Hapisane gibi bir yerdi. Siyah Demir parmaklıklar arasındaki boşluktan dolayı görünüş kalitesi biraz düşük ve küçük bir odaydı. Yerler simsiyah ve tozluydu.
Ayağa kalkıp bakınmak istedi fakat kelepçeli elleri buna izin vermiyordu. Gidebildiği kadar gitti ve ellerini arkada bırakarak bakınmaya başladı. Bu arada o ise neden kendinin burada ve ellerinin bağlı olduğunu düşünmeden edemiyordu. Acaba bir suç mu işlemişti veya birine zarar mı vermişti?İyice bakındığında burada tek onun olmadığını gördü. Burda birçok hapisane vardı ve hepsinin içi darp edilmiş kızlarla doluydu. Ortada bir masa vardı. Çarşaf henüz değişmemişti ve kan içindeydi. Biraz daha göz gezdirdi odaya. Işık açık değildi bu yüzden ortalık sadece camdan yansıyan güneş ışınlarıyla belli oluyordu.
Başını yatağın altında gezdirirken bir kız fotoğrafı dikkatini çekti. Bu fotoğraf ona bir yerden tanıdık geliyordu.
Tüm bu düşüncelerini dağıtan üst kattaki sesti. Burdan yukarı doğru bir merdiven uzanıyordu. Ses ile birlikte uzun bir sessizlik oldu. Ve Jennie tekrar fotoğrafa baktı.—Yoksa bu... Park Chayoung. Geçen gün kaçırılan kız.
— Gerçekten tüm ülke beni böyle mi tanıyor ha? Kaçırılan kız Park Chaeyoung...Jennie sesin geldiği yönü bulmak için gözlerini gezdirdi ve sağ tarafında kendinin bir kaç oda sonrasında duruyordu.
—Sen buralarda yenisin galiba.
— B-ben neredeyim? V-ve orada neden fotoğrafın var. O-o yatak neden öyle?
— (ufak çaplı bir kahkaha atar.) Burası bir piskopatın evinin bodrum katı. Ve... o yatağı boşver sen. Sadece benimle biraz eğlendi. Ah. Demek ünlü doktor sensin Jennie Kim. Belki onu sen iyileştirebilirsin.
— K-kimi?Konuşma bitikten sonra merdivenlerden adım sesi gelmeye başlayınca olduğu yere sinmişti. Adım sesleri yaklaştığında ağlamaya başladı. "Keşke Kai'nin beni eve götürmesine izin verseydim." diye geçirdi içinden. Sonunda adım sesleri durmuştu. Buğulu gözlerle bakmaya çalıştığında sadece siyah ayakkabıları görebilmişti. Yüzünü biraz daha yukarı kaldırdığında bembeyaz bir yüze sahip olduğunu gördü.
-Onun yüzü vardı fakat beyaz bir maske takıyordu-
Anahtarı yavaşça deliğe soktu ve kapıyı açtı. Karşısına dikildi ve eğilerek;
— Yeni arkadaşım sensin demek. Onlar beni sevmiyor. Ben de onlara bayılmıyorum...
Ama sen fena durmuyorsun. Bence seninle çok iyi anlaşıcağız...
—O-O zaman n-neden k-kaçırdın?
—Ben kardeşime çok benziyorum. Yeni gelince eskileri atıyorum. Anladın mı güzellik?
— P-pek değil.
—O zaman görsel anlatayım.Pantolonunun arasındaki silahı çıkarır ve karşıdaki kızı hiç acımaksızın vuruverir.
—Peki ya şimdi anladın mı?
—S-sanırım.
— Güzel... Bu arada üzülme bununla birlikte 4 oyuncak çöpte.Elini montunun cebinden çıkarır ve işaret parmağı ile kızın yanağını okşamaya başlar. O Jennie'yi rahatsız etmekten hoşlanırlarken o bundan tiksinerek geri kaçıyordu.
—Seninle çok eğleneceğiz yeni arkadaşım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You are my prey • YOONNİE +18
Fiksi IlmiahBu hikaye 2035 ve 2050 yılları arasında geçmektedir. Yoongi küçüklükten beri değişik bir çocuktu. Zaman zaman başkalarına zarar verirdi. Zamanla başkalarına acı çektirtmek hoşuna gitmeye başladı. Artık onun içinde sadece saf kötülük bulunmaktaydı. A...