5, date night + taehyung

4.5K 489 497
                                    

jeongguk: özür dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

jeongguk: özür dilerim.

jeongguk: nasıl olduğu hakkında inan en ufak bir fikrim yok ama uyuyakalmışım. hem de üniformalarımla.

jeongguk: onlar yüzünden gece o kadar sıcaklandım ki, bir an alev alacağım sandım. gömleğimi nasıl çıkardığımı hatırlamıyorum.

jeongguk: muhtemelen şimdi de sen uyuyorsun. o yüzden bildirim sesleriyle seni uyandırmadan diyeceklerimi diyip gideyim.

jeongguk: on dakika sonra uçağa bineceğim. yani akşam için başkalarıyla plan yapma çünkü bana sözün var. :)

jeongguk: sana iyi geceler.

jeongguk: bana da ikinci kez iyi uçuşlar.

"Ne? Neden gülüyorsun?" diye sordu Rosé, bakışlarıyla telefonum ile yüzüm arasında mekik dokurken. Başımı önemsizce iki yana sallayarak önüme dönerken, dişlerimi alt dudağıma bastırarak tebessümümü kamufle etmeye çalıştım. "Jungkook gece mesaj atmış, ona güldüm."

Çenesini avuç içine yaslayarak derin bir iç çekti. "Hâlâ inanamıyorum."

Kaşlarımı çattım. "Neye?"

"Bir sevgilinin olmasına. Cidden, nasıl hissediyorsun? Sevgilin olması ya da o kişinin pilot olması nasıl hissettiriyor?" diye sorduğunda, yüzümü anlamsızca ekşiterek başımı birkaç saniyeliğine tuvalden kaldırıp ona baktım. "Pilot olması neden bu kadar abartılıyor?"

Bu soruyu bekliyormuş gibi bir tavırla omuzlarını dikleştirip derin bir nefes aldığında, uzun soluklu bir konuşma yapacağını anlamıştım. "Hayatında kaç defa bir pilotla konuştun? Muhtemelen uçaktaki anonsun dışında hiç. Onda bile sen konuşmuyorsun, onu dinliyorsun. Hadi onu geçtim, yoldan geçen herhangi üç kişinin pilot olma olasılığı kaç? Yüzde beş bile olduğunu düşünmüyorum ama tüm bu istatistiklerin dışında sen, bir pilotla çıkıyorsun. Mimar değil, mühendis değil, doktor bile değil. Pilot. Tabii ki abartılacak. Alışılmış bir meslek değil."

"Aslında mühendis." diye düzelttim onu, sözlerinin arasında tek dikkatimi çeken detay buymuş gibi. "Havacılık ve Uzay mühendisliği mezunu."

Güldü. "Desene adam mesleğini yapmıyor, yaşıyor. Her neyse, sorumun cevabı bu değil."

Tıpkı onun gibi ben de yapacağım uzun soluklu konuşmaya hazırlık olarak derin bir nefes alırken, elimdeki kurşun kalemi kenara bırakarak arkama yaslandım. Sandıklarının aksine bu konudaki ilk tecrübemi aylar önce değil, şu an içinde bulunduğumuz saatlerde yaşıyordum. Bu yüzden hislerim oldukça tazeydi. "Uyurken yanımdaydı, gidişini duydum ama uyandığımda yoktu. Uçağa bindiğinde muhtemelen güneş daha yeni ısıtmaya başlıyordu dünyayı, indiğinde ise çoktan batmıştı." Gözlerimle masaya bıraktığım telefonumu işaret ettim. "Mesajı attığında da ben uyuyordum çünkü gecenin bir vaktiydi ama benim aksine o, yeni uyanmıştı. Akşam da burada olacak mesela. Ne zaman nerede olacağı belli olmuyor, böyle hissettiriyor işte."

le prince des nuages » liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin