Bölüm Üç: Sicilya Bergamotu Kokulu Mektup

374 64 26
                                    

Aradan aylar geçmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aradan aylar geçmişti. Birbirinden eşsiz piyano notalarının adeta bir ayinmiş gibi duyulduğu, sıcaktan kavrulan canlıların bu seslerle hayat bulmaya çalıştığı sıradan bir Ağustos gününde Sofia artık dayanamadı ve "Siz bana hâlâ neden o gün gözlerinizin kızarık olduğunu söylemediniz" diyerek söze girdi.

Taehyung hafifçe gülümsedi.

"Peki, size her şeyi açıklayacağım."

Taehyung odasına gitti ve bir mektup ile geri geldi.

"Büyük ihtimal Korece bilmiyorsunuzdur o yüzden bu mektubu size ben okuyacağım. Bu, üç hafta sonra gökyüzüne uçalı tam bir yıl olacak olan kelebeğimin mektubu."

Mektup Sicilya Bergamotu kokuyordu. Bu Sofia'nın ilgisini çekmişti. Ardından pür dikkat mektubu dinlemeye başladı ve bir sürenin ardından gözyaşları usulca akmaya başladı.

"Sevgili serçem,

Bugün hava gri bulutlarla kaplı ve rüzgarlı. Oda biraz soğuk ve koridorlar hastalar ve onların yakınlarıyla dolu. Bazen ölüm haberi alan hasta yakınlarının acı feryatları ta buraya kadar geliyor ve kulağımı dolduruyor, korkuyorum. Ya sen de böyle olursan? Sana böylesine acı verici anlar yaşatacağım için vicdan azabı çekiyorum. Az önce biraz ağladım.

Aşağıda ölümün ne olduğundan bihaber olan çocuklar mutlulukla koşturuyor, hasta olanları ise banklara oturmuş etrafa bakınarak mutlu olmaya çalışıyor. Taburcu olmuş yeni bir anne ile baba, bebeklerini evlerine götürmenin heyecanını yaşıyor. Genç bir adam ise babasını gömme vakti geldiği için morga gelmiş, gözleri yaşlı. Hasta bakıcılarında iyileşme konusunda hastalara verdikleri başarılı motivasyonların vermiş olduğu mutluluk, henüz hastaneye gelmiş insanlarda ise korku ve endişe var. Son günlerimde hayat hakkında çok fazla düşünüyorum ve aklımın almayacağı kadar garip ve mucizevi olduğunu düşünüyorum.

Şimdi ise seni kahvaltı edesin diye zorla hastanenin kantinine yolladım ve şu an aceleyle bu mektubu sen gelmeden bitirmeye çalışıyorum.

Tanrı'ya ölmemem için döktüğümüz diller biraz olsun işe yarıyor olmalı. Her ne kadar ölecek olsam da, bedenimi sağlıklı hissediyorum.

Şimdi ikimiz hakkında birtakım konuşmalar yapmamın vakti geldi.

Senin kalbin ölmek üzere olan birine aşık olacak ve bu dünyadan göçüp gidene kadar onunla kalıp mücadele edecek kadar güzel. Hep böyle güzel kal, olur mu?

Hastalıktan eriyip giden zavallı bana çok iyi baktın. Sana, doktorlarıma, hemşirelerime, hasta bakıcılarıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

Bunları yaşamak için gerçekten çok fazla gençsin sevgilim. Ben ölmek için çok gencim, sen ise yaşamak için... Bunları yaşattığım için beni affet olur mu? Amansız bir hastalık ayıracak bizi. Fakat zaten biz tüm zorlukları göze alarak sevmemiş miydik birbirimizi?

Biz yüzyılların serçesi ve kelebeği olacağız, bunu unutma.

İtalya'da yaşamak hayaliyle yanıp tutuşuyorsun. Aldığımız evi satma. Orada yaşamak kalbinde beni hep bir yumru ile hatırlamaman için güzel bir başlangıç olur.

Lütfen hazır olduğunu hissettiğin zaman başka birisiyle birlikte ol. Eğer sana tarif edilemeyecek bir acı veriyorsam bu acıdan kurtulmak için kendine şöyle de "Kapıdan çıkacağım ve gördüğüm ilk kadına aşık olacağım."

Kafanda geceleri piyanoya geçip bana bestelediğin o kutsal melodiyi çalıp söylediğimiz günlerle, birbirimize kelebek ve serçe lakaplarını taktığımız o gün ile kalayım ama lütfen hastanedeki eriyen bedenim ile kalmayayım.

Mektubumu Sicilya bergamotu kokulu kolonyam ile kokutacağım ki eğer kokumu unutursan üzülme,

Sana sonsuz hasret ve sevgi duyan kelebeğin."

Sofia ile Taehyung birbirlerine baktılar ve uzunca bir süre sustular. Sofia bu garip sessizlikten rahatsızlık duydu ve ağlamanın verdiği hıçkırıkla "Yani, siz tanışırken, evlenirken de o hastaydı, öyle mi?" dedi.

"Evet, o zamanlarda da hastaydı ama bu bizim için engel değildi."

"O, Sicilya bergamotu mu kokardı?"

"Evet..."

"Kapıdan çıkınca gördüğünüz ilk kız da..."

"Evet, sizsiniz."

Sofia kendini toparlamaya çalışıyordu ama daha da kötü oluyordu. Taehyung büyük bir şefkat ile Sofia'ya sımsıkı sarıldı.

"Çok güzelsiniz bayım, çok güzel. Siz Tanrı'nın mucizesisiniz."

"Kendimi kelebeğime sarılıyormuş gibi hissediyorum, bu normal midir sizce?"

"Bayım, ben size çok aşığım. Böylesine mükemmelikte birini sevmek için çok zavallıyım ama yine de size çok aşığım."

serenata per taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin