-KATE-
-2 AY SONRA-
Sabah gözlerimi yine Sam'in kollarında açtım. Onunla hala barışmamıştık. Aslında barışmamızı gerektiren bir durum yoktu ortada. Ben ona 'ciddi bir ilişkiye hazır değilsin' dediğimde beni ciddiye almıştı.
Bir analaşma yapmadık ama benim yaptığım anlaşmaya göre sadece geceleri birbirimizin kokusu ile uyuyacaktık. Bu anlaşmayı Sam'de ilk kaldığım gün imzalamıştım. Ama sevgili olduğumuz ilk gün bu anlaşmayı yırtıp atmıştım. Ayrıldığımz o gün de yeni bir anlaşma yazmıştım. Ve iki ay boyunca da o anlaşmaya uydum. Her türlü yakınlaşmamızda kaçtım. Sadece geceleri birlikte uyuyoruz. Sabahları ise hiç birşey olmamış gibi davranıyoruz. Sanki o akşam birbirmize deli gibi sarılmamış gibi...
Yine o sabahlardan birine uynamıştım ben. Yavaş adımlarla dolabıma ilerledim. Siyah pantolunumu ve siyah dar kazağımı aldım. Üzerime giymek içinse uzun siyah hırkamı aldım ve banyoya ilerledim.
Üzerimi değiştirip bıçağımı ve telefonumu yanıma aldım. "Nereye gidiyorsun?" diye sordu Sam. Ona döndüm. Siyah uzun saçları dağılmıştı. Ayrıca iki aydır da tıraş olmuyordu. Çene kaslarında yeni yeni kıllar çıkmaya başlamıştı. Birlikte uyuduğumuz da oynuyordum. "Mezarlığa gidiyorum." dedim.
"Gelmemi ister misin?" diye sordu. Kafamı 'hayır' anlamında salladım. "O zaman dışarda ki adamlardan birisine söyle seni bıraksın." dedi. Onu onaylayıp odadan çıktım. Dışarda ki adamlardan birine beni mezara götürmesini istedim.
...
"Kate Hanım ben sizi burada bekliyorum." dedi şöför. Onu kafamla onaylayıp arabadan indim. Hızlı adımlarla ailemin mezarının yanına ilerledim.
Mezarlığa varınca topraklarını suladım. Daha sonra babamın yanına oturdum. Onun toprağını elimle severken konuşmaya başladı.
"Merhaba baba. Sana birşey söyleyeceğim. Biliyor musun, prenses kızın aşık oldu. Sen küçükken bana hep prenses derdin. Ben prensimi buldum, baba. Çok da yakşıklı. Annem bayılacak." dedi ve güldü genç kız.
Daha sonra annesine döndü. "Anne onun adı Sam. Sana çok yakışan bir damat. Ben onu çok seviyorum ama," dedi ve sustum. Onlara ne diyecektim. Sevdiğim adamla sevgili oldum, daha yirmi dört saat geçmeden ayrıldık mı? Ah, saçmalık...
"Ama, o daha hazır değil anne. Ben onu bekleyeceğim. Çünkü beni olduğum gibi kabul eden birtek o var anne. Beni geçmişimle, yüzümde ki izlerle kabul eden birtek o var. Ben ona aşığım." dedim.
Gözümde ki yaşları sildim ve ayağa kalktım. "Merkak etmeyin. Birgün sizi tanıştırırım. Şimdi gidiyorum, elveda. Sizi seviyorum." dedim ve yanlarından ayrıldım.
Hızlı adımlarla mezarlığı terk ettim ve arabaya bindim. Göz yaşlarımı daha fazla tutamayıp saldım. Hıçkırıklara boğuldum. Şöför bana peçete uzattı. Teşekkür edip mendili aldım ve burnumu sildim.
"İyi misiniz, efendim?" diye sordu. Başımı 'hayır' anlamında salladım. Ben iyi değildim.
"Sam Bey'i çağırmamı ister misiniz?" diye sordu. Sam mi?
"Nerede o?" diye sordum.
"Spor salonunda, efendim." dedi. Spor mu?
"Beni onun yanına götürür müsün?" diye sordum. Bana gülümseyip "Elbette, efendim." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❃Huzur Kokusu
ChickLit-TAMAMLANDI- ! +18 Bölümler Vardır! Sam Watson; kendi halinde, şirkette babasının yanında yaşayan, zamanında çok fazla günah işlemiş olan genç bir adam. İşlediği günahlar genç adamı rahat bırakmaz. 15 yaşından beri huzurlu uyuyamayan genç adam huzur...