-Ölüm-

13 9 2
                                    

Kafamın içinde dönüp dolaşan, onca cevapsız sorunun arasından basit ama en derin olan soru zihnimde bir ışık gibi parıldıyor. Her defasında, her an'da. Şimdi olduğu gibi.

Sevdiğim şehirde, evimin penceresinden karşıda ki yolun ışıklarını, gelen geçen arabaları seyrederken kendimi dokuzuncu kattan aşağı bırakmanın bir kuş gibi hissettireceğini düşünmek istemiyorken zihnimde yine o soru şimşek gibi çakıyor.

Ölüm nasıl bir şey?

Sonra tüm karmaşa duruyor, anlamlı anlamsız ne varsa.. Ne düşünüyorsam susuyorlar beni bana bırakıyorlar..

Neden yaşıyorum?

Ölüm gerçekten güzel mi? Ölüm gerçekten bir kurtuluş mu?

Kurtulur muyum bu bilinmezlikten, bu yalnızlıktan?

Bileklerim zonkluyor. Delirmek üzereyim. Başımda ufak bir ağrı. Canım yanıyor. Ağlamak istemiyorum.. Ne hissediyorum bilemiyorum. Ne yapıyorum? Ne bekliyorum ki hayattan?

İyi değilim..

Evet iyi değilim.

Annemde mi iyi değildi, kendini buradan aşağı bıraktığında.. Kuş gibi özgür mü hissetmişti babamdan kaçarken, artık özgürüm mü demişti? Ben özgür olabilir miyim? 

Nasıl silinir annemin izleri şimdi buradan..

Ağlasam olur mu? Silinir mi izler şimdi yağmur yağsa? Annem neden beni bırakmayı tercih etmişti ki? Şimdi ben bu kafayla ne yapacağım? Bıktım artık kaçmaktan da..

Kısacık saçlarımın arasından geçirdiğim parmaklarımı, ensemde birleştiriyorum. Karıncalanan parmaklarımı görmezden gelerek gözlerimi kapatıyorum.. Ruhum neden gitmiyorsun, sevgisizlikle büyüyen, kaybetmekle yetişen bu bedenden.


Kurumuş bir çiçek gibi şimdi ruhum.
 Bir notaya hapsoluyorum.. Kulaklarımda, şimdi hiç bilmediğim bir melodi çalıyor.


Bekledim, bekledim..

Orta yolu bulup, gitmek istedim..

Ölüm, ölümün gerçeği ve soğuk yüzü şimdi tenimde..

Gecenin karanlığıyla üzerime örtünüyor..

Korkuyorum şimdi ölümden.

Nasıl olduğunu bilmeden, uçup gideceğim..


Annemin yüzü gözümün önüne geldiğinde gözlerimi açtım. Eksiktim bu hayatta. Gittiği günden bu güne eksiktim. Mutlu Çocuklar Ülkesi kitabında; '' Annem de bilir biriktirdiklerimi, ses etmez.. anlar, susar konuşsa acıtır bilir '' diyor. Şimdi annem burada olsa, anlasa, konuşsa acıtsa. 

 Sanıyordum ki öldüğü gün en büyük acımdı. Şimdi, şimdi bu hissettiğim her bir hücremin sızlaması ve hislerim.. Gün geçtikçe çoğaldı. Şimdi ise artık bu acılara son vermem gerekiyor.

Oturduğum yerden kalkıyorum. Cama doğru uzanıp, açıyorum ve bir adımda oturuyorum. Ayaklarım aşağı doğru sallanırken, anne diyorum anne.. Bu dünya hiç benlik değil..

Ve aşağı bırakıyorum kendimi. Süzülürken gözlerimi kapatıyorum. 



Dilimdeki ŞarkılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin