoktu...)Rüzgar'ın ağzından
Artık planımı devreye sokma vakti gelmişti herkes bedelini ödeyecekti . Hele o babamın biricik eşi Gonca en ağır bedeli o ödeyecekti . Babam yıllarca bana onun yüzünden dayak atmıştı. Fırat ile aramıza durduk yere husumet sokmuş . Asla abi kardeş ilişkimiz olmamıştı. Ben hep adım atmaya çalıştıkça annesi Fırat'ı benden roketle kaçırmıştı. Hikmet'i aradım ve kızı kaçırmasını planı devreye sokacağımızı söyledim .
Karaca'nın ağzından
Sabah otobüse binerek şirkete gelmiş ve klasik olan günlük görevlerimi yerine getirmiş ve akşam çıkmıştım . Ama sabahtan beri beni rahatsız eden bir his vardı . Sürekli arkama bakıp duruyordum. Gene arkama baktığımda bir şey göremedim ama önüme döndüğümde son gördüğüm şey ağzıma tutulan bir bezdi . Nefes almamayı denedim aslında ama olmadı...🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sende Seversin ❤️
Teen FictionÇocukluğu hakaret ve dayakla geçmiş, babası ağa olan bir adam: Rüzgar YAVUZ Annesi ve babasını küçükken kaybetmiş sevgi nedir evlat edindiği aile sayesinde öğrenen talihi onu gülümseten , sıradan bir kız: Karaca ÖZTÜRK Rüzgar'ın intikam planının son...