1. Bölüm
Battal Gâzi Destanı, Allah’a hamd ve senadan sonra Hz. Muhammed dönemindeki Battal Gâzi’nin gelişini haber veren olayla başlar. Rivayete göre, birgün Cebrail, Hz. Muhammed'e gelerek, kendisinden 2 yüzyıl sonra bir yiğidin geleceğinden ve Rum diyarını fethedeceğinden bahseder. Hz. Muhammed, bu haberi sahabelerine anlatır.
Hz. Muhammed, Battal Gâzi’ye verilmek üzere ağzının barını ve mektubunu sahabelerinden Adülvehhâb’a emanet eder. Destanda bu kısımdan sonra başta 4 halife dönemi olmak üzere İslam tarihinin önemli olayları kısaca özetlenir. Bu arada Battal Gâzi’nin soyu Hz. Muhammed soyuna dayandırılır ve silsilesi ortaya konulur.
Aradan 2 yüzyıl geçer. Hikâye M.S. 8. yüzyıllardaki Malatya’da başlar. Daha Battal Gâzi doğmamıştır. Dönemin Malatya emiri Numan’dır. Ömer adlı bir oğlu olur. Bu sıralarda Battal Gâzi’nin babası Hüseyin Gâzi, dağlarda avlanmaktadır.
Şam dağlarında avlanırken bir geyiğin peşine takılır. Geyik Hüseyin Gâzi’yi bir mağaraya götürür ve gözden kaybolur. Mağarada Cafer’e yani Battal Gâzi’ye verilmek üzere Allah tarafından yerleştirilen çok iyi bir at, süngü, Hz. Âdem'in iki bölük saçı, Hz. Davut'un zırhı, Hz. İshak'ın zırhlı örtüsü, Hz. Hamza’nın bütün silahları vardır. Atın ismi Aşkar’dır ve bu isim de Allah tarafından verilmiştir.
İlk önce Hüseyin Gâzi ata sahip olmak istemiş ancak gaipten gelen sesi duyana kadar Aşkar, Hüseyin Gâzi’ye teslim olmamıştır. Hüseyin Gâzi, bu atın ve silahların kendisi için değil, Cafer için saklandığını anlar ve emanetleri alıp geri döner.
Yolda bir yerde uyuyup rüyasında Cafer’in kendi oğlu olacağı ve Rum diyarını fethedeceği müjdelenir. Bir süre sonra Emir Numan ölür ve yerine oğlu Ömer, Malatya emiri olur. Yine bu sırada hizmetçisi Tavabil Rumi, Hüseyin Gâzi’ye oğlu olduğunu müjdeler. Emir Ömer, çocuğun talihine bakar ve talihinin çok iyi olduğunu görür, çocuğun ismini Cafer koyar. Cafer yavaş yavaş büyür, ancak diğer çocuklardan farklıdır. Güzel ve babayiğittir.
Hüseyin Gâzi avlanmaya meraklıdır. Birgün yine avlanmak için Mamuriyye tarafına gider ve o sıralar şehrin başında Rum kayserinin eşinin kardeşi Mihriyayil vardır. Mihriyayil, Hüseyin Gâzi’yi yakalar ve şehit eder. Birgün yarenler Abdüsselam, Ali bin Haşim, Yahya bin Mansur, Emir Ömer ve Abdülvehhâb otururlarken Hüseyin Gâzi’nin kızıl kana bulanmış atını görürler. Müminlerin habercisi Yahya bin Münzir, Hüseyin Gâzi’nin şehit edildiğini haber verir. Müminler ve dönemin halifesi Tavamık bin Mad yasa boğulurlar.
Malatya’da Hüseyin Gâzi’nin yerine, Cafer küçük olduğu için başkomutan olarak Abdüsselam’ı dikerler. Bu olay üstünden 10 yıl geçer. Cafer, 13 yaşına basmıştır. Güçlü bir delikanlı olur. 4 kutsal kitabı okumuş, tefsir ve hadis ilimlerini öğrenmiştir. Şehrin vaizi olur. Ayrıca Gazan adlı silahşordan, silah ve savaş ilmini öğrenir. Birgün gezi sırasında arkadaşları Cafer’in ilimde ve silahşorlukta ne kadar üstün olduğunu görünce babasının mansıbını talep etmesini teklif ederler. O kadar ısrar ederler ki Cafer’in gönlü bunu istemeye başlar. Durumu Emir Ömer’e açar. Abdüsselam, babasının kanını yerde koymaması şartıyla ancak babasının mansıbını alabileceğini söyler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araştırma ve Makaleler 1
Kurgu OlmayanLütfen Dikkat! Araştırma ve Makeleleri okumadan önce iyice düşünün. Sizi önceden uyarıyor ve dünya görüşünüzün temelli değişeceğini söylüyorum. Aynı konuda okuyacağınız diğer eserler size yavan gelecek ve sadece onun tiryakisi olacaksınız. Çünkü bu...