#Şahsen bölümü pek beğenmesem de çok beklettiğim için daha fazla düzenleme yapmadan yayınlıyorum. Sormak istediklerinizi bekliyorum vee çok teşekkür ederim burada olduğunuz için.
Renkli günler!!
-sör karpuz #SPEKTRUM
27. Bölüm: Bulmaca
*Seni kıran bu çekiç
Örseler mi yaranı?
Renk mi katar derine?*Daire şeklindeki yemek masamızın etrafına dizilmiş yüzlere baktım. Öyle sadık ve öyle güçlülerdi ki, Camelot şövalyelerinden tek farkları benim Kral Arthur olmamamdı.
Kahvaltıdan sonra herkesi çağırmıştım. Ajanlar bile onca işin arasında bana güvenip gelmişti. Merakla bekliyorlardı fikrimi. Havaya girerek bir-iki kez öksürdüm ben de.
"Biliyorsunuz ki," diye başladım. Bak bak, gören de her gün ciddi kürsülere çıkıyorum sanırdı. "işin içinde birkaç yabancı şirket var. Bu dört şirketten biri, üzerimizde deneyler yapıyordu. Diğeri, telsiz ihalesini satın alarak ülke savunmasını devre dışı bıraktı denilebilir. Reklam şirketi olansa sürekli negatif çağrılar yapıyor..."
Oğuz lafımı kesti: " 'Dünyanın sonu yakın, insan nüfusunun artması dünya için zararlı' gibi konular."
"O zaman, insanlığa zarar verecek bir şey hedefliyorlar."
Kerem'i kısaca başımla onayladım ve devam ettim. Konuşmacı bendim sonuçta. "Konu sadece ülkemiz değil demek bu. Eminim ki diğer ülkelerin istihbaratları ile iletişime geçsek, onların da yolunda gitmeyen bir şeyleri fark ettiğini göreceğiz."
"Ne amaçlıyorlar peki? Aklımıza terör ihtimali gelmişti ilk aşamada."
"Siber terör olabilir."
"Biyolojik bir silah olabilir."
"Bizim güçlerimizle bunların ne ilgisi var o zaman?"
"Ben de tam olarak buraya yoğunlaştım işte." dedim Yavuz'a, tahminler havada uçuşurken. "Dördüncü şirketi unutuyorsunuz. Bilişim şirketi. O ne yapıyordu peki?"
Çağın'ın gözleri parladı. Kafasını hızla kaldırmıştı yerden.
"Yapay zeka, insan aklını yener. Tabii ya!""Kesinlikle."
"Yani? Bizi de aydınlatacak mısınız artık?" diye homurdandı Çağrı. Bir nefes alıp fikrimi anlatmaya başladım.
"Yapay zekanın artık korkutucu bir hale geldiğini hepimiz biliyoruz. Nerede olduğumuzu bilen uygulamalar, kameramıza ve telefon mikrofonuna erişebilen telefonlarımız..."
Herkes kafasını salladı. Zaten gündemde olan bir konuydu bu. Hepimiz endişeleniyorduk ama kimse nasıl bir önlem alınması gerektiğini bilmiyordu.
"Neyden bahsetsek, hatta bazen kendi kendimize bile düşünsek internete girdiğimiz anda reklamını görür olduk. Ama yine de korkmamaya çalışıyoruz... Çünkü en fazla ne olabilir ki?"
"Neler neler olur aslında..." diye mırıldandı biri.
Evet, bu konuda hemen herkes endişeliydi. Farkındaydık. Ama insanların kafasında canlanan korkunç şeylerle benimki bir değildi. Onlar, bankadaki paralarının bir sabah yerinde olmayacağından korkuyordu. Ya da birkaç yıl sonra yapılacak robotlar onların görünüşüne sahip olur diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spektrum
Science FictionGözlerini açtığında hiçbir şey hatırlamıyordu... Renklerden başka. Turuncu'dan size küçük bir uyarı: Siyahtan uzak durun. *** Bu hikayenin gerçek kişi, kurum ve kuruluşlarla bir ilgisi olduğuna dair bir izleniminiz olursa; o kişi, kurum ve kuruluş...