"Ne yani şimdi Vision gerçekten kayıp mı oldu." Clint Bruce'un yarım saat içinde en az 10 kere sorduğu soruya artık ezberlediği cevabı verdi. "Evet seni kalın kafalı bunu bilmem kaçıncı defa soruyorsun. Her defasında farklı bir cevap mı bekliyorsun anlamadım."
Steve olası bir tartışmayı önlemek için konuyu değiştirmeye çalıştı. Neyse ki Tony'nin kafeteryaya girişi dikkatleri dağıtmıştı. Sadece onların değil kafeteryadaki herkesin dikkati dağılmıştı.Stark havalı bir şekilde saçlarını arkaya atıp yan masada oturan ,ona hayran hayran bakan esmer kıza göz kırptı ve Natasha'nın yanındaki boş sandalyeye oturdu. Klasik Tony Stark'tı işte."Ee bensiz ne kaynatıyorsunuz bakalım."
"Kaybolan çocuktan bahsediyorduk Tony. İnsanlar çok gergin bu kasabada pek böyle şeyler olmaz biliyorsun." Tony umursamazca omuz silkti.
"Kaybolduğundan emin miyiz ki belki de android çocuk kaçmıştır."
"Kaçacak olsaydı yanına kıyafet,çanta falan alırdı ancak Bucky babasından öğrendiği kadarıyla söylediğine göre Vision'un bütün eşyaları yerli yerindeymiş. Cüzdanını bile yanına almamış."
"Eminim Vision iyidir Steve. Yakında bulunacağından şüphem yok çünkü az önce babamı aradım. Aramalara yardım etmesi için özel bir ekip kiralayacağını söyledi." Ortamdaki gergin hava biraz olsun düzelmişti. Kısa bir süre sonra ise nerdeyse akıllarından çıkmıştı bu olay. "Hey bizim çakma Tanrı nerde kaldı?"
"İşte geliyor Tony. Vee yanında da üvey kardeşi fesatlık Tanrısı var."
İçeriye saçları ıslak bir şekilde giren Thor hala yanında ona kıs kıs gülen üvey kardeşinden kurtulmaya çalışıyordu ki bu pek kolay değildi. Loki Thor'un sarı saçları , mavi gözleri ve yapılı vücuduna (ki bu vücuda sahip olmak için spor salonunda uyuya kaldığı bile olmuştu) zıt bir şekilde simsiyah saçlara, yeşil gözlere ve abisine kıyasla daha zayıf bir bedene sahipti. Ve tabii ki yüzünden hiç silinmeyen sinsi bir gülümsemeye. Bazen yeşil gözlerini kısıp öyle derin ve ürkütücü bakıyordu ki sanki insanların zihnine girip onları kontrol edebilecek gibi. Tabii ki böyle bir yeteneği yoktu ama hatrı sayılır cinsten insanları çok güzel manipüle edebilirdi. Thor buna çok kez şahit olmuştu. En bilinen örneği ise geçen sene olmuştu. Loki sırf bir sınava çalışmadığı için tüm okulu birbirine katmıştı ve tabii ki sınav iptal olmuştu üstelik Müdür Fury iki gün boyunca öğrencilere tatil bile verdi hala bunu nasıl başardığını kimse bilmiyordu . Onu tanımlamak için tek kelime yeterdi aslında 'SİNSİ' . Evet kesinlikle bu kelime Loki için üretilmiş. " Lanet olsun Loki gülmeyi kes herkes bize bakıyor."
"Bize değil kardeşim sana bakıyorlar çünkü az önce kafasından aşağı bir kova su boşaltılan kişi ben değilim." Loki üvey kardeşine yaptığı küçük(!) şakadan memnun bir şekilde Thor'un yanından ayrıldı. Neyse ki Thor un kıyafetleri pek ıslanmamıştı ama saçı için aynı şey söylenemez. Olabildiğince hızlı adımlarla onu izleyen arkadaşlarının yanına gitti."Dostum Poseidon'la kavga mı ettiniz bu ne hal?" Tony'nin esprisi masadaki herkese kahkaha atturmıştı.
"Aman ne komik! Tatlı kardeşimin tipik bir ilk gün şakası işte artık alışmanız lazımdı."
"Biz alıştık da sen alışmadın galiba. Her sene başında aynı hataya nasıl düşebiliyorsun anlamıyorum." Bu olaylar Thor için artık normalleşmişti. O her zaman kardeşine güvenir ve kardeşi de onu arkasından bıçaklardı. O kardeşini böyle sevmiş ve kabul etmişti. Clint'in alaylarını es geçip Bruce'a döndü. "Senin psikolog randevun nasıldı hala aynı ilaçlara devam mı ?" Bruce yüzündeki kocaman gülümsemeyle cebinden çıkardığı mavi etiketli hap kutusunu salladı. "Doktor sinirimi giderek kontrol altına aldığımı söyledi. Dozumu düşürdü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shadows of Marvel》Avengers (Ara Verildi)
Bí ẩn / Giật gânSırlarla ve gizemlerle dolu bir kasabada liseye giden ve başlarına geleceklerden habersiz yaşayan bir grup genç.Onları bir araya kader mi getirdi dersiniz... Saintfour Gölgeleri adlı oyundan esinlenilmiştir..