-MOR-
Hayır yani neden bir gün normal uyanamıyorum.Başımın çatlama derecesinde ağrıması es geçtim Bulut'un banyodan gelen sesi miğdemide bulandırmıştı.İnsanın sesi bu kadar mı kötü olur?
Yatakta biraz tepindikten sonra kalkmaya karar verdim.Gözüm yarı açık şekilde ilerlerken ayağıma birşeyin takıldığını fark ettim.Dün gece giydiğim tişört yerde duruyodu.Üstüme baktığımda dün giydiğim mor iç çamaşırlarımla olduğumu fark ettim.Bulut çıkarmıştır tişörtümü,sonrada yatırmıştır diye kafamdaki soru işaretlerine cevap bularak yerdeki tişörtü kafama geçirdim.
Yaklaşık yarım saat sonra banyodan ancak çıkıp mutfağa ilerledim.
''Günaydın prenses''
''Günaydın olabilirdi ama senin bok çuvalı sesinle uyandım.Ama sanada günaydın''diyip şirince sırıttım.
''Senin dün gecen bu günede yeter prensess.''diyip sırıtmaya başladı.Yüzümün gerildiğini gördüğünde kahkaha ile gülmeye başladı.
''Bulut beni sinir hastası veya sen hastaneye gitmden önce dün gece ne oldu anlat.Anlatmıycaksan..'' Elimi yumruk yapıp konuşmama devam ettim''...beni yorma gel vur suratını buraya''
''Git kendin öğren.Nasılsa seni bekliyodur şimdi.'' diyip göz kırptı.Göz kırpmasıyla ayağa kalkmam bir oldu ama Bulut benden önce bulunup koşup odasına girmişti.
''Bulut bari kim onu söyle!'' dedim ona bağırarak.
''Dün geceyi hatırlamaya çalış.Rahat bir omuz,bir porche koltuğu falan..'' dedi kafasını odasının kapısından kafasını uzatarak.
''Bulut düzgünce söyle,yemin ederim gelirsem oraya o kapıya kafanı sıkıştırırım!'' dedim kükreyerek.
''Ya tamam.Ama bana kızma çünkü o istedi..'' diyip kapınısını kapadı ve bağırarak''Dün gece biz içki yarışı yaparken,Uras geldi.Sende o ara kafayı bulmuştun.Sana bir çocuk sarktı ama sen tam bağıracakken Uras ağız burun daldı.Sonra o seni getirdi eve...''Ben kızıcam diye tek nefes konuşmuştu.''...ben engellemeye çalıştım ama bana''Senide o çocuğa benzetmemi istemiyosan işime karışma ve Esin'in evinin adresini ver'' dedi.Tabi bende verdim.Ya işte sonrasını ondan öğren çünkü ben bu kadar biliyorum!'' diye konuşmasını bitirdi.
Yumruklarımı duvara geçirirken,duvar yerine Uras hayal ediyodum ki bara gidince sinirlerime hakim olayım.Biraz daha sinirimi çıkardıktan sonra motor anahtarımı alıp barın yolunu tuttum.
....
İçeriye girerken bir yandan gözlerim Uras'ı arıyodu.En sonunda onu bir grup erkekle gülerken bulduğumda yönümü o tarafa çevirdim.
Yanlarına vardığımda bütün erkekler bana döndü.Uras'ın gülüşü bana bakarken durdu ve elindeki bardağı yanındaki çocuğa verdi.Sert sesle''Oğulcan beni bekleyin''.Yanımada durmadan kolumdan tuttuğu gibi çekiştirmeye başladı.Bir odaya girdiğimizde''Niye geldin Esin''dedi sesinde sinir vardı ama yüzü hiç belli etmiyodu.
''Ya sen ne hakla benim sarhoşluğumdan yararlanırsın.Pis sapık!''Söylediğim cümlemin üstüne kahkaha attı.
''Esin senin sarhoşluğundan yararlanmadım ve bahsettiğin şeyler için hazırda bekleyen insanlar var.'' dedi sırıtırken.
''Ayrıca dün ben size denk gelmeseydim,pekte...'' diyip üstümü süzdü ve devam etti''...masumluğun kalmazdı'' diyip sırıtmaya başladı.
''Uras hatırlıyosam en son seninde masumluğun kalmamıştı''.Ve işte şimdi sırıtma zamanı bendeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
.İSİMSİZ.
Dragosteİ S İ M S İ Z ☯Onu gördüğümde ay yerini değiştirirdi,yıldızlar yerinden kopup hızla yeryüzüne düşerken asılı kalırdı yakın gökyüzünde.Çiçekler konuşup beni teselli ederlerdi,göz yaşlarımı silerdi yanlızlık.İçimin yangınına su...