Onu kendime çektim ve başını göğsüme yasladım. Titremeyi kesmesi için onu sıkıca tutuyordum.
"Seok. Bir şey yok. Sakin ol."
Beni itmek istedi.
"Sakin ol."
Kollarımdan kurtulmak için debelenmeye başladı.
"Sakin ol! Bir şey yok Seok Jin. Sakin ol."
Benden kurtulmaya çalışmayı bıraktı. Bahçedeki bir kaç kişinin dikkatini çekmiştik.
"B-ben özür dilerim Namjoon hyung. Onu korkutmak istemedim."
"Sorun değil Jimin. Sadece bu aralar biraz daha hassas. Senin suçun değil."
"Jimin! Namjoon? Neler oluyor burada?"
Yoongi okuldan çıkmıştı. Büyük ihtimal Jimin'le kendisinin çantasını sınıfa bırakmıştı. O gelince Jimin ona sarıldı.
"Yoongi bilerek yapmadım. İsteyerek olmadı. Sadece ona sarılmak istedim."
Yoongi Jimin'in saçını okşadı.
"Şşş. Yok bir şey sevgilim. Ağlama."
Bana baktı.
"Sorun nedir?"
Jackson durumu açıklamak istedi.
"Bankta oturuyorduk. Daha sonra Jimin arkadan Seok Jin'e sarılmak isteyince Seok Jin de korktu. Jimin de o korkunca ona üzüldü biraz."
Seok Jin kafasını kaldırıp bana baktı.
"Seok Jin neden ağlıyorsun? Ağlama. Bir şey yok. Seni azarlamayacağım. Kimse seni azarlamayacak. Sana kızmadım."
Üçü de sorgular gözlerle bana baktılar.
"Seni azarlamayacağım da ne demek Namjoon?"
"Daha önce hiç böyle bir şey dediğini duymadım."
"Seok Jin hyung gerçekten iyi mi?"
Tekrardan Seok Jin'e döndüm göz yaşlarını sildikten sonra kafasını bana yasladı.
"Babasını gördüğünü düşünüyor."
Seok Jin kıpırdadı.
"Yani?"
"Seok Jin hadi sen Jimin'le sınıfa çık. Biz de hemen arkanızdan geleceğiz. Söz veriyorum."
Seok Jin kafasını salladı. Jimin yanımıza gelip elinden tuttu. Beraber okula doğru yürümeye başladılar. Ayağa kalktım Yoongi ve Jackson yanıma geldi.
"Yanisi şu Yoongi. Konuşma yetisini kaybettikten sonra ilk okul zamanlarında özel eğitim aldığını biliyorsunuz. Ama daha sonra ailesinin yanında daha iyi olacağına sevgi görmesi gerektiğine karar kılınıp evine gönderilmişti."
Biz de yavaş yavaş okula yürümeye başlamıştık. İkisi de beni dikkatle dinliyordu.
"Babası o zamanlar iyice alkolik bir hal almıştı. Annesi de zaten Seok Jin'in onlara yük olduğunu düşünüp duruyordu."
"Ne yani evine gönderenler bunu bilmiyor muydu?"
"Hayır Jackson. Sadece ablası ve ben biliyorduk."
Bana şaşkın gözlerle baktı.
"O zamandan beri arkadaş mıydınız yani?"
"Elbette, onunla ilk okuldan önce tanıştım."
Yoongi aramıza girdi.
"Peki siz neden söylemediniz?"
"So Young noona öyle istedi. Bana tehlike oluşturmayacağını babalarının onları sevdiğini söyledi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Silent Voice
Fanfic"Eğer seni bırakırsam sesin kesilir ama eğer beni bırakırsan nefesim kesilir. Sen sesin olmadan yaşayamazsın, ben nefesim olmadan. Hayat bize bunu yapmaz, ikimizden birini sağ bırakmaz..." Bırakmamalıydı... ▪︎▪︎▪︎ ♤Tueurdream ○17/01/2020 ● - •Angst...