Bir aşkın bedeli

Aşk acısı

Yeni kalkmıştı uykudan hafiften bir şarkı çalıyordu radyoda birden dalıp gitmişti tam 15 yıl olmuştu, hapishaneye gireli, ama işlediği suçtan hiç pişman değildi çünkü sevdiği için yapmıştı birden şöyle düşündü o kahpe kurşun neden onu değil de sevdiğine isabet ettiki. Sonra kapı açıldı ve bir ses duydu, Asım Kaya tahliye oluyorsun eşyalarını topla ve kapının önünde bekle. Unutmuştu bügün tahliye olacağını çocuk su bir sevinç ile eşyalarını topladı arkadaşı yoktu hiç konuşmamıştı kimse ile 15 sene ne çabuk geçmiş o kahpe kurşunun atan kişi bedelini canı ile ödemişti, hakim sormuştu asım'a pişmanmısın diye. Hayır değilim demişti 10 defa daha olsa yine yaparım demişti. Kapının önünde gardiyanın gelmesini beklerken böyle düşünceler içinde idi, birden aklına birşey takıldı bunca yıl içeride idi neden Aylin bir gün gelip görmemişti. Kapı açıldı, gardiyan içeri girip Asımı aldı ve savcının yanına götürdü, savcı bunca yıldan sonra akıllanmışsındır sanırım dedi ve kağıtlarını imzalatıp çıkardı. Kapının önünde bir süre bekledi ama ne bir gelen vardı nede giden hani onun için içeri girdiği Aylin nerdeydi, annesi, Babası nerdeydi sevdikleri yoktu hiç kimse yılların yorgunluğu üzerinde bavulunuda alarak yavaş birşekilde yürümeye başladı kimse 15 yıl boyunca gelmemişti ki bir kaç kuruş cebinde parası olsun ki bir arabaya binsin, yavaş yavaş aylinin, canının, aşkının, yaşama sebebinin evine gitmek için yola koyuldu. Annesini, babasını düşünmüyordu ki sadece o vardı, yalnız tek o... Aylin'in evine varmıştı, zile birkaç kez bastı ama kimse çıkmadı yandaki komşusuna sordu yurt dışına çıktığını söyledi komşusu inanamadı, içten içe haykırdı kalbi bir fırtına gibi, bir deli fırat gibi çağlıyordu. Sonra şöyle düşündü önce eve gidecekti, her şeyini tamamlayıp Avrupa'ya gidecekti kafasına koymuştu hemen evin yolunu tuttu.