Bölüm 40: İlk Kar

3K 358 153
                                    

Ertesi gün uzun zamandır ilk kez Evelyn'den ve beni kaldırmak için gelecek kızlardan herhangi birinden önce ayağa kalkmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ertesi gün uzun zamandır ilk kez Evelyn'den ve beni kaldırmak için gelecek kızlardan herhangi birinden önce ayağa kalkmıştım. Önceki gece geç saatlere kadar kızlarla oturmuştuk. Bir süre son olayların kritiğini yapsak da konuşacak konular bitince ve paylaştığımız sessizlik hepimizin uykusunu getirince dağılmıştık. Şimdi sabahın erken saatlerinde olmamıza rağmen giyinmiş şekilde ayaktaydım ve uzun siyah saçlarımı tarıyordum.

Slytherin Ortak Salonu gölün altında olduğu için gölden yansıyan yeşil ışıktan başka bir ışık kaynağımız yoktu. Odalar geceleri duvarlardaki loş ışık veren fenerlerle gündüzleri güneş doğduktan sonra ise nereden geldiği belli olmayan büyülü bir güneş ışığıyla aydınlanıyordu. Şu an güneşin daha yeni yeni doğmaya başladığına emindim. Çünkü ne fenerler yanıyordu ne de başka bir ışık önümü aydınlatıyordu. Sadece göl suyunun siyah mermer zemine yansıyan dalgalarının kıpırtısı vardı.

Saatin oldukça erken okduğunu bilerek üzerime beyaz samur kürkümü giyindim ve derslerden önce temiz hava alabileceğime karar verdim. İlk ders için gereken kitaplarımı hazırlayıp koridorun karşısında bulunan Lysandre'nin odasının kapısına yığdım. Ne demek istediğimi anlayacağını biliyordum.

Merdivenlerden inerken elim merdiven başındaki ejderha yumurtası oymasına değdiğinde içimi tuhaf bir ürperti kapladı. Dün gece olanlar aklıma süzüldü. Burada olanlar her neyse sebebi bendim. İçimde yoğunlaşan öfke kara büyüye dönüşmüştü. Ve bedenimde dolaşan yorgunluğu ve eklem yerlerimde baş gösteren ağrıyı düşündüğümde anlıyordum ki kontrolsüz öfkemin bedelini de ödemiştim. Tom'un benden uzak durmasını istemiştim ve içimdeki büyü bunu benim için sağlamıştı.

Yine de şimdilik kara büyü konusunda tecrübesiz sayılırdım. Sonuçlarını tahmin edemiyorum. Tom'la yaptığımız ilk düelloda kara büyü kullanmam tamamen refleksti. Sonrasında sebep olduklarımdan oldukça pişman olmuştum. Her şey olup bittikten sonra Tom'un beni bulması ve yanıma ulaşmak için karizmasının çizilmesini göze alarak ağaca tırnanması hala aklımdaydı.

Fakat bu seferki saldırım, öncekinin aksine şans eseri değildi. Artık Tom'un neler yapabileceğini gayet iyi biliyordum. Ayrıca bir haftalık bir geri çekiliş de benim için ezivi bir yenilgi gibiydi. İntikamımı kara büyü kullanarak almayı tam olarak planlamamıştım ancak o anki öfkemin içimde kalamayacak kadar yakıcı olduğunun da gayet farkındayım.

Her neyse dedim neşeyle koridorda süzülürken kendi kendime. Zaten altı üstü ufak bir yanık bıraktım.

Okul yılının yarısına gelmiştik. Noel tatili yaklaşıyordu. Hatta bazıları kar yağışının bahane edilip tatilin uzatılacağını konuşuyordu. Grindelwald'ın aktivitelerinin yoğunlaştığı bir dönemdeydik ve bizim sihir dünyamızın dışında Mugglelar toprak, para ve güç hırsı yüzünden birbirlerinin kanını döküyorlardı. Hogwarts'a başladığım yıllarda derslerim arasında Muggle Tarihi de vardı. Derslerimizde aptal Muggleların birbirlerini katlettikleri iki dünya savaşını da işlemiştik. O zamanlar bunun kan ve gözyaşından başka bir şey getirmediğini öğrenmiştim. Şimdiyse bu aptal savaşta ölecek olan insanlarla aynı çağda yaşıyordum. Noel tatilinin uzatılacak olması safkan ve melezler için güzel bir haberdi. Fakat evleri olan sihirsiz dünyaya dönecek Muggle Doğumlular için aynısını söyleyemeyecektim.

Pendragon Kehaneti [A Tom Riddle Story]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin