Sadece bölümün ismi "son" kitap finali değil.
51. Bölüm "SON"
🎼
Bana vadettiği tek şey; koca bir huzursuzluk.
Belimde mengene görevini üstlenen kolları biraz daha sıkılaşırsa, ortadan ikiye ayrılmam muhtemeldi.
Huzursuz nidalar dökerek, yerimde kıpırdandım. Bu, her sabahki ritüelimdi.
"Günaydın, bebeğim."
Bu da onun her sabahki ritüeliydi.
"Biraz daha sarılsana," dedim, çatallı çıkan sesimle. "Biraz daha sarıl da ortadan ikiye ayrılıp, öleyim. Sende kurtul, bende."
Sırtımın yapışık olduğu sert bedeni, hafifçe sarsıldı. Sözlerimi büyük bir memnuniyetle uygulamaya geçirirken, sıcak nefesini saç diplerime doğru üfledi.
"İddaya girelim mi?"
Yeni uyanmış olmasına rağmen sesinde en ufak bir uyku belirtisi yoktu. Aksine gece atlattığı krizi dahi unutmuş, oldukça dinçti.
Ellerimi, Aybars'ın karnımın üzerinde sıkıca birleştirdiği ellerine uzattım. İnce parmaklarım, nafile bir güçle, birbirine kenetlenmiş ellerini çözmeye uğraştı.
"Ne iddiası?"
"Bence," derken sesinde ki alay, elle tutulacak kadar somuttu. "Bir ölüm olursa o ölüm, senden gelecek. Beni, sen öldüreceksin."
"Harika bir temenni." dedim, huzursuz nidalarıma devam edip, kemikli parmaklarını çözmeye çalışırken. "O gün seni affedeceğim. Üstelik ne öldürdüğüm, ne de affettiğim için hiçbir vicdan azabı çekmeyeceğim."
"Söz mü?"
Biraz önceki ses tonunun aksine bu kez sesinde hiçbir alay kırıntısı yoktu. İstemsizce kaşlarımı çattım. Hareketini kesen ellerim, Aybars'ın sıcak parmaklarının üzerinde tüm sakinliğiyle durdu.
"Ne için söz mü?"
"İddiayı ben kazanırsam, o gün beni affedeceğine söz veriyor musun?"
"Söz!" Farkına varmadan onu affediyordum. Fakat bu iddiayı kabul eder ve bu iddia bana her zaman onun tarafından hatırlatılırsa onu affetme olasılığım en aza indirgenirdi. "Seni sadece iddiayı kaybettiğim gün affedeceğim."
"Güzel bir ölüm olacak." Birbirine kenetli ellerini yavaşça çözdü. Soğuk parmaklarımın altından kayıp gitti, sıcak elleri. Bedenime büyük bir boşluğu armağan edip, kollarını usulca geriye çekti. "Görkemli bir başlangıç yapamadım ama bunu telafi edeceğim bir son olacak. Bu, kesinlikle güzel bir ölüm olacak."
"Sabahları huysuzluk yapan bendim. Ne o şimdi sen mi huysuz olmaya karar verdin?" Serbest kalan bedenimle, hızlıca yatağın içinde doğruldum. "Ne kadar meraklısın ölmeye. Sabah ölüm, akşam ölüm konuşuyorsun."
Yüzüne alıştırdığı gülümseme ile bedenini yavaşça yataktan ayırdı. Cevap vermeden yataktan çıkıp, giysi dolabına ilerledi. Eline aldığı temiz kıyafetlerle adımlarını banyoya yöneltti. Banyoya adımlayıp, ardından kapıyı kapatmadan önce bakışlarımızı tekrar buluşturdu.
"Gece, ölmen umrumda olmaz diyordun şimdi ne oldu?"
Aslında gece olanlardan sonra benimle başka türlü dalga geçer diye düşünmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONA İNANMA
ChickLit🎼 "Cehennemin benim..." Diye fısıldadı. "Cennetin bu altın zincir... Cennet ile cehennem arasına sıkışıp kalan bu nota sensin." Bileklik olduğunu düşündüğüm zinciri eline alarak usulca oturduğu yerden ayaklandı. Bakışlarım merakla hareketlerini tak...