Chanyeol yatağında sırtüstü yatmış hızlı hızlı soluyordu, sanki koşup da soluk soluğa kalmıştı.Çok canlı bir rüya görmüş, ellerini yüzüne bastırmış halde uyanmıştı.Alnındaki şimşek biçiminde yara izi, birisi az önce tenine kızgın bir tel bastırılmış gibi alev alev yanıyordu.
Doğruldu, bir eli hâlâ alnındayken, diğeriyle karanlıkta, komodinin üzerinde duran gözlüğe uzandı.Gözlüğü takınca, pencerinin dışındaki sokak lambasının perdelerden süzülen solgun, puslu turuncu ışığıyla aydınlanan yatak odası netleşti.
Chanyeol parmaklarını yeniden yara izine götürdü.Hâlâ acıyordu.Yanındaki lambayı yaktı, yataktan mahmur mahmur kalktı, odayı geçti, gardırobunu açıp kapısının içindeki aynaya bir göz attı.On altı yaşında zayıf bir oğlan da ona baktı.Karışık, siyah saçlarının altındaki parlak yeşil gözlerinde şaşkın bir ifade vardı.Yansımasındaki şimşek biçimli yara izini daha yakından inceledi.İz normal görünüyordu, ama yinede acıyordu.
Chanyeol uyanmadan önce gördüğü rüyayı hatırlamaya çalıştı.Öyle gerçek gelmişti ki....Tanıdığı iki kişiyle tanımadığı bir kişi vardı... Tüm dikkatini topladı,kaşlarını çatarak hatırlamaya çalıştı.
Gözlerinin önüne karanlık bir odanın loş görüntüsü geldi....Şöminenin önündeki halının üstünde bir yılan vardı....Yoongi adlı, lakabı Kılkuyruk olan ufak tefek bir adam....soğuk, tiz bir ses....Lord Voldemort'un sesi.Düşüncesi bile Chanyeol'ün kendini midesinde bir buz kalıbı varmış gibi hissetmesine yetiyordu.
Hem o yaşlı adam kimdi? Çünkü yaşlı bir adam vardı, orası kesin.Chanyeol onun yere düşüşünü görmüştü.Her şey birbirine karışıyordu.Ellerini yüzüne kapadı, yatak odasının görüntüsünü silikleştirerek o loş ışıklı odanın resmini zihninde tutmaya çalıştı.Chanyeol ayrıntıları zihninde tutmaya çalıştıkça, onlar da çabucak akıp gidiyorlardı....Voldemort ve Kılkuyruk öldürdükeri birinden söz ediyorlardı, ama Chanyeol adını hatırlayamıyordu....ve başka birisini öldürmeyi planlıyorlardı..kendisini!..
Chanyeol ellerini yüzünden çekti ve sanki orada sıradışı bir şey görmeyi bekliyormuş gibi yatak odasına baktı.Aslında bu odadaki sıradışı şeylerin sayısı şaşılacak kadar çoktu.Yatağın ayak ucunda, içinde kazan, süpürge, kara cüppe ve çeşitli büyü kitapları olan büyük bir tahta sandık, kapağı açık duruyordu.Masanın üstünde, kar rendi baykuşu Hedwig'in genellikle içinde tünediği büyük, boş kafesten arta kalan yere parşömen ruloları yayılmıştı.Yerde, yatağının yanında açık bir kitap vardı.Chanyeol önceki gece uykuya dalmadan önce onu okuyordu.Kitaptaki bütün resimler haraket ediyordu.Parlak turuncu cüppeli adamlar, süpürgelerini üzerinde uçup kırmızı bir topu birbirlerine atarak, şimşek gibi bir görünüp bir kayboluyorlardı.
Chanyeol gidip kitabı yerden aldı ve büyücülerden birinin topu 15 metreden yüksek bir çemberin içinden geçirerek müthiş bir gol atmasını izledi.Sonra kitabı çarparak kapattı.Dünyanın en iyi sporu saydığı Quidditch bile şu anda aklını çelemezdi.Cannon'larla Uçmak'ı komodinin üstüne koydu, pencereye gitti ve aşagıdaki sokağı gözden geçirmek için perdeyi açtı.
Bir cumartesi sabahının erken saatlerinde saygın bir banliyö sokağının nasıl görünmesi beklenirse, Privet Drive da aynen öyleydi.Bütün perdeler örtülüydü.Chanyeol'ün karanlıkta görebildiği kadarıyla çevrede tek bir canlı bile yoktu, bir kedi bile.
Buna rağmen....buna rağmen....Chanyeol huzursuzca yatağa dönüp oturdu, parmağını yeniden yara izine götürdü.Onu rahatsız eden şey, acı değildi.Chanyeol acıya ve yaralara yabancı sayılmazdı.Bir seferinde sağ kolunun bütün kemiklerin kaybetmiş ve bir gecede yeniden çıkmalarını ıstırapla katlanmıştı.Aynı kol çok geçmeden zehirli ve 35 santim uzunluğunda bir yılan dişi tarafından delinmişti.Daha geçen yıl da, havada uçan bir süpürgedeyken,15 metre yükseklikten düşmüştü.Tuhaf kazalara ve yaralanmalara alışıktı.Eğer Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na devam ediyorsanız ve belaları üstünüze çekme konusunda hünerliyseniz, bu kaçınılmaz bir durumdu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chanyeol ve Ateş Kadehi
Science Fiction"Okul yılı boyunca üç görev yerine getirilecek ve bunlar şampiyonların farklı farklı niteliklerini sınayacak......sihir güçlerini-cesaretlerini-sonuca varma yetilerini-ve, elbette, tehlikeyle başa çıkma yeteneklerini"