•}[08]{•

799 94 33
                                    


27012020 ~ 2034

~~~

"Anlattı mı?"

Yeonjun oturduğu bankta bana gülümseyerek yana kayarken batan güneşin ışıkları güzelim yüzüne vuruyordu.

Çantamı bankın yanına bırakırken derince bir nefesi ciğerlerime doldurmuştum.
Bende olan bakışları tekrar Oturduğu bankın manzarasına kaydığında yanına oturmuştum.

"Anlattı."

Gözlerini kapatırken kıvrılan dudakları buruk bir tebessüm bırakmıştı yüzünde.
Kafası öne düşerken eli ile karıştırdı saçlarını.

"Ona çok kızardım."

Elini saçlarından çekerken yüzünü bana çevirmişti.

"Ona ve Taehyun'a... Kendime de."

Ses etmedim. Bugün rolleri değişmiş gibiydik normalde susmayı tercih eden taraflar konuşuyor ve ben onları dinliyordum.

"Onu sevemedim, bana verdiği değeri verecek kadar sevmedim onu. Ne yapabilirdim ki?
Keşke o gün ölmeme izin verseydi."

Anlatmak istediği çok şey var gibiydi.
Kafamı batan güneşin ardında kalan gökyüzüne çevirdiğimde o da taklit etti beni. Ve devam etti cümlelerine.

"Onu sevmek zorunda değildim. O da Taehyun'u sevmek zorunda değildi. Anlamlandıramadığım çok şey vardı. Sen gelmeden önceye kadar gerçekten çok fazla soru işareti vardı kafamın içinde.."

Güneş ışınları artık yüzüne vurmuyordu. Hava yavaş yavaş kararırken akşamın hafif serinliğinde kızaran burnu ile sevimli görünüyordu.

"Taehyun onun ölümünden hep beni sorumlu tuttu. Saçma geliyordu başta ama anladım. Ve artık ona kızmamaya başladım. Beni suçlaması sorun olmamaya başladı. Çünkü onun yerinde ben olsaydım tıpkı onun gibi suçlardım kendimi."

Hızla döndü bana.

"Birini seviyor musun Beomgyu?"

Gülümseyerek onayladım onu.
Emindim artık. Birini sevdiğimden adım kadar emindi.

Çocuk gibi yineledi sorusunu.

"Çok mu seviyorsun?"

Kafamı sallamakla yetindim.

"Ben de seviyorum."

Zaman bir an için durmuş gibiydi. Söylediği şeyi duymamayı diledim. Birini seviyor oluşu acıttı canımı.
Kırılmıştım. Ama bu onun suçu değildi.

"Çok mu seviyorsun?"

"Çok seviyorum. Onu ilk gördüğüm zaman..."

Gülümsemesi genişledi.

"Onu ilk gördüğüm zamandan sonra Taehyun'a hak vermeye başladım zaten.
Ne kadar çok acı çektiğini düşünmek bile yakarken canımı, kızmadım Taehyun'a.
Haklıydı."

"Haklı değil. Kızı kaybetmesinin tüm acısını senden çıkarması adil değil. Üstelik tüm okul üzerine geliyor."

"Onu anlıyorum. Bence sen de onu anlamayı dene. Biliyorum. Hepsi o kaza olmadan önce en yakın arkadaşım falandı biliyor musun? Onları eğlendiren dersleri mükemmel olan sıradan bir öğrenci olmaktan çıkınca işler değişti tabi.
Hem, gideceğim buradan. Taehyun en azından daha az acı çeker..."

Kendini bu şekilde cezalandırıyordu. Gördüğü muamelelerin hepsine sessiz kalması bu yüzdendi. İnsanlara sürekli bulaşıp dayak yemesi gibi.
Hepsinin arkasında bir sebep olduğunu biliyordum.
Ve ne olduğunu öğrenmiştim ama yine de Yeonjun'u anlayamıyordum.

"Beni anlamanın zor olduğunu söylüyorsun. Ama seni anlamak inan daha zor. Kendini bu şekilde cezalandırman fazla ağır."

"Ne önemi var? En azından yaptığım şeylerin arkasında bir sebep arayan tek kişi sendin. Beni anlamaya çalışman bile yetti."

Gitsin istemiyordum.

"Birini sevdiğini söyledin. Bırakıp gidecek misin onu da?"

Omuz silkti.

"Belki o da benimle gelir?"

~~~
29012020 ~ 2044
Syglr
Svglr

"Bir sebebi olmalı." / YeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin