14.Bölüm- Grimmuld Meydanı -

216 11 7
                                    

Harry'nin Ağızından

Kısa bir sıkışma anından sonra kendimi tanıdık salonun ortasında buldum. Herm anında Sirius'un elini bırakıp Blaise'e koşmuştu. Blaise'in kolları arasına girdiğinde ise ikisi de ağlıyordu. Bakışlarımı onlardan çektiğimde bana yaşlı gözleriyle bakan Pansy'i gördüm. Kıyafetleri toz içindeydi, aynı şekilde yüzü ve saçları da oldukça kötü durumdaydı. Ama hala çok güzeldi. O sırada "Oğlum burada!" diye bağıran Bayan Malfoy dikkatimin ona dönmesini sağlamıştı. Draco gülümseyerek Ginny'ye bakarken Bayan Malfoy böyle bağırmıştı. "Oğlum böyle gülümser! Sen benim oğlumsun!" deyip Draco'nun boynuna atladığında hepimiz şaşkınca onlara bakıyorduk. Sessizliği ise Sirius bozdu. 

"Narcissa'ye ne oldu?" diye sorduğunda Remus "Sanırım ben anladım." deyip Draco'ya döndü. "Annene Crucio laneti ile işkence edildi, değil mi?" diye sorduğunda Draco yaşlı gözlerle başını olumlu anlamda salladı. Ginny hızla salondan çıkıp mutfağa girdiğinde Draco onun peşinden öylece bakakalmıştı. Tonks ise  "Onu ST Mungo'ya götürmeliyiz. Durumu kalıcı hale gelebilir." dediğinde Draco hemen "Bende sizinle geleceğim." demişti. Ama Tonks olumsuzca başını salladı. "Ölüm yiyenler yokluğunuzu fark etmiştir ve her yerde sizi arıyorlardır. Görülme riskini alamazsın. Ama biz anneni çabucak götürüp koruyabiliriz. Yani burada kalıyorsun." dediğinde Draco'nun omuzları yenilgiyle düşmüştü. "Peki, öyle olsun." deyip hala ona sarılan annesine dönüp gülümsedi. 

"Anne, şimdi senin gitmen lazım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Anne, şimdi senin gitmen lazım. Ama hemen geri geleceksin." dediğinde Bayan Malfoy onun yüzünü inceliyordu. "Sen de kimsin? Ben senin annen değilim ki." dediğinde Draco'nun gözünden bir yaş akmıştı. Bu beni de üzdü, aklıma Neville ve annesi gelmişti. Bayan Longbottom'da aynı lanet kullanılarak delirtilmişti. Umarım Bayan Malfoy için de kalıcı olmaz. Tonks Bayan Malfoy'a elini uzatıp gülümsedi. "Narcissa Teyze, hadi bizimle gel. Seni oğluna götürelim." dediğinde Bayan Malfoy ona gülümsedi ve yaklaşıp elini tuttu. Sirius ise bana dönüp "Evden çıkmayın. Bir kaç saate döneriz." dediğinde onu başımla onayladım. Ron "Bende sizinle gelsem iyi olacak." dediğinde Sirius'a tutundu ve hepsi cisimlendi. Herm elinden tuttuğu Blaise ile odadan çıktığında ve Draco'da mutfağa gittiğinde Pansy ile salonda tek kalmıştık.

Onlar çıktığında Pansy'ye döndüm. Yaşlı gözlerini görmem ile bütün iradem kırıldı. Hızla ona doğru koştum ve kollarımı bedenine sıkıca sardım. O ise kafasını göğsüme yaslayıp hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Onu kol mesafesinde kendimden uzaklaştırdım ve göz yaşlarını silmeye başladım. "Ağlama. Pansy ağlama, kalbim ağrıyor." dediğimde yaşlı gözleriyle bana bakıyordu. "Sen ağlayınca da benimki ağrıyor." deyip ne zaman aktıklarını bilmediğim göz yaşlarımı silerken burukça gülümsedim. O ise yine ağlamaya başlamıştı. "Harry beni affet, beni affet." deyip yere çöktüğünde hemen yanına çöktüm ve ona sıkıca sarıldım. "Hepsi geçti, çoktan affettim." dediğimde ağlamaları şiddetlendi. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir Hansy HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin