25 "Dokunmak"

131 6 0
                                    


-SAM-

Sabah Kate gittikten sonra bende eşofmanlarımı giyinip spor salonuna gitmiştim. Sonuçta pazardı ve benim stres atmam gerekiyordu.

İki ay önce Kate ile akşamki konuşmadan sonra birbirimize mesafe açmıştık. O haklıydı. Belki de hazır değildim, kendime çeki düzen vermeliydim. İlk bir ay boyunca ona yakınlaşmaya çaıştım fakat o benden sürekli kaçtı. Bende pes edip işi akışına bıraktım. Ben kendimi hazır hissediyor muyum?

Tabiki evet! O bende uzaklaşınca benim aklım başıma geldi. Ben ondan hoşlanmıyormuşum. Ben ona aşıkmışım. Ne zaman yakınlaşamaya başlarız ben de o zaman ona açılırım.

Kolumu gerip boks torbasına sert bir yumruk attım. Yumruklarımı attırdım. Koca salonda tek başıma çalışıyorum. Kendimi böyle daha rahat hissediyorum."Efendim?" diye bir ses duyunca durup sesin geldiği tarafa döndüm. "Noldu?" diye sordum. "Efendim, Kate Hanım geldi." dedi. Ne?

"Buraya mı geldi?" diye sordum.

"Evet, efendim. Mezarlıktan çıkınca Kate Hanım kötüleşti-"

"İyi mi?!" diye sordum.

"İyi efendim. Sizin yanınıza getirmemi istedi." dedi.

"Tamam gelsin." dedim.

Korumam dışarı çıkınca gülümsedim. Buraya gelmişti. Yanıma.

Bakışlarımı kapıda gezdirirken, çekingen adımlarla içeri girdi. Beni görünce bana doğru gelmeye başladı.

Yanıma yavaşça geldi ve kollarını belime doladı. Beklemiyordum.

Boks eldivenlerimi hızlıca çıkartıp, Kate'e sarıldım.

Bir süre öyle kalınca "Neden geldin?" diye sordum sakin sesimle. Belimde ki kollarını sıkılaştırdı.

"Sana ihtiyacım vardı." dedi. Benim sana her zaman ihtiyacım var be güzelim...

"Peki iyi misin?" diye sordum.

"Hiç olmadığım kadar." dedi. Gülümsedim.

Ondan ayrılıp yüzüne baktım. "Bu maçı bana lütfeder misiniz?" diye sordum ve boks eldivenlerimi ona uzattım. "Büyük bir zevkle." dedi ve gülerek elimde ki eldivenleri aldı. "Sen ringe çık ben kendime eldive alıp geliyorum." dedim ve rafların olduğu tarafa yöneldim. Kendi elime göre bulamadım ama Kate'e göre bulmuştum. O zaman değiş tokuş yaparız.

Ringe geri döndüğümde elimde ki eldivenelere bakıyordum. Umarım olur.

"Kate, eldivenleri değiş-" derken sustum. Bir kız bu kadar güzel bir fiziğe sahip olamaz. Bel üstü siyah dar pantolunu üzerine tam oturmuştu. Belini saran parlak siyahın tonlarında olan kemeri onda çok güzel duruyordu. Üzerine giydiği dar siyah bluz, göğüslerini çok güzel gösteriyordu.

Hemen bakışlarımı kaçırdım. O böyleyken ben dövüşemezdim. Yanına ilerledim ve ringe girdim.

"Bende tam onu diyeceketim. Bunlar bana çok büyük geldi." dedi ve ona verdiğim eldivenleri gösterdi.

"O zaman sen bunaları giy." dedim ve ona getirdiğim eldivenleri uzattım.

Eldivenleri değiş tokuş yaptık. Daha sonra onun eldiveni giymesini bekledim. Daha sonra gözüm saçlarına kaydı.

"Kate?" diye seslendim. Eldiveni takmaya çalışırken "Hı?" dedi.

"Saçını toplaman gerekiyor." dedim. Yoksa dövüşürken eline takılır ve canı yanardı.

"Ama eldiveni daha yeni taktım." dedi üzgün bakışlarıyla. Benim elimde olan eldiveneleri ona verdim.

"Tokan nerde? Ben bağlayabilirim." dedim. Elbette saç bağlamasını biliyordum.

Ona bakarken o bana dik dik bakmaya başladı. "Kate, tokan nerde?" diye sorum tekrardan. Sertçe yutkundu ve gözlerini kaçırdı. "Pantolunum arka cebinde." dedi. Siktir!

Ne vardı eldivenini beş dakika geç giysen?

Tanrım! Şuan ciddi ciddi, toka alma bahanesiyle sevdiğim kızın kalçasına dokunacağım!

Hem sende neden bu kadar dar giyiniyorsan?!

"Şey, ben alırım." dedim. Daha sonra arkasına geçtim. Elimi cebine uzattım. Niye elim titriyor?

Kalbimin neden bu kadar hızlı attığını biliyorum canım, onu sormayacağım.

Elimi yavaşça cebine götürdüm. İşte dokundum!

Hızlı davranıp hemen cebinden tokasını aldım. Derin bir nefes aldım. Baya baya dokundum ya! Ben ya ben!

Saçlarımı ellerimin arasına aldım ve sıkıca bağlamaya çalıştım. "Bitti!" diyerek önün geçtim. Artık güzel bir şekilde boks yapabilirdik.



❃Huzur KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin