Bu bir durum hikayesidir. Belli bir zaman dilimimden oluşacak bizleri belki biraz duygulandıracak bile olabilirsdkhdfj sinir de olabilirsiniz bilmiyorum yani smdkskkww
Minimoniyi daha çok sevdiğimi inkar edemeyeceğim beni twitterdan takip edenler bilir zaten. Ama Jikook'un çok özel bir kimyası olduğunu düşünüyorum. Ship wrecker diyebilirim benim için. Still with you şarkısını ilk dinlediğimde army için yazılmış muazzam bir şarkı olduğunu düşündüm. Ancak içinde bir şeyler gizli gibi gelmişti tabii şahsi bir durum bu. Festada Jimin'le kavga ettikleri anıyı anlatırken Jungkook'un ekseriyetle "yağmurlu bir gün" ifadesini kullanması ve ardından af dilemek için birtakım uğraşlar vermesi, bunu bize anlatmayı seçmesi bana çok tatlı geldi. Aralarındaki bağı çok seviyorum. Ben de bu güzel bağı lirikleştirmek ve duyguyu empatik bir şekilde aktrabilmek adına araya romantizm de katarak böyle bir hikaye yazmak istedim. Umarım gülümsetebilirim sizi. Mutlu kalın ♡
-winta
♡
♡
•●°
Dansçıların moralleri iyice bozulmuştu. Müzikale çok az bir zaman kalmıştı ve herkes çok gergindi. İyiden iyiye yorulmuşlardı. Ayakta duracak halleri kalmadığını gören eğitmen Park Jimin, iç çekti. Dansçılarının bu halde olması gösteri öncesi hiç iyi değildi. Morallerinin yüksek, bedenlerinin olabildiğince dinlenmiş ve en üst performansında olması lazımdı. Herkesin gidip dinlenmesi en iyisi olacak gibiydi. Ellerini çırptı. "Evet ekip, bu kadar yeterli. Bugün gidin ve dinlenin. Bir haftamız kaldı. Herkes yapması gerekeni biliyor. Bugünü sakince ve yaralanmadan, bu önemli, geçirin. Yarın da öğleden sonra başlıyoruz. Şimdi paydos. Yok olun. Haydi!" Son kelimesini tekrarlarken ellerini çırpmaya devam etti. Dansçılar ise sevinçle koşuşturmaya başladı kapıya. Bu hallerine gülümsemişti Jimin.
Çıkmaya hazırlanırken köşede bir hareketlilik fark etti. Öğrencilerin hepsi gitmemişti belli ki... Bir tanesi, ayna duvarın direğinde esneme hareketleri yapmaya devam ediyordu. Jimin kaşlarını çattı. Gitmeyenin kim olduğuna bakmak adına yanına gittiğinde baş dansçısı, müzikalin yüzü Jeon Jungkook ile karşılaştı. Ah şu çocuğun mükkemelliyet takıntısı... Jungkook ona kendi gençliğini hatırlatıyordu. Üniversite yıllarında bir gösteriye çıkacakları vakit, provalardan en geç Jimin çıkardı. En çok o çalışırdı. Baleyi, dansı çok seviyordu. Burnundan kan gelene kadar çalıştığını hatırlıyordu. O kaza olmasaydı belki hala dans ediyor olabilirdi.