7 ∞ Siyah Ve Gökkuşağı

756 31 13
                                    

Aslında pazar günü yayım yapacaktım.Ve, pazar gününe baya bi zaman vardı.O yüzden dayanamadım,bu hikayeme çok önem veriyorum.Zaman ayırıp bölümleri özenle yazmaya çalışıyorum.Sınavlarım var,evet çalışmam gerekiyor.Aslında bakarsanız,çalışmaktan nefret ederim.

Feist - Fire In The Water (En değerli şarkı)

Bu sefer kendimden emin bir şekilde dar bir siyah pantolon ve üzerine rahat olacağını bildiğim bir buliz giydim.Kafadan elbiselerimi yakıp,yırtmak,kesmek,yakmak istiyordum.Kıyafet seçimlerim hayatımı etkilemişti.Resmen onların suçuydu.

“Hazırsanız çıkalım,kızlar!” diye yukarıya doğru bağırdım.

Ayna ile arkadaş olmuşa benziyordum.Bu sefer birşeyleri aynaya fırlatma gereksinimi bulmamıştım.Güzelce birkaç makyaj malzemesini kullanmıştım.Şimdi rahattım işte. 

“Son birkaç şey kaldı,geliyoruz!” diye bağırmayı ihmal etmedi Mia.Ah,bu kızlar benim herşeyimdi.Onlarsız nasıl yaşayacağımı tahmin bile edemiyordum.Sanırım her gece tecavüze uğrardım.

Bugün ki planımız; Delice alışveriş yapmak,ardından eve gelip hakkımızda konuşmak,podyumda yürür gibi aldığımız kıyafetleri denemek,saçlarımızı çılgınlar gibi şekillendirmek,nutella komasına girmek,makyaj yapmak,film izlemek,sabahlamak...Ve,bir sürü güzel olan şeyler.Kızların vazgeçilmesi olan şeyler demeliyiz.

“Ah,sonunda inebildiniz,hanımefendiler.” itiraf etmiştim.Resmen onbeş dakikadır onları bekliyordum.Yukarıda ne yaptıklarından bile haberin yoktu.Askılıktan yün ceketimi alıp giydim.Kapakları açıp,kısa siyah olan botlarımıda ayaklarıma geçirdim.Alışveriş için ideal bir düzendeydim.

“Olmuş mu?” dedim kızlara dönerek. “Kesinlikle olmuş.” dedim Gia.Baş parmağı ile olumlu işareti yapmıştı.Mia'da aynısını yaparak gülümsedi. “Biraz değişiklik olsun istemiştim,” diye söylendim kendi kendime.

Evin bahçesinde duran Mini Cooper'a baktım.Sanırım onuda ihmal ediyordum.Onu sürdüğüm günler bir elin parmaklarını geçmemişti.Arabama bir isim bile koymamıştım.Babamın bana bolca para verdiği bir zamanda almıştım.Çünkü yolda yürürken bir adam suyu üzerime sıçratmıştı.Ogün sinirden o adama binlerce küfür savurmuştum.Karşımda durun arabayı o yüzden almış ama hiç sürememiştim.Kısmet bu güneymiş.

Kan rengi olan arabaya bindiğimizde Mia arkayı,Gia ön koltuğa, ben ise sürücü koltuğuna geçmiştim.Anahtarı kontağa takıp çevirdim.Ardından koca bir nefes. “Kemerler.” diye uyarımı yaptığımda,hepimiz kemerleri takmıştık.

Yolda o kadar yavaş gidiyordum ki Gia,  “Biraz hızlanmayı düşünüyor musun?” dedi.Ardından Mia, “Evet,az önce bir ağaç bile bizi solladı.” dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.Ardından hızlandım.Korkmuyordum.Hiç bir engel artık beni korkutmaya yetmiyordu.

Koca alışveriş merkezine geldiğimizde soluğumuz nefes kesilmiş gibi oldu.Cidden evden buraya kadar kazayapmadan gelebilmiştik.Otoparkta arabayı park ettikten sonra arabadan indik.Otomatik anahtar ile arabayı kilitleme tuşuna bastım.Üç kız olarak alışveriş merkezine doğru yol almaya başladık.

~

Bolca paranın harcandığı bir alışveriş yapmıştık.Parayı vermekten korkamamıştım.İçime sinenleri almıştım,sinmeyenleri ise kafamda tartmış ve listemden silmiştim.Otoparka ilermiştik.Birden onu gördüm!Beynimden vurulmışa döndüm!

Tanrım!Bu çocuk hem benden kurtulmak istiyordu.Hemde peşimi bırakmıyordu.Daha na istiyordu?

Eliyle bana gel işareti yaptı.Gitmeli miydim?Bilmiyordum bile.

KORKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin