Dɪᴇ Fʟᴀᴍᴍᴇ | ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋ ᴏɴᴇꜱʜᴏᴛ

Dɪᴇ Fʟᴀᴍᴍᴇ

İnsanlar birbirine neden yasaklıdır ? Neden yasaklanır ? Farklı ailelerden gelmek, farklı ten renklerine ya da ırklara sahip olmak buna gösterilen bazı bahanelerden olsa da bizim birbirimize yasaklı olmamızın nedeni ironik bir şekilde 'aynı' olmamızdı. Bu bir günahtı, tanrı üzerimize tüm lanetini kusacak, soyumuzu sonsuza kadar kiniyle kavuracaktı. Neden ? Âşık olduğumuz için mi ? Sevdiğimiz için mi ? Atalarımızın anlattığına göre Tanrı'nın gazabı hayal edilemez derecede korkunçmuş. Kızdığında gök gürler, sular yükselir ve zelzeleler koparmış. Lanetlemek isterse önce bir yıldırım gönderirmiş üzerimize. Küçüklüğümüzden beri dinlediğimiz bu dehşet verici hikayeler bizi korkutmuyordu. Çünkü birbirimize olan bağlılığımız korkudan daha güçlüydü, daha yüceydi. İki adamın birbirini sevmesini günah olarak gören bu toplumda bizim konuşmamıza gerek yoktu. Biz sussak kalplerimiz inanmazdı bu yalana. İnanmazdı ya. Ruhumuz ihanet etmezdi bize. Bir olan ruhumuz. Biz iki ayrı bedende iki ayrı ruh değildik. Biz iki ayrı bedene ayrılmış tek bir ruha sahiptik. Kalbi yansa içim acırdı, kalbim yansa içi acırdı.

Birbirimizi ilk defa gördüğümüzde henüz çocuk yaşlardaydık. Karanlık ve puslu yolda annemin elini tutmuş yürürken görmüştüm onu. Yuvarlak ve koyu renkli gözleri boş boş etrafta gezinirken benimkileri bulmuştu. İstemsizce gülümsediğimde bana aynı şekilde karşılık vermişti. Yanından geçip gideceğimizi sanarken birden durduk. Annelerimiz derin bir sohbete daldığında anladım ki o kasabanın ileri gelen ailelerinden birinin oğluydu. Hava ne kadar karanlık, yağmurlu ve puslu da olsa bu tekdüze ortaçağ kasabasında içimi ısıtan hep onun gözleri ve güzel gülümsemesi oldu. Kalbimi karartan bu kasaba birden bire içimi sıcacık yapmıştı.

Çocukluk yıllarımız kısmen beraber geçti. Temel şeyleri öğrendiğimiz küçük bir okulumuz vardı. Derslerimiz bittikten sonra beraber duvarlara bir şeyler çizerdik. Çizimde oldukça yetenekliydi. Kim bilir başka bir çağda başka bir zamanda doğsaydık O'nu tüm dünya tanıyabilirdi. İtiraf etmem gerekirse elinin değdiği her şey bir mucizeye dönüşüyordu.

Hala da öyle sevgilim. Elime bağlı elin beni bir mucize gibi hissettiriyor.

Gelgelelim bu okulda atalarımızın inançları, tecrübeleri ve gelenekleri anlatılırdı. Yasaklı olan ve asla yapılmaması gereken şeyler de. İzinsiz resim yapmak, aileye karşı gelmek, geleneklere karşı gelmek, evlenmeyi reddetmek, aile kurmamak, soyu devam ettirmemek, ihanet etmek, yalan söylemek, çalmak ve hemcinsinle günaha girmek.

Sevgilim eğer bu günahsa, günah denen şeyi yanlış anlattılar. Bu kadar güzel bir şey günahsa eğer gökyüzündeki sinirli adam bizi kıskanmış olmalı ki bunu günahtan saymış. En güzel günahım, iyileştiren zehrimsin.

Beraber büyüdük, beraber ağladık ve beraber güldük. Sabah oldukça erken saatlerde henüz tüm kasaba uyurken sessizce evlerimizden çıkar ve her zamanki gizli yerimizde buluşurduk. Burası kasabının dışında, ortasındaki mütevazı ve küçük gölüyle bizim yuvamız haline gelmiş Kara Orman'dı. Adı ne kadar Kara Orman diye anılsa da O'nunla ben içinde olduğumuz sürece Güneş her sabah Kara Orman'a doğardı.

Gördüğüm en aydınlık karanlıktı.

"Cübbeni çıkar da güzelliğine şahit olayım. Özledim seni Jungkook. "

"Utandırıyorsun. Sana böyle şeyler söyleme demiştim. Sen güzel bir çiceksen ben ancak yanındaki küçük, aciz ve sana hasret kalmış bir arıyım. Sevgine muhtaç ve açım Taehyung."

Hiçbir zaman kabul etmedin güzelliğini sevgilim. Sen ki gördüğüm en güzel yaratılandın. Sen benim Tanrı'ya olan tek inancımdın. Sen benim kara ruhumdaki ak lekelerdin. Güzel olan her şey sendin. Şimdi bu perişan haldeyken bile o kadar güzel bakıyorsun ki zerre pişman değilim. Seni sevdiğim için, dudaklarını dudaklarımla mühürlediğim için, ellerimle seni öğrenip, gözlerimle okşadığım için..Seni her öpüşümde ilk kez öpüyormuşum gibi tepki verişin, kirpiklerinin kirpiklerimi misafir edişi, benim soğuk olan ellerimin aksine senin hep sıcacık olan ellerin, kalbinin güzelliğini kanıtlar nitelikte olan benzersiz kokun, büyük dişlerinle gülümserken adımı söyleyişin, yumuşacık saçların bütün kanıma,kalbime ve aklıma kazındı.