Türkü

35

"Yalan söyledin bana resmen."

"Ne?"

"Dünya söylediğin kadar kötü olmamış sadece sen fazla pesimistmişsin."

"Yoo, gayet de optimist baktım ben hayata. Bakmasaydım nasıl burada seninle el ele geziyor olurduk ki?" Duraksadı...

"Bana baksana sen!" Kafamı çevirip güzel sevgilime baktım. Kafamı hafif yukarıya kaldırdım. O da aynısını yaptı. Fakat gözlerini aşağıya indirmiş dudaklarıma bakıyordu.

"Bakmasana bana öyle." dedi gülerek. Yürümeye devam ettim. Önüme döndüğümde kıkırdadı. "Utanınca çok tatlı oluyorsun Türkü."

"Utandırmasan keşke dışarıda."

"Oh anladım sen biraz delisin hatta sen bana delisin." gülerek beni sokak sanatçılarının yanına çekti. Sırtımdaki gitarımı çıkarttı. Çocukların yanına oturduğumda gülümsediler.

"Türkü babaaaam gelmiş." dedi Efe. O konuştuktan sonra onu tanıdığımı fark etmiştim.

"Oha lan amma kilo vermişsin sen." dedim kıkırdayarak. Yumruklarımızı tokuştururken yanındaki iki çocuğa beni tanıttı.

"Burada niye çalıyorsunuz lan?" dedim gülerek. Efe omuz silkti.

"Olum, su faturası bursumun dört katı olunca mecbur kaldık."

"Eee gençlere destek verelim o zaman aşkım." dedi Derin bana gitarımı uzatırken. Küçük bir amfiye gitarımı taktım. Derin'in eline mikrofonu fırlattı Efe.

"Söz sende yenge hanım."

Derin şarkı akorlarını açtığı telefonunu bana uzattı. Gitarı boynuma takıp akorları Efe'ye verdim.

Derinin karşısına geçip girişi çalmaya başladığımda ilk akor sonunda Efe ve arkadaşları bana yetişti. Derin müzikle salınırken gülerek ona baktım.

(Dolu Kadehi Ters Tut - Madem)

Simsiyah bi gecede yalnızdın aydan bile beyaz.
Seni ilk gördüğümde bu kız lütfen biraz;
Benim olabilir mi?
Dedim olabilir mi?
Sordum olabilir mi?
Dedin olabilir.
Kıskananlar oldu üzülenler oldu dedim; olabilir.

Yanıma yaklaşıp elini omuzumun arkasına koydu zıplamaya devam ederken küçük mikrofonu bana uzattı.

Of off bu ne güzellik be hatun. El âlemin gözünden seni sakınmaktan yoruldum

Kulağımın arkasından yüksek sesli bi bas geldiğinde Derin daha heyecanlı ve gaza gelmiş şekilde bizi dinleyen kalabalığa doğru yaklaştı.

Madem seni çok istiyorlardı; öylece ortaya koymasalardı.
Aldım bi kere geri vermicem.
Aşığım, mutluyum, vaz geçmicem.

Kıtanın ikinci tekrarını yapıp solo gitarı dinlerken yanıma yaklaştı yeniden. Şarkıyı söylerken dahi kahkaha atmayı başarabiliyordu.

"Seni orda görenler mi olmuş?" boşta kalan elinin işaret parmağını tehditkârca bana salladı

"Orda olduğunu duyanlar mı olmuş?" Gömleğimin kapalı üst düğmesine parmağını takıp beni kendisine çekti. Dudaklarıma doğru baktı.

"Başımıza ne geldiyse güzelliğinden,
düşemedik bi milletin dilinden.
Of off bu ne güzellik be hatun?
El âlemin dilinden seni sakınmaktan yoruldum."

Ellerini birleştirip kafasını yana eğdi. Efe ayağa kalktığında Derin elini onun omuzuna attı ve onun zıplama ritmine ayak uydurdu.

"Madem seni çok istiyorlardı; öylece ortaya koymasalardı.
Aldım bi kere geri vermicem.
Aşığım, mutluyum, vaz geçmicem."

Efe şarkıyı bitirmek yerine gitarla şov yaparken Derin yanıma yaklaştı.

Efe şarkıyı bitirdiğinde etrafımızdaki kalabalıktan bir alkış sesi yükseldi. Gülerek Derine baktım.

"Ne?" dedi dudakları yırtılacak kadar geniş gülümsemesiyle.

"Sana, deli oluyorum." Efe omuzuma dokunduğunda gözlerimi sevgilimden ayırdım.

"Devam mı? Tamam mı başkan?"

"Tamam bro ya. Yemeğe gideceğiz." O beni onaylayınca yanındaki diğer çocuklarla da vedalaştık. Giderken bi ara Efe'nin fakirhanesine gitmeye söz verip yanlarından ayrıldık.

"Arkadaşların fazla eğlenceliymiş."

"Eğlenceli olan sensin." Elini tutup yürümeye devam ettim. Haklıydım, eğlenceli olan Derin'di.

#KalbiDengem