Genç adam gitmeden önce genç kıza yemek götürmelerini söyledi. Daha sonra eşofmanlarını giyip spor salonun gitti. Bu enerjiyi bulmuşken spor yapak istiyordu.
...
Genç kız yatağında oturmuş düşünüyordu. Kapı açılınca hemen bakışlarını kapıya çevirdi. İri yarı adam elineki tepsi ile içeri girmişti. Genç kızı gören adam yanına ilerledi. Yatağın yanında ki masaya yemeğini bırakıp çıkacakken "Daha ne kadar burada kalacağım?" diye sordu. Genç kız artık bıçağını alıp evine gitmek istiyordu. "Patron ne kadar isterse." dedi adam. Genç kız anladığını belli eden mırıltılar çıkardı.
"Bıçağım nerede peki?" diye sordu bu sefer. "Patronda." dedi adam.
Genç kız ayağa kalkarak "Ne patronmuş be! Niçin beni burada tutuyorsunuz?!" diye bağırdı. Adam hızlı davranarak kapıyı kapattı ve kitledi. Sinirlenen genç kıza kapıya tekmeler attı. Kapıyı yumruklamaya başladı.
Belki eli kanayacaktı ama umrunda bile değildi. Artık buradan gitmek istiyordu. Burada kalmaya devam ederse kalbine daha fazla söz geçiremeyecekti çünkü.
Kapıyı açmayınca genç kız daha sert yumrukladı. Bütün hıncını kapıdan ve ellerinden çıkardı. "Açın şu kapıyı!" diye bağırmaya devam etti. Fakat kimse kapıyı açmamıştı. Genç kız sinirden çığlık attı. Oda da ki eşyaları devirmeye başladı. Daha sonra gözyaşlarına hakim olamadı ve sinirden ağlamaya başladı.
...
Genç adam spor yaptıktan sonra dağ evine geri dönmüştü. Belkide özlemişti.
Arabadan hızlıca indi ve genç kızın odasının önüne doğru ilerlemeye başladı. Önüne geçen koruma ile durdu. "Noldu?" diye sordu genç adam. "Efendim, kız-" derken "Noldu ona?!" diye sordu.
"Evine gitmek istedi. Kapıyı üzerine kitleyince sinir krizi geçirdi ve kapıyı yumruklamaya başladı. Kapının içine doğru çöktü. Kapı öyleyse elleri kötü durumdadır. Ayrıca içeriden kırılma sesleri geliyordu." dedi.
Genç adam derin bir nefes aldı ve hızlıca kapının kildini açarak içeri girdi. Kıza göz ucuyla baktı. Duvarın dibinde öylece oturuyordu. Sadece bir yere bakıyor ve gözlerinden yaşlar düşüyordu.
Genç adam kapıyı kapatıp kızın yanına ilerledi. Hemen yanına diz çöktü. Ellerine baktı. Kemik etleri parçalanmıştı. Canı yanıyor olmalıydı. Daha sonra kapıya baktı. İçine çökmüştü. Genç adam kızda ki bu güce hayran kalmıştı.
Genç adam damarlı ellerini genç kızın eline götürdü. Genç kız eline birisinin dokunmasıyla gözlerini yerden kaldırıp o kişiye baktı. Yeşil gözlü patron...
Genç kız hızla ellerini çekti ve önüne sakladı. Genç adam ise ona bakmaya devam ediyordu. Genç kız gözlerini kaçırdı. Ona bakmak istemiyordu. "Neden artık beni bırak mıyorsun?" diye sordu genç kız.
Genç adam olduğu yere yığıldı. Genç kızın önüne uzandı. Ona şaşkınca bakan kız ne yapacağını merakla izliyordu. Genç adam gözleri kapattı. Bütün içtenliği ile "Bırakamam." dedi.
"Neden?" diye sordu genç kız titreyen sesiyle.
"Sana bu kadar çok bağlanmışken, seni bırakamam. Bu kötülüğü kendime yapamam." dedi. Fakat genç kız sorusunun cevabını alamamıştı.
"Ben gitmek istiyorum. Beni burda zorla tutamazsın." dedi genç kız inatla.
"Yapamam diyorum. Seni bırakamam!" dedi genç adam. İkisi birbirinden inattı.
Genç kız bacaklarını indirdi ve bağdaş kurdu. Genç adama biraz yaklaştı ve sert sesiyle "Neden?!" diye sordu.
Genç adam kafasını iki yana salladı. Hala gözleri kapalıydı. "Ben, ilk defa huzurlu bir şekilde uyudum." dedi titreyen sesiyle. Genç kız bakışlarını kaçırdı. Daha sonra "Bende." dedi.
"Bu huzuru bulmuşken neden birbirimizden uzaklaşıyoruz?" diye sordu genç adam. Genç kız bakışlarını gözleri kapalı olan genç adama çevirdi. "Ne yapmamı istersin, patron?" diye sordu alayla.
Genç adam gülümsedi. Genç kızın gözleri gülümsemesine kaydı. Muhteşemdi. Genç adam derin bir nefes aldı ve;
"Benimle kal, piskopat kız." dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❃Huzur Kokusu
ChickLit-TAMAMLANDI- ! +18 Bölümler Vardır! Sam Watson; kendi halinde, şirkette babasının yanında yaşayan, zamanında çok fazla günah işlemiş olan genç bir adam. İşlediği günahlar genç adamı rahat bırakmaz. 15 yaşından beri huzurlu uyuyamayan genç adam huzur...