Selam sizin kendimi zorladım ve buraya geldim. Element Savaşlarını da sildim. Bu aralar yazamıyorum. Kafamın içinde de mahmut tunc3r halay çekiyor o ayrı bir mevzu zaten. Bu arada 1.22 k olmuşuz ayayayay. Masum Bir Aşk ide 1.94 k 2k olunca özel bölüm atmak gibi bir planım var hadi bakalım.
Neyse bölüme geçelim.
Multide ki şarkı bölüm şarkısı
Dolu Kadehi Ters Tut-#22_Damla'nın Ağzından_:
Stresle ileri geri sallanmaya başladım. Bugün ölmezsem bir daha hiç ölmem. Serkan'la sevgili olalı 1 ay olmuştu ve o beni ailesiyle tanıştırmak istiyordu. Ya ne bu acele sanki kıyamet kopacak. Gerçi 2020'ye girdiğimizden beri kıyameti canlı canlı yaşıyordukta neyse. Şubatın sonlarıydı ve daha şimdiden havalar eskisi kadar soğuk gelmiyordu. Gerçi İzmir her daim sıcaktı. İstisnalar hariç.
En sonunda Serkan'ın gelmeyeceğini faşan düşünüp ofladım. Tam o an ensemde hissettiğim ılık nefesle yerimden sıçradım. Arkamı dönüp ışıldayan mavi gözlere baktım. Özlemiştim şerefsizi. Yüzümün yunuşamasına izin vermeyip kaşlarımı çattı ve kollarımı göğsümde birleştirdim.
Başını hafifçe yana eğdi kıkırdadı.
"Kızgınmış gibi davranarak kaçmaya çalışma. Bugün annem ve ablamla tanışıyorsun."
Ofladım ve ayağımı küçük bir çocuk gibi yere vurdum. Gözlerini devirdi ve sırtımdan ittirerek beni yürüttü.
"Ya Serkan düşücem şimdi ne itekleyip duruyorsun!"
"Çünkü yürümüyorsun Damla!"
Ofladım ve elini sırtımdan çektim. Ardından hızlı adımlarla yürümeye başladım. Onunla aramı açtığımda sinsice sırıtıyordum. Tam o anda aklıma dank eden şeyle sırıtışım pişmanlıkla soldu.
"Senin evin nerde?"
Kulağımı dolduran kahkaha sesiyle kendime sövdüm. Al işte atar gider yaparsan rezil olursun. Kolunu omzuma attı ve saçımı öptü. Huzurla gülümsedim. Fazla vıcık vıcık bir ilişkimiz yoktu. Zaten olsaydı da hayatta kalamazdım. En ufak dokunuşunda heyecandan kalbim güneş sisteminin dışına çıkarcasına atıyordu!
Köşeyi dönünce arabasını gördüm. Sonunda yürümek zorunda kalmıyordum. Üşengeç kızın tekiydim. Ve bu annem gibi çabuk sinirlenen biri için oldukça sorun yaratıyordu. Kafamı iki yana sallayarak dün gece yaşanan kavgayı unutmaya çalıştım. Her zaman ki gibiydi. Annem ve babam kavga eder. Söz bana gelir ve sonra annem kötü huylarımı sıralar babam ise beni savunurdu.
O ladar dalmıştım ki arabaya bindiğimizi bile fark etmemiştim.
"Her şey yolunda mı dalgın görünüyorsun?"
Yüzüme yalancı bir gülümseme yerleştirdim. Gülmek her zaman mutlu olmak demek değildi, acılarımızı saklamak için de gülerdik.
Serkan gerçekten heyecanlıydı.
Onu bir anda yurt dışına gitmeye sürükleyen ardından da tekrar ülkede kalmaya karar verdirten kızı merak ediyordu ailesi. Pek konuyu açmasa da babası yüzünden gergindi. Babası onun kendisi gibi olmasını istiyordu. Neyse ki annesi ve ablası onun arkasında duruyorlardı. O tüm dikkatini yola vermişken ben kusursuz yüz hatlarını inceliyordum.Kemikli çene yapısı, dağınık sarı saçları, dolgun dudakları, sonsuz gibi görünen mavi gözleri, her zaman tam anlamıyla kesmeyip yeni çıkmış gibi görünmesini sağladığı sakalları. İstemsizce elim yanağına gitti. Gözleri hafifçe bana kaydı ve hafifçe gülümsedi. Karşılık verip yanağına okşadım. Ardından elimi çekip bacağıma koydum. Yüzümün alev aldığını hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİNLE BENİ Bİ ||TEXTİNG|| TAMAMLANDI
TeenfikceBilinmeyen Numara: Tut elimi burdan gidelim Damla Yazıyor Bilinmeyen Numara: Olmaz demeden dinle beni bi. Damla: Kimsin Bilinmeyen Numara: Seni seven bir anonim. Bilinmeyen Numara ve Damla'nın hikayesi.