Tek yaptığınız acılarımı ve kaybettiklerimi hatırlatmak oldu.
*****
Anılar ve bağlar...
En büyük zaferlerimizi, en ağır yenilgilerimizi, aramızdaki bağların, oluşmaya başladığı anıları düşünmeliyiz bazen kazanmak için. Bazı durumlar ölmek en kolayıdır. Bazı insanlar vardır ki; bayrağımız gönderde dalgalansın, hiçbir güç bayrağımızı indirmesin diye canlarını feda ederler onlar kahramandır, onlar mehmetçiktir, onlar polistir, onlar yüreğinde vatan sevgisini yaşayan yüce gönüllü insanlardır. Ve bir kahraman, örnek oluşturur, kendinden sonra gelenlere.
Misal Seyit Onbaşı, Çanakkale Savaşında 275 kilo ağırlığında topu kaldırarak savaşın seyrini değiştirdi, Mustafa Kemal cephede tüm gücünü kullanarak savaştı 'geldikleri gibi giderler' diyerek savaşın seyrini değiştirdi.Kahramanlar kendilerinden önce, diğer insanların hayatlarını kurtarırlar.
Gölge, Umman'ı kurtarmak isterken, vuruldu. Umman endişeyle Gölge'nin kan kırmızısına dönmüş yeşil ela karışımı gözlerinin içine baktı.
Ateş, Nadir'i etkisiz hale getirip, Gölge'nin yardımına koştu. Umman, Ateş sayesinde zincirlerden kurtuldu. Sarsak adımlarla, Gölge'nin yanına gitti."İyi misin?" Gölge ne kadar canı yanarsa yansın belli etmedi. Hiç tanımadığı ikizinin, sevdiği kadını kurtararak kardeşini azaptan kurtardığını düşünüyordu.
"Kemal'e bir söz vermiştim. Şehit olmadan önce, Doktor kılığına girerek karşısına çıktım. Zor nefes alıyordu. Gözlerini açar açmaz bana, seni ve çocukları sordu. Maskeyi çıkarınca beni karşısında gördüğüne hiç şaşırmadı. Sonra öğrendim ki o, bizim varlığımızı zaten biliyormuş, Nida'nın karşısına çıkmış ama benim karşıma çıkmaya cesaret edememiş. O gün bana 'ne olursa olsun karım ve çocuklarımı bütün kötülüklerden koru. Umman bu zamana kadar birçok acıya göğüs gerdi tam mutluluğu buldu, sönmesine izin verme' dedi. Ona bir söz verdim." Umman, Kemal'in ismini duyunca gözyaşlarına engel olamadı. Kocası kollarının arasında şehit olmuştu, hiçbir şey yapamamıştı.
"Kaybettiğim insanlarla, yaptığım hatalarla yüzleşebilirim sandım ama başarılı olamadım." Umman Yüzbaşının sesi tarumar çıkmıştı.
"Karşıma çıkarak boynuna atlayıp 'babacığım' dememi beklememiştin herhalde Kenan Bey. Tek yaptığınız acılarımı ve kaybettiklerimi hatırlatmak oldu." Ferda yılların biriktirdiği öfkesini kusarken, Kenan Bey, kızının öfke dolu sesini duymaya dayanamıyordu. Kızı karşısında yabancı varmış gibi mesafeli konuşuyordu.
Ezra geceden beri kalbinde ağrı ile başa çıkmaya çalışıyordu. Hatice Hanım ve kızlar, Ezra'ya yardımcı olmaya çalışsalar da Ezra'da bilmiyordu ki kalbinin neden bu derece ağrıdığını? Gökhan Yüzbaşının fotoğrafını aldı.
"Kalbimde amansız bir ağrı var neden böyleyim bilmiyorum. Umarım iyisindir."
"Ezra kızım." Ezra, Hatice teyzesinin deniz mavisi gözlerinin içine baktı. Genç kadın nefes almakta zorlanıyordu gittikçe.
Öte yandan Gökhan Yüzbaşı adım adım tuzağa ilerliyordu. Kerem Astsubay mayına bastı. Gökhan Yüzbaşının açık kahverengi gözlerinin içine baktı.
"Komutanım mayına bastım." Gökhan Yüzbaşı ve Murat Üsteğmen göz göze geldi. Murat Üsteğmen, Kerem Astsubay'ın yardımına koştu.
"Selçuk, Kerem'in ağırlığında taş bul." Selçuk Astsubay, Gökhan Yüzbaşının emrini yerine getirmek için Kerem Astsubayın ağırlığında taş aramaya başladı.
"Ateş edin, Türkleri buraya gömün." Mark kod adlı terörist ateş emrini verdikten sonra, Ay yıldız timin üzerine taciz ateşi açtılar.
"Herkes menzillerine geçsin," diye bağıran Gökhan Yüzbaşı, Kerem Astsubayı korumak için önüne geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Sağolsun
AçãoEledim eledim höllük eledim, Aynalı beşikte canan bebek beledim. Büyüttüm besledim asker eyledim, Gitti de gelmedi canan buna ne çare, Yandı ciğerim de canan buna ne çare. Bir güzel simâdır aklımı alan, Aşkın sevdasını canan sineme saran. Bizi kınam...