"Çin'de ortaya çıkan ve kaynağı henüz belirlenmeyen SARS benzeri yeni tip corona virüsü Dünya'yı tehdit ediyor. Yeni corona virüsün hızla yayılması ve ölümcül olması, virüsle ilgili birçok soruyu da akıllara getiriyor. Sık sorulan sorulardan biri de virüsün Çin'den gönderilen kargolar aracılığı ile taşınıp taşınmayacağı."
Herkesin gözü haberdeyken aynı zamanda ortamda ki gergin havanın kokusu da ortalıkta kendisini gösteriyordu.
"Profesör, bir şeyler yapmamız gerekiyor. Aksi takdirde bizim ve halkımızın sonu iyi sonuçlar ile bitmeyecek."
Prof. Dr. Kim Daewok konuşunca içeridekilerin gözü ona kaymıştı. Prof. Dr. Park Win, Daewok'un sözlerine karşılık başını sallamıştı. Haklıydı, bir şeyler yapmaları gerekiyordu ama bir yandan da yapacakları işin riskli olması onları zorlayabilirdi. Gereken tedbirlerin hepsini alsalar bile işin riskli kısmı onları ateşe düşürecek kadar zor görünüyordu.
"Haklısınız Profesör Daewok ama işin riskli kısmı yüzünden bütün profesörler bir şey yapamayacaklarını bildirdiler bize. Elimizden ne gelebilir ki? Az kişiyiz ve yapacağımız bu ilaç için de yine az bir zamanımız var. Bu ilacın formülü bile bizim fazladan zamanımızı alacaktır."
"Yine de elimizden ne geliyorsa yapalım Profesör. Sonunda pişman olmak istemeyiz."
Win başını sallayıp Daewok'u onaylamıştı. Corona virüsünün bir benzerini daha önceden de yaşamışlardı. O ilacın formülünden yola çıkarak, ilacı üretebilirdiler. Belki de daha kötü bir sonuçla başbaşa kalırdılar.
Şimdilik sadece sonuca odaklanmanın sırasıydı.
***
"Bu öğlen araları sanırım sadece sana yatırım yapıyor ha. Yemek yemeden duramıyorsun."
Jin kafasını yemeğinden kaldırıp, hemen önündeki sandalyeye oturan arkadaşına baktı. Hastanede öğlen arası olunca Jin herkesten önce stajyerlerin kantinine gelir ve yemeğini yerdi. Öğlen arası bitene kadar yemek yerdi desek daha doğru olur tabi.
"Tabiki de bana yatırım yapacak. O kadar ameliyatlara gir, not al, profesörlerden ders al ooo benim bu harika midem tabiki de dayanamayıp acıkacak."
Jin, bazı günlerinde ego yapmayı seven birisiydi. Bugün de bir cümlesine katmak istemişti belliki.
"Ya ne demezsin, doymak bilmeyen harika bir mide."
Jin arkadaşını umursamayıp yemeğine devam etti. Kaşığını yemeğe daldıracakken, yansımasını görünce gülümsedi.
"Çok mu yakışıklıyım ne?"
Arkadaşı tam cevap verecekti ki kendisi onun yerini doldurmuştu.
"Tabiki de yakışıklıyım. Sırf harikalığım yüzünden yemekler bile bana aşık oluyor."
Arkadaşı bir şey demeyip tek kaşını kaldırınca, Jin de 'öyle' bakışı atıyordu.
"Anladık yakışıklısın kardeşim. Sen onu bunu boş ver de şu yeni çıkan virüsü düşün. Biyoteknisyen bölümündeki bütün profesörler ilaç zor bulunur diyor. İş iyice çığrından çıkacak gibi."
Dediklerinden sonra yemeğine geri dönünce Jin gözlerini etrafta gezdirdi. Stajyerlerin çoğu bu konu ile ilgili resimlerle ilgileniyordu.
"Bilmiyorum Jong. Sanırım Sars virüsünden daha kötü gibi. Eğer profesörlerde bir şey yapamazsa..."
Sonra birden durdu Jin. Devamını getirmek istemedi çünkü devamını getirirse hiç iyi hissetmeyeceğini biliyordu.
"Ah her neyse, umarım ilacı bulurlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
9.BÖLGE:VİRÜS
Mystery / Thriller*Yaşamak istiyorsan geride bıraktıklarına üzülme. Yaşamak istiyorsan onları unut ve önündeki hayata bak.* 9.BÖLGE SIRADAN BİR KİTAP DEĞİL. SİZİ DERİNLİKLERE GÖTÜREBİLECEK BİR KİTAP. KORE KİTAPLARI SEVMEM DEMEYİN HEMEN! SADECE İSİM OKARAK DÜŞÜNEBİLİR...