PARK FAMİLY AND BYUN BAEKHYUN

Plan

Mutluluk...

1 kelime , 3 hece , 8 harf.

Bu sekiz harf insani özelliklerin başında gelenlerden biri gibi.

Her insan bu bir kelime için her şeyi göze alabilecek niteliktedir.

Mutlu olmak adına birini öldürebilir, mutlu olabilmek adına canını dişine de katabilir.

Yalnızca mutluluğu yaşayıp hissedebilsin...

~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~

~ Yazardan ~

Tarih : 24.04.2014

"Haber verdin mi Minho?"

"Tabii ki efendim. Yoldalar geliyorlar."

Kafasını olumlu anlamda salladı Park Donghyun.

"Kyungsoo?" Diye sorduverdi.

"Daha önce de söylediği gibi asla  gelmeyeceğini kesin bir dille ifade etti."

Oturduğu koltuktan kalkıp odasında içkilerinin bulunduğu alana ilerledi.

Elinde boş duran bardağını viski ile doldur iken; " Bende ona her seferinde arayacağımı kesin bir dille ifade etmiştim."

"Bay Park Kyungsoo'ya artık ihtiyacınız olmadığı açık değil mi? Ben, Kai ve Chanyeol her işin altından kalkıyoruz."

Az önce oturduğu koltuğuna ilerlerken kafasını olumsuzca salladı.

"Kyungsoo'yu bir tek sen gördün Minho ve onu tanımıyorsun bile ki tanımana ne ben ne de Kyungsoo izin verir. "

Koltuğa oturup boştaki elini koltuk başlarına koydu.

"O öyle biridir ki işlerini bir anda halleder. Ne olduğunu kimse anlamaz. Onu görmen tamamen bir tesadüftü bunu sana unutturacaktı elbet ama ben izin vermedim."

Viskiden bir yudum aldı.Boğazını yakışı onu mest etmişti.

Kaldığı yerden devam etti.

"Seni bu yüzden Kyungsoo'yu gördüğünü kimseye söylememen için uyardım Minho ve bu hâlâ geçerli."

"Ama Bay Park - "

"Aması yok. Hiçbir zaman aması olmadı bir şeyin bizde biliyorsun."

Ağzını açtığı gibi geri kapanmıştı Minho.

Kapının aniden açılmasıyla gözleri Minho'dan kapıya doğru döndü.

İçeriye giren Chanyeol ve Kai hemen önünde eğilmişti.

"Özür dilerim baba. Olabildiğince erken geldim."

Kapıyı çalmadan girmelerini umursamadan mevzuya giriş yapmak istiyordu.

Koltuğun yanında duran ufak çekmeceden birkaç dosya çıkardı.

"Oturun." Diye emir savurdu.

Önünde duran büyük koltuğa gergince oturdular.

Daha önce üçünü bir arada çağırmamıştı ve onları çağırması büyük ihtimalle tuhaflarına gitmişti.

"Üçünüzü daha önce bir arada çağırmamıştım ama bu sefer ki olay ciddi."

Elindeki dosyaları salladı.

"İşleriniz ve birlikte büyümeniz benim sizlere güvenimi daha fazla kazanmamı sağlıyor oğullarım. O yüzden bu mevzuyu canla başla halledeceğinize güveniyorum. "