Cute Bitch •taekook•

[Sana güveniyorum]

"Afedersiniz. Böyle bir durumda olmanızı beklemiyordum. Savina, odada yalnız olduğunu düşündüm. Ben de girdim öylece"

Bizi birbirine yapışık halde yakalayan Carine'e hala mal gibi bakıyorduk. Korkudan yerimize çakılmıştık. Dünyadaki yaşamım son bulmuş gibi hissediyordum. Kanım çekilmişti sanki.

"Rahatsız ettim sanırım. Ben çıkayım"

"Hayır!" demiştim. Ruhum dünyaya ani bir iniş yapmıştı. "Babam gelecek mi? Şu an nerede? Lütfen gelmiyor de bana!"

Ardı ardına sorduğum sorular Carine'i afallatmıştı. Büyüttüğü gözleriyle bana bakmıştı öylece. Yerimden hızla kalkıp kapıyı kapatmıştım.

"Carine, senden çok büyük bir iyilik isteyeceğim"

Beklemeden direkt konuya girmiştim. Carine masum ve meraklı gözlerini gözlerimle buluşturup "dinliyorum" demişti. Benim sevmediğim insanda mutlaka bir şey çıkardı. Hislerim kuvvetliydi ve Carine beni kesinlikle yarı yolda bırakmazdı. Yeni tanışmış olsak da, birbirimizi henüz tanımasak da yapmazdı işte.

"Jungkook benim sevgilim. Zaten bunu anlamışsındır. Senden bunu saklamanı rica ediyorum. Babam asla öğrenmemeli"

"Sen yetişkin bir bireysin Savina. Babanın seni engelleyeceğini düşünmüyorsun değil mi?"

"Sorun bu değil Carine. Bunu kendim için değil, Jungkook için istiyorum. Babamla araları pek iyi değil"

Anlaması için ısrarla gözlerine bakmıştım. Akıllı bir kadındı ve bakışlarımdaki imadan da başka şeylerin döndüğünü anlamıştı.

"Sırrınız benimle mezara gidecek" demişti gülümseyerek. Ben de güzel gülümsemesine karşılık vermiştim.

"Sana minnettarım Carine"

"Öyle şeylere hiç gerek yok. Söylediklerimde ciddiydim. Seni tanımayı çok isterim ben de senden sadece bunu istiyorum"

"Kaynaşmak mı istiyorsun? Benimle?"

"Evet" demişti tatlı ama bir o kadar da kadınsı sesiyle. "Seninle kaynaşmak istiyorum. Biliyorum senin için bir anne olamam ama iyi bir arkadaş olabilirim. Tabi sen de kabul edersen"

"Çok isterim" demiştim heyecanla. Kadının fanı olmuştum ve şu an kendimi çok mutlu hissediyordum.

"Sarılmak ister misin?" demişti kollarını açarak. Heyecandan yerimde zıplıyordum.

"Çok isterim!"

Kollarımı boynuna sarıp sıkıca sarıldığımda sevginin dozunu biraz fazla kaçırdığımdan olsa gerek boğukça kıkırdamıştı.

Biraz fazla ileri gittiğimi düşündüğümden hızla toparlanmış, geri çekilerek kırışmış elbisesini düzeltmiştim.

"Ay ben çok özür dilerim. Birden siz şey deyince ben de şey oldum"

"Sorun yok Savina. Bunu sevdim. Sana yakın olmak beni mutlu etti. Şimdi gitmeliyim. Babana seni kontrol edip geleceğimi söyledim. Biliyorsun, beklemeyi sevmez"

Gülümseyerek onayladığımda bana karşılık vermiş ve topuk sesleri eşliğinde odadan çıkmıştı. Derin bir nefes alarak ne yaşadığımı sorguladığım sırada iç sesimin dışavurumu olan sevgilim konuşmuştu.

"Az önce ne yaşadın sen?"

•••

Heyecanlıydım. Teyzemin bana attığı konumdaki mekanın önünde duruyordum. Jungkook benim gibi değildi. Gayet rahat, elleri ceplerinde girmem için beni cesaretlendirmeye çalışıyordu.