6. Bölüm

253 123 42
                                    

En büyük savaşın kendinle olandır...

'Masum insanlara zarar verme'

'Kopar onun kafasını'

'Kötü insanlar ölümü- '

'Kopar dedim leşinden-

'Ölümü hakediyorlar.'

Kanter içinde uyanan prens. Hızlıca doğrulup  derin derin nefes alıp etrafına bakındı.

Rüya olduğunu anlayınca kendini yatağa tekrar  bırakıp gözlerini kapattı.

Annesiyle babasının sesleri hala kafasının içinde yankılanıyordu.
İki eliyle başını sıkıp "yeter artık yeter" diye bağırıp yataktan doğruldu.

Odanın içinde bir o yana bir bu yana dolaştı. Sonra derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştı.

Annesinin ölümü onu çok sarsmıştı.
Bu sarsıntı ama  onu  fiziki olarak daha güçlü yapmıştı.

Kapkara gözleriyle, önüne çıkan herkesi biçip geçiyordu. Ama asla masumları öldürmemişti.

Babaı Hazard Kral her ne kadar ona öldürmesi için bağırıp çağırsada o yapamamıştı.

Kral'da eski karısı Ferahnaz Kraliçe'nin hatrına ona birşey yapamamıştı.

Prens hızlıca giyinip odasından çıktı. Neden bu kadar sinirli olduğunu oda bilmiyordu.

Sinirli olduğunda gözlerinin daha da kararmasını sebep oluyordu. Bu karanlığı gören herkes, kendisinden uzak dururdu.

Prens aşağı kata indiğinde küçük bir bedenin bedenine çarpması ve kulağına gelen tiz bir çığlıkla arkasını döndü.

Alvina acıyla kolunu tutmuş "Prensim iyi misiniz?"

Alvina'nın kolunu tutan prens "Sen iyi misin? Bir yerine birşey olmadı dimi"

Prensin kolunu tuttuğunu gören Alvina şaşkınlıkla prensin kapkara gözlerine dalgın dalgın bakmaya başladı.

Alvina'nın  dalıp gittiğini fark eden Prens,  elini Alvina'nın yüzünde sallayarak "Alvina burda misin?"

Başını evet anlamında sallayan Alvina "Gözlerin kapkara yine neye sinirlisin?"

Hafifce gülümseyen Prens "Bu sarayda beni anlayan bir tek sensin "

Kendini tutamayan Alvina kahkaha atıp
"Herkes anlıyor. Gözlerinin kapkara olmasıyla sinirli olduğun zaten anlaşılıyor."

Prens karşısında kahkaha atan Alvina'ya "Demek bu yüzden sinirli olduğum da kimse yanıma yaklaşmıyor ve konuşmuyor."

Evet anlamında başına sallayan Alvina "Nereye gidiyordun böyle acele ve neden sinirliydin."

Alvina'yı arkasında bırakan Prens "Boşver Alvina. Gelip geçici şeyler. Şimdi Talim yerine gidiyorum istersen sende gel"

Arkasından bağıran Alvina'ya dönmeden yürümeye devam etti.

"Unuttun mu bugün senin ad törenin var ve ülkenin dört bir yerinden insanlar geliyor. Ne talimi?"

"Prensimmm"

Prensin cevap vermiğini gören Alvina "Odun" diyerek sinirle odasına geçti.

---


Etrafını sarmış dört askere kılıcını tutan prens "Gelin " dedikten sonra dördünün birden saldırmasını bekledi.

Dört asker tüm güçleriyle Prense vuruyor ama prens bir kaç hamlesiyle hepsinin kılıçlarını almıştı.

ŞAH-MATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin