Bedenler ayrı kalabilir ama kalpler asla..."B b bu bu aynı gözler" diye fısıldadı Arsıl. Bir an geri çekilmiş öylece prensin gözlerine bakıyordu.
Yerdeki askerin inlemesiyle kendine gelen Arsıl affalanmış bir şekilde etrafına bakındı, sonra kendini toparlayıp "Prensim iyi misiniz?"
Evet anlamında başını sallayan prens yerdeki askeri işaret ederek
"Bu askeri öldürücem , kötü insanlar yaşamayı hak etmiyor."Arsıl prensin elini tutarak oradan uzaklaştırmaya başladı
"Prensim siz hiç merak etmeyin ben ona bizzat kendim cezasını vericem."Prens bu cevaba hiçbir cevap vermeden yürümeye devam etti. Annesinin Arsıl'ı sevmediğini biliyordu bu yüzden kendiside ondan hoşlanmiyordu. Onunla sohbet etmeyi istemiyordu bu yüzden sorularına kısa cevaplar veriyordu.
"Prensim siz o kocaman odunu nasıl aldınız. Yani demek istediğim şimdi çok ağırdır kolunuza falan birşey oldu mu?"
Başını eğip yürümeye devam eden prens. "Hayır hiç ağır değildi."
İki elini birbirine çarpan Arsıl "Gerçekten bu yaşta bu güç. İlk defa görüyorum. Ne diyeceğimi bilmiyorum Prensim"
İkili tüm gün Saray'ı dolaşmış ve çok yorulmuşlardı. "Prensim yarın talimlere başlicaz. Size bizzat ben kılıç kullanmayı öğreticem."
Prens Arsıl'a sadece başıyla evet anlamında salladıktan sonra onu bekleyen genç hizmetci kızlarla gitti.
---
"Kralım"
Elinde tuttuğu kağıtları okuyan Kral Hazard gelen sesle başını kaldırınca gördüğü şey ile gözleri büyülenmişti.
Karısına bir kez daha aşık olmuştu. Hemen ayağa kalkıp iki koluna açarak
"Kraliçem bu ne güzellik. Beni kendinize bir kez daha aşık ettiniz."
Bıkkın bir tavırla Krala sarılan Kraliçe geri çekilince yüzüne sahte bir gülümseme koyarak geri çekildi.
Kraliçenin ellerine bir öpücük kondurduktan sonra eliyle koltukları işaret edip. Koltuklara oturdular.
"Kraliçem doğrusu şu anda çok sinirli olduğunu düşünmüştüm. Seni böyle görünce çok şaşırdım."
Sahte gülümsemesiyle
"Kralim biliyorsunuz Arsıl'dan hiç hoşlanmiyorum ama o sizin en güvendiğiniz komutaniniz. Yani siz nasıl isterseniz."Duydukları karşısında şaşıran kral, eşine tekrar göz gezdirip
"Kraliçem bugün tüm periler sizi kıskaniyordur kesin, bu yüzden askerleri iki katına çıkaricam sana zarar vermelerine asla izin vermicem."Bu sözlerden sonra Kraliçenin yüzünde kısa bir gülümseme oluşmuştu.
Krala kraliçeye doğru uzanıp yanağına uzun bir öpücük kondurduktan sonra doğrulup "Kraliçem akşam yemeğini bahçe de yiyelim"
Başını olumlu anlamda sallayan Kraliçe "Tabi Kralım siz nasıl isterseniz."
---
Akşamın karanlığı yavaş yavaş çöküyordu. Kraliçe yaptığı planın düşüncelerine dalmıştı.
Kapının çalmasıyla "gel " diyip bekledi.
İçeriye bu saraydaki tek sadık dostu Şehna girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAH-MAT
Ficción Generalİran'nın zalim hükümdarı Hazard Kral'ının ve yıllarca oğlu bildiği Cegerxun'un savaşı. Cegerxun'un intikamı