~NEHİR VE ENES~

376 46 5
                                    

(MULTİMEDYA)-su__enes_nehir_rana

-ENES-

Mert çadıra girerken bende yürümeye devam ettim elimdeki kuru dalı yere atıp neden burda olduğumu düsündüm hatta o ego yığınını neden aramalarına yardım ettiğimi? Bilinmezlik gün yüzündeydi herşey nehir ugrunamıydı dokunamadığım dilediğim gibi sevemediğim kadın uğrunamıydı hersey...

Saçlarımı karıştırıp yere oturdum ağaçlardan yamacı hafif görünen dağa baktım bugulu ve sisli bir hava vardı icimi donduran soğuga rağmen hırkayla geziyordum.

Dalları yere atıp yüzümü avuçlarımın içine aldim tam o sirada yanıma oturan nehiri farkettim tenindeki o muazzam koku nerde olsa onu tanımama yardımcı oluyordu.üzgün yüz ifadesini eksik etmiyip benim az önce baktığım yere bakmaya başladı bense onun yüzünde olmasını istemedigim ifadeye takılı kalmıştım.

Güzel gözlerini bana dikip "neden " dedi.

ENES-ney neden?

NEHİR-bu olanlar neden bizim başımıza geliyor?

Başını eğdi gözünden düşen damlalar toprakla buluşurken yağmur sonrası o müthis toprak kokusu doldu burnuma ciğerlerime temas edip rahatlattı ruhumu.

ENES-ateş bulunur. Bunlar unutulur herşey devam eder nehir.

NEHİR-bu kadar iyimser olman tuhaf.

Hafifçe belli bellirsiz gülümsedi karmaşıklık icinde onun anlıyamıyıcağı yada ayırt edemeyecegi seyler yapıyordum onu kacırmıştim arkadaslarını kullanmıştım ama okadar iyi kalpliydiki affetmişti bu daha cok yerin dibine girmeme neden oluyordu.

ENES-affedilmek istiyorum.

NEHİR-edildin.

Elini avcumun icine aldim gözlerini kaçırıp titredi utanmak ve korkmak arasında gidip geliyordu.

ENES-gercekten affedilmek istiyorum mecbur oldugun için degil yanımda olmak istedigin icin kalmani istiyorum.

elini çekip ayağa kalktı manali bir bakış atıp"ozaman haket"dedi.

çadıra doğru yürürken bu sözden ne çıkarmam gerektiğini düşündüm.

-NEHIR-

kendimi zar zor çadıra atıp rahatlamaya çalıştım kalbim eski ritmine döndüğünde ellerimin titremeside son bulmuştu.biran evel bu karamsarlıktan kurtulmalıydım ve onu affetmeliydim sonsuza dek böyle yaşayacak halim yoktuki.

LİDYA-gelebilirmiyim.

NEHİR-tabi.

elindeki sandaviçi bana uzattı okadar açtımki bir ısırık aldım ve gülümsedim.

LİDYA-bizimkiler gözükmüyor az önce sinanı sormak için çadıra gittim birde ne görüyim o kokanayla burak yiyişiyordu pislikler çadırda olucak işmi.

kahkahama engel olamadım bu kız beni her seferinde güldürmeyi başarıyordu.

NEHİR-bunu dün gece kaçıp diğer campa giden kızmı söylüyor be.

LİDYA-aaa benmi yok canım.

oda gülmeye başladığında nefesim kesiliyordu artık "ohh " dedim gülmeyi durdurduğumda.

LİDYA-su nerede ya.

NEHİR-sinanla olmasın.

LİDYA-başlarına birşey geldiyse ki bence sinanlayken pek güvende sayılmaz.

AHLAKSIZ HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin