MÜZİĞİN RİTMİ

•50

Bölüm Şarkısı: Melek Mosso - Uğurlama
———

2 Ay Sonra

Nişanımıza çok az bir süre kalmışken hala günlük rutinlerimize devam ediyorduk.

Normalde, staj yaptığım yeri birkaç haftada bir değiştirmem gerekiyordu ama Olcay Bey'in yanında olmaya oldukça alıştığım için ve o da benim ona katkılarımdan memnun olduğu için yönetmelikle konuşmuş, onun yanında kalmamı sağlamıştı.

Yiğit ve Ebru barışmış, tamamen aralarını düzeltmişti. Hepimizin ilişkileri güzel bir şekilde devam ediyordu.

Allah'ıma çok şükür hepinizin ilişkisi düzgün gidiyo, bugünleri de gördük sonunda

Bardağımdaki son yudumu da içip bar taburesinden kalktım.

"Sonra görüşürüz." dedim bardağı tezgahtan alan Ali'ye.

"Görüşürüz." deyip gülümsediğinde arkamı dönüp etrafa bakındım. Orkun'u göremeyince dışarıda olduğunu düşünerek kapıya ilerledim.

Kapıdan çıktığım an gözlerim kararınca sendeleyerek geri adımladım. Bir kol belime sarıldığında gücümü toplayarak gözlerimi araladım.

"Ahsen, iyi misin?" Deniz'i başımla onaylayarak doğrulmaya çalıştım. "Dur, yorma kendini." dediğinde elimle kolunu tutup gücümü ona verdim.

"İyiyim ben. Gözüm karardı birden." deyip ellerini çekmesini istedim.

Beni bıraktığında yürümeye çalıştım. İlk adımımda bir anda başım döndüğünde tekrar sendeledim. Yere yığılacağım sırada Deniz beni tekrar tuttu. Ben de onun kollarına tutundum.

"Ne oluyor burada?"

Belime sarılan Deniz ve benim Deniz'i tutan ellerim dışarıdan Orkun'a farklı bir şekilde göründüğü için sesi fazla sinirli çıkmıştı.

"Ork..." Kendimde güç bulup açıklayacağım sırada Orkun Deniz'i ittirdiğinde duvara tutundum ve telaşla onlara baktım.

"Bak, yanlış yapıyorsun." Deniz'in sakin kalmaya çalışan sesini duyup ayakta durmaya çalıştım. Bir yandan başım dönerken diğer yandan onların kavga etmemesi için ne yapabileceğimi düşünüyordum.

"Sana ne lan ne yaptığımdan? Asıl sen ne yapıyorsun benim sevgilimle?" Orkun bağırdığında yan taraftan Ahmet ve Kerem çıktı.

"Ahsen, ne oluyor?" dedi Ahmet yanıma gelip.

"Ahmet durdur şunları." dedim kısık sesle.

"Sen kötü görünüyorsun. Neyin var?" O sırada Orkun hala Deniz'e bağırıyordu. Deniz de sakin kalmaya çabalayarak cevap veriyordu.

"İyiyim ben. Ayır onları."

"Tamam, Kerem sen Ahsen'le ilgilen." Kerem kolunu belime dolayıp beni duvardan ayırdı.

"Hadi gel içeride oturalım."

"Hayır, onlar ayrılmadan olmaz." deyip Orkun ve Deniz'e baktım. "İyiyim ben. Başım dönüyordu ama geçti." dediğimde emin olamasa da beni bıraktı ama bir eli hala belimde duruyordu.

"Görmek istemiyorum oğlum seni Ahsen'in yanında. Bu kadar basit." Orkun hala bağırırken birkaç kişi etrafımıza toplanmıştı.

"Buna sen mi karar veriyorsun? Ahsen'le ben arkadaşız." Deniz de artık bağırmaya başlamıştı.

"Az önce hiç arkadaşa benzemiyordun."

"Kızın başı döndü. Bıraksaydım da yere mi düşseydi?" Ahmet araya girmeye çalışıyordu ama izin vermiyorlardı. "Madem bu kadar kıskanıyorsun, sevgilinin yanında dursaydın."